Mesajı Okuyun
Old 16-10-2009, 23:56   #3
Av.Ali Taş

 
Varsayılan

Öncelelikle geçmiş olsun, sayın meslektaşım.

İleride yapacağınız giderler için (ameliyet vs) şimdiden dava açabilirsiniz. Bu konuda aşağıda bir Yargıtay Kararını sunuyorum:

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 1979/12840
K. 1980/2233
T. 21.2.1980
• TAZMİNAT DAVASI ( Trafik Kazası Nedeniyle )
• CİSMANİ ZARARA UĞRAYAN KİŞİ ( Tazminat Miktarının Belirlenmesi )
• BEDENSEL BÜTÜNLÜĞÜN BOZULMASI ( Sağlığını ve Çalışma Gücünü Tekrar Kazanmak İçin Katlanmak Zorunda Kaldığı Bütün Giderlerin İstenmesi )
1086/m.409,425
818/m.41,42,46
ÖZET : Cismani zarara uğrayan kişi yitirdiği sağlığını ve çalışma gücünü tekrar kazanmak için katlanmak zorunda kaldığı ya da kalacağı bütün giderleri isteyebilir.

DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 434.894 lira 78 kuruşun faiziyle birlikte davalı ... Meşrubat Şirketi ve Ş.`den alınarak davacı H.İ.`ye velayeten davacı babaya ödenmesine ilişkin hükmün davacılar avukatı tarafından duruşmalı, davalılardan ... Meşrubat Şirketi avukatı tarafından da duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:

KARAR : 1 - Cismani zarara uğrayan küçük H.İ. için ayrıca 150.000 lira tedavi gideri istenmiştir. Dava dilekçesinin dördüncü paragrafındaki açıklamaya göre bu tazminatın, ilerki yıllarda gerekli tedavi giderleri karşılığı olduğu açıklanmıştır. Yerel mahkeme ( kararının gerekçe bölümünün iki ve hüküm bölümünün keza ikinci paragrafında ) bir gerekçe de göstermeksizin ( davacı çocuk için ilerde yapılması muhtemel tedavi giderleri hakkındaki davanın atiye bırakılarak davacının dava açmakta muhtariyetine ) karar vermiştir. Oysa böyle bir gerekçeye katılmak ve buna hukuksal bir dayanak bulmak mümkün değildir. Şöyleki:

Davacı küçüğün tazminat isteği BK.nun 46/1. maddesinden kaynaklanmaktadır. Anılan madde hükmünce zarara uğrayan yitirdiği sağlığını ve çalışma gücünü tekrar kazanmak için katlanmak zorunda kaldığı ya da kalacağı bütün giderleri istemesi mümkündür. Çünkü BK.nun anılan maddesinde öngörülen ( bütün masraflar ) değimi çok geniş kapsamlıdır. Bunları örnek vermek, suretiyle tekrarlamakta yarar yoktur. Ancak bu masraflar kapsamına, zarara uğrayanın dava tarihine kadar yapmış olduğu ve ayrıca dava tarihinden ölünceye kadar yapması gereken giderler de dahildir. Hatta mağdurun yapmış olduğu ya da yapması gereken bu giderlerin zorunlu olması da şart değildir. Keza iyileşme olanağı olmasa, ya da bulunmasa dahi yine bu giderler istenebilir. Ancak iyiniyet kurallarına aykırı olarak yapılan, sorumlu kişiyi zararlandırma amacı güden ve akla yakın olmayan giderlerin ödetilmesi istenemez. Öte yandan uğranılan cismani zarar nedeni ile yapılan ve gelecekte yapılması gereken giderlerin her türlü dellile ispatlanması mümkündür. Özellikle bu konuda bilirkişi incelenmesi yaptırılmak suretiyle zararın kapsamı belirlenebilir. Davaya konu olan bu olayda davacı küçüğün iyileşmesine imkan olmayacak şekilde ve kapsamda cismani zarara uğradığı görülmektedir. Elbette bu kapsamda bir cismani zararın ömür boyu bir takım tedavi giderlerini gerektireceği kuşkusuzdur. Hiç olmazsa ilerde davacı küçüğün bir tedavi ihtiyacı içine düşüp düşmeyeceği düşecekse bu tedavinin ne gibi giderleri gerektireceği bilirkişiler eliyle tesbit ettirilebilir. Kaldı ki, bu davada bu yön açıklığa kavuşmuş ve 4.6.1979 günlü raporda "davacı küçüğün ilerki tarihlerde de ( hijyenik ve ortopedik ) tedavisinin devam etmesi gereğine" işaret edilmiştir. Saniyen tedavi için gerekli giderlerin ancak yapıldıktan sonra dava edilebileceği konusunda bir kural da mevcut değildir. Bilakis gerçekleşecek muhtemel tedavi giderlerinin her zaman dava edilmesi mümkündür. Olayımızda koşulları gerçekleşmediği cihetle BK.nun 46/2. maddesinin uygulanması da düşünülemez. Özellikle mahkemenin kabulü hilafına, davacının bu kalem tazminat isteğine ilişkin davasını talep ve muvafakat olmadıkça atiye terk etmekte mümkün değildir. O halde, mahkemenin bir bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle davacı küçüğün yaşam boyu katlanması gereken hijyenik ve ortopedik tedavisi için gerekli giderler tesbit edilip, istekte gözetilerek bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.

2 - Davacı olay tarihinden faiz istemiş olmasına rağmen dava tarihinden faiz yürütülmüş olması yasaya aykırıdır.

3 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dellilerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre davacıların sair davalıların bütün temyiz itirazlarının reddi gerektir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın birinci ve ikinci bentlerde gösterilen nedenle davacılar yararına BOZULMASINA, üçüncü bentde gösterilen nedenle davacıların sair davalıların tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, 21.2.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.