Mesajı Okuyun
Old 25-10-2011, 11:59   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan aytül
Sayın meslektaşlarım,

Görülen bir istirdat davasında, dava dilekçesinde faiz başlangıç tarihi belirtilmemiş, sadece ödenen miktarın ticari faiziyle beraber iadesi talep edilmiştir. Bu durumda, faiz başlangıç tarihi olarak ödeme gününü alabilecek miyiz? Yoksa, dava tarihinden itibaren faiz talep edebilirsiniz mi diyeceksiniz? Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.


Öncelikle ödeme tarihinden itibaren faiz talebinizin, hukuken kullanılabilir olup olmadığını sorgulamanız gerekir. Temerrüt ?

T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/9095

K. 2005/10874

T. 6.12.2005

• İSTİRDAT DAVASI ( Fazladan Yapılan Ödemenin Geri Ödenmesi - Davadan Önce Temerrüt Gerçekleşmediğinden Faize Dava Dilekçesinin Tebliği Tarihinden İtibaren Hükmedilebileceği )

• FAİZİN BAŞLANGIÇ TARİHİ ( Davalı Davadan Önce Temerrüde Düşürülmemesi - Dava Dilekçesinin Tebliğinden Faiz Yürütülmesi Gereği )

• DAVA TARİHİ ( Dava Dilekçesinin Mahkemesi akimliğince Havale Edildiği Tarih Olduğu )

• VEKALET ÜCRETİ ( Hüküm Altına Asıl Alacağın Kabul ve Ret Oranına Göre Hesaplanması Gereği )

• KARAR HARCI ( Hüküm Altına Alınan Asıl Alacak Üzerinden Hesaplanması Gereği - Asıl Alacak ve Dava Tarihine Kadar İşlemiş Faiz Toplamı Üzerinden Alınmasının Yasaya Aykırı Olduğu )

818/m. 103

492/m. 28

1136/m. 164

ÖZET : Dava açılmadan önce dava konusu miktar açıkça gösterilerek fazladan yapılan ödemenin geri verilmesi konusunda davacı tarafça davalıya yöntemince tebliğ yapılıp temerrüde düşürülmediği, davalı bu durumu dava dilekçesinin kendisine tebliği ile öğrendiği gözetilerek hüküm altına alınan asıl alacak için faize dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Davacılar dava dilekçesinde davalı idareye ödenen paranın belli bir kısmının kendilerine geri ödenmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacılar 15.07.2004 günlü dava dilekçesi ile murisleri H. Martonaltı tarafından davalı idareye eğitim ve öğretim gideri olarak toplam 30.425.372.462 TL. ödendiğini, gerçekte borcun daha az olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla fazladan ödenen 15.000.000.000 TL.'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan geri alınmasını istemişler, yargılama sırasında 22.06.2005 günlü ıslah dilekçesi ile de toplam 24.769.139.323 TL.'nin, ödeme tarihinden dava tarihine kadar işlemiş olan 12.402.803.122 TL. faiz tutarının davalıdan tahsili ile kendilerine verilmesi isteminde bulunmuşlar, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, özellikle bilirkişi raporu içeriği ile yasal gerektirici nedenlere, kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

1- Dava açılmadan önce dava konusu miktar açıkça gösterilerek fazladan yapılan ödemenin geri verilmesi konusunda davacı tarafça idareye yöntemince tebliğ yapılıp temerrüde düşürülmediği, davalı idarenin bu durumu dava dilekçesinin kendisine tebliği ile öğrendiği gözetilerek hüküm altına alınan asıl alacak için faize dava dilekçesinin tebliğ tarihi olan 10.8.2004 tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekirken; faizin, -davalıların murisinin sorumlu olduğu miktardan fazla ödeme yaptığı- 28.2.2002 tarihinden başlatılması suretiyle, bu tarihten dava gününe kadar geçen süre için hesaplanan faiz tutarının da davalı idareden tahsiline karar verilmiş olması,

2- Dava dilekçesi Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğince 15.7.2004 tarihinde havale edildiği ve aynı tarihte harcı alındığına göre gerekçeli kararın başlığında dava tarihi olarak bu tarihin yazılması gerekirken 21.7.2004 tarihinin yazılması,

3- Taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin asıl alacağın kabul ve ret oranına göre bu bağlamda karar harcının da hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekirken, bunların asıl alacak ve dava tarihine kadar işlemiş olan faiz toplamı üzerinden alınması,

Doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 06.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.