Mesajı Okuyun
Old 14-09-2007, 13:17   #8
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1997/1-786

K. 1997/988

T. 26.11.1997

• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Davacının Rızasıyla Anılan Yerde Oturan Davalının Rızanın Geri Alınmasına Rağmen Taşınmazdan Ayrılmaması )

• ECRİMİSİL ( Tapuda Malik Olan Kimse İle Davalı Arasında Kira Sözleşmesi Olmadığından İhtarın Tebliğinden İtibaren Ecrimisile Karar Verilmesinin Gerekmesi )

• KİRA İLİŞKİSİ ( Tapuda Malik Olan Kimse İle Davalı Arasında Kira Sözleşmesi Olmadığından İhtarın Tebliğinden İtibaren Ecrimisile Karar Verilmesinin Gerekmesi )

818/m.248

6570/m.1

ÖZET : Tapuda malik görünen kimse ile davalı arasında bir kira sözleşmesi bulunduğunu gösteren bir belirti mevcut olmadığından, davalının anılan yerde davacının rızasıyla oturduğu ve bu rızanın da geri alındığı anlaşıldığından, ihtarın tebliğinden itibaren ecrimisile ve el atmanın önlenmesine karar verilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki "El atmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 22.12.1995 gün ve 1995/41 E.,1995/1873 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 6.5.1996 gün ve 1996/4978 E.,1996/5301 K. sayılı ilamı ile, ( ... Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davalı, kiracılık savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davalının savunması yerinde görülerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı kayıt maliki olup, davalı ile aralarında akdi bir ilişkinin olmadığı da açıktır. Toplanan delillere göre, davalının taşınmazda davacının muvafakatine dayanarak ottırduğunun ve muvafakatın 2.12.1994 tarihli ihtarname ile geri alındığının kabulü zorunludur. Öte yandan ihtarnamenin içeriğinde de yanlar arasında bir kira ilişkisinin varlığını gösteren bir ibareye veya kabule rastlanılmamıştır.
Hal böyle olunca, el atmanın önlenmesine ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru değildir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma karannda açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 26.11.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1994/1-377

K. 1994/431

T. 22.6.1994

• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Ayni hakkın üstünlüğü )

• AYNİ HAKKIN ÜSTÜNLÜĞÜ ( El atmanın önlenmesi )

• ENKAZ SATIŞI ( Mütemmim cüz )

• MÜTEMMİM CÜZ ( Enkaz Satışı )

743/m.618,619,633,642

ÖZET : Enkaza yönelik satış, satın alana, enkazın üzerinde bulunduğu taşınmazın mülkiyeti üzerinde bir ayni hak bahşetmez.
Mülkiyet belgesi olan çap ile üzerinde bulunan ana gayrimenkule tabi olması gereken mütemmim cüzden doğan kişisel hakkın, karşılaşması halinde ayni hakka üstünlük tanınmak suretiyle çözüme ulaşacağı da kuşkusuzdur.
Bu itibarla mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle çapa dayalı elatmanın önlenmesi davasının kabulü gerekir.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "meni müdahale" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırklareli Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 31.12.1992 gün ve 515-854 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 16.6.1993 gün ve 5150-7984 sayılı ilamı:
( ... Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, sözleşme uyarınca çekişmeli taşınmazdan yararlandığını savunmuştur.
Davacı taşınmazın kayden malikidir. Dosyada bulunan noter sözleşmesinden, çekişmeli parsel üzerindeki evin enkaz bedeli üzerinden davalı murisince satın alındığını enkazın ona aidiyetinin belirlendiği bunun yanında, taşınmazdan davacının muvafakatı ile davalı murisin yararlandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi, arzın, mütemmimi durumundaki binanın, arzdan ayrı temliki mümkün değildir. Nevarki, mütemmimden yararlanma hakkının devrine engel de yoktur. Nevarki, muvafakatin bir süreye bağlı olmaksızın verildiği düşünülmelidir. Bu durumda kayıt maliki davacının dava açmakla muvafakatını geri aldığı davalının binadan yararlanmasını hukuki dayanağının kalmadığı nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalıya çekişmeli taşınmaz üzerinde harap vaziyette bulunan evin enkazı satılmıştır. Enkaza yönelik satış, satın alana, enkazın üzerinde bulunduğu taşınmazın mülkiyeti üzerinde bir ayni hak bahşetmez. Mülkiyet belgesi olan çap ile üzerinde bulunan ana gayrimenkule tabi olması halinde ayni hakkı üstünlük tanımak suretiyle çözüme ulaşılacağı da kuşkusuzdur. Bu itibarla mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle çapa dayalı elatmanın önlenmesi davasının kabulü gerektiğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da aynen benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde Usul ve Yasa’ya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oybirliği ile karar verildi.(kazancı)