Mesajı Okuyun
Old 07-09-2011, 05:12   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alacağın belirli olup olmadığını tespit noktasında hesaplamayı gerektiren her durumu belirsiz alacak olarak kabul etmek doğru olur kanaatindeyim. Aksi durumda hak kayıplarına yol açılabilir. Burada önemli olan husus, alacağın hesaplamayı gerektirip gerekmediğini kime göre belirleyeceğiz sorusu olabilir. Buna cevabım ise; normal algıdaki sıradan bir vatandaş için davanın açıldığı tarihteki alacağın durumu esas alınmalıdır, şeklindedir.

Özellikle alacağın taraflarca benimsendiği ve somutlaştırıldığı adi senet, bono ve açık sözleşme hükmüne dayalı olduğu hallerde belirli bir alacaktan bahsedilebileceği açıktır. Ancak çalışma karşılığı oluşan ve hesap gerektiren tüm işçi alacakları ile tüm tazminat talepleri için alacağın belirsiz olduğu düşünülmelidir.

Alıntı:
İşçi BELİRLİ alacak davasını açtı diyelim. Alacağın dava edilenden daha fazla olduğu anlaşıldığında ne yapacak?

Alacak ya belirlidir ya da değildir. Belirli ise, zaten daha sonra fazla çıkmaz. Fazla çıkabildiğine göre demek ki alacak başlangıçta (davanın açıldığı tarihte) belirli değildir. Bu son durumda da zamanaşımı süresi içinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak dava edilebilir.