Mesajı Okuyun
Old 21-06-2012, 16:52   #1
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan Kötüniyet tazminatının ölçüsü ..

Sevgili meslektaşlarım,

Malumunuz 4857 sayılı İş Yasasının 17. maddesinin 6. fıkrasında " kötüniyet tazminatı" işlenmiş olup, somut olaya göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanma şartları bulunmayan durumda bulunan işçinin (işverenin kötüniyet tazminatı talep etme hakkı bulunmamakta olup genel hükümler gereği (MK 2.) talep edebilir) talep edebileceği belirtilmiştir. Ancak hangi durumların kötüniyet tazminatı gerektireceği belirtilmemiştir.

Bu durumda doktrinde tartışmalar olmuş, hakkın kötüye kullanılması, objektif iyi niyet kurallarına aykırılık, zarar verme kastı, kusuru, meşru bir menfaat bulunmaksızın veya sosyal amacından saptırılarak kullanılması gibi ölçütler üzerinde durulmuştur. Hemen belirtelim, Yargıtay bu görüşlerden şimdiye kadar objektif iyi niyet (dürüstlük) kurallarına aykırılık ölçütünü baz almıştır.

Somut olayda müvekkil haftalık ücret usulü çalışmaya başlamış, 3 hafta boyunca ücretini tam ve zamanında almış, sonraki 3 hafta ücretini alamayınca ihtiyaç duymuş ve işvereninden talete bulunmuş, işveren tarafından hakarete uğramış ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde darp edilirek işten çıkarılmıştır. Müvekkilin lehine tanıklık yapabilecek bir kişi olmasa da işveren ceza yargılamasında ücret alacağının varlığını ikrar etmiş, hakareti inkar etmiş, kolundan tutarak dışarı attığını kabul etmiştir. Bu hali ile zarar karşılanmadığından hakkında basit yaralamadan dolayı para cezası verilmiş, karar kesinleşmiştir.

Somut olayda kötüniyet tazminatı talebimizin kabul edileceğini düşünüyorum. Ancak sorum şu: Hangi aşamada müvekkil lehine kötüniyet tazminatına hükmedilecekti. Ücretini talep eden işçinin akdinin feshedilmesi hali yeterli midir? Ya da ücretini talep etti, işveren hakaret ederek (.. ne ücreti, s.ttir git, bi daha da gelme ..) iş akdini feshetti; kötüniyet tazminatına hükmedilir mi? Ya da sigortamı yatırmadığınızı öğrendim diyen işçiye işveren yatırmıyoruz sigorta migorta, ister çalış ister git dedi; bu beyan ve hareket tarzı kötüniyet tazminatı için yeterli bir davranış mıdır? (Konuyu şimdilik ücret ve sosyal hak veya sigorta hakkı kapsamında daraltalım) Teşekkürler.