Mesajı Okuyun
Old 14-02-2022, 11:39   #6
avukat.fks

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Edward Watson
Değerli görüşünüz için teşekkür ederim meslektaşım fakat Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 24.12.2015 tarih 2015/10091 E. 2015/24921 K. No'lu kararında Tarafların davadaki sıfatları farklı olduğundan diğer eşin daha önce açmış olduğu derdest boşanma davası yeni açılan boşanma davası için derdestlik oluşturmaz demiştir.. yine de derdestlik itirazında bulunmalı mıyız meslektaşım kafam bu noktada çok karıştı..

Rica ederim, ben teşekkür ederim meslektaşım. Adli yardım görevi hususunu gözden kaçırarak cevaplamışım sayın Maritime Expert in yanıtına aynen katılıyorum. Sorunuza gelince, haklısınız Yargıtay Kararı gayet açık ve net fakat evet yine de derdestlik itirazında bulunabilirsiniz. Biz vekil olarak elimizden geldiğince mesleki etik sınırlarını aşmayacak şekilde müvekkilimizin çıkarları doğrultusunda hareket etmekle yükümlüyüz. Yargıtay kararına ters bir talepte bulunabilirsiniz hatta Yerel Mahkemece talepleriniz kabul de edilebilir. Sizin taşıdığınız kaygıyı aslında dosyaya bakmakla görevli hakim taşımakla yükümlü. O sebeple endişe etmenize, kafa karışıklığı yaşamanıza hiç gerek yok, rahat olunuz. Her itirazımız yasaya ve içtihatlara uygun olmak zorunda değil, kabul edilmek zorunda da değil. Biz üzerimize düşeni yapacağız, müvekkilimizi de bu şekilde itiraz ediyoruz fakat kanunen böyle bir dava açmaları mümkün, itirazımız reddedilebilir şeklinde dürüstçe bilgilendireceğiz gerisi mahkemenin takdirine kalmış.

Aslında bu olayda asıl üzerinde durulması gereken konu derdestlikten ziyade karşı dava ve karşı dava açma süresi. Anladığım kadarıyla karşı taraf cevap dilekçesi sunmuş fakat tanık deliline dayanmamış ve karşı dava talebi de yokmuş, tanıklarının dinlenmesinin reddi üzerine bu yola başvurmuş fakat HMK m. 133 te geçen karşı dava açma süresini kaçırmış. Bahsettiğiniz Yargıtay Kararını okuyunca dank etti kusuruma bakmayın bu hususu atlamışım. Müvekkiliniz ön inceleme duruşmasında ilk dava ile aynı olgulara dayanıldığından ve dava açma süresinin geçtiğinden bahisle de davanın reddini mutlaka talep etsin. Fakat m. 133 devamında "Cevap süresi içinde açılmayan karşı davanın ayrılmasına karar verilir" denilmekte bu nedenle davaya devam edilebilir hatta usul ekonomisi gereğince süresinde açılmamış olsa dahi birleştirme kararı da verilebilir. Ya da farklı bir olguya değinilmediğinden itirazınız kabul de edilebilir. Bildiğim kadarıyla bu konu biraz tartışmaya açık, benim konu hakkındaki bilgim bu kadar.

Yargıtay kararında da gördüğünüz üzere yerel mahkemece derdestlik nedeniyle usulden red kararı verilebiliyor. Reddedildiği takdirde de sizin bahsettiğiniz Yargıtay Kararı ile İstinaf kanun yoluna başvurmakla yükümlü olan karşı tarafın vekili. Bazen uygulamada karşı taraf istinaf yoluna başvurmayabiliyor ve karar sizin istediğiniz yönde kesinleşebiliyor. Bir müvekkilimin başına daha önce aynen böyle bir durum gelmişti.

Uzun lafın kısası, siz hem süre yönünden hem de derdestlik yönünden itirazda bulunun, zarar gelmez en kötü itirazlarınız reddedilir. Siz de üzerinize düşen görevi hakkıyla yerine getirmiş, en azından denemiş olursunuz içiniz rahat olur.