Mesajı Okuyun
Old 25-02-2005, 15:57   #23
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Ünlütürk,

Alıntı:
Bu arada acelesi olmayan adalet değilmi bizi bu hallere koyan? En kötü adalet gecikmiş adalet değilmi yoksa?


Annenin işkenceci olduğunu siz anladıysanız gerçekten gecikiliyor demektir. Ama ben böyle anlamadım.

"İncelenmeden acele verilmiş duygusal kararlara karşı olmak"" ile ""gecikmeden yana olmak"" aynı şey değil elbette.

Alıntı:
Çocuğun "manyağı" (herkimse) ile birlikte yaşamaya mecbur bırakılması adaletin sorunu değilse kimin?


Ben çocuğun bir "manyak" ile yaşadığını düşünmüyorum. Siz böyle düşünüyorsanız, size de sabır dilerim.

Alıntı:
Yine de iddia ediyorum ki anne haklı olmasa bile vücudunda yara izleri taşıyan çocuğa ilgisiz bir sistem tartışılmalı


Çocuğun yaraları dayaktan oluşmuşsa ve hukuk buna karşı sessiz kalmışsa hukukçuluğumdan utanırım. Devletin diğer organları buna sessiz kalmışsa, yurttaşlığımdan utanırım.

Konu çok rahatsız edici. Bu noktada size katılıyorum. Ama Sayın hande'nin açıklamalarını beklediğimiz bu aşamada utanmak için erken diye düşünüyorum.

Bu olaydan bağımsız olarak düşündüklerimi de paylaşmak isterim :

Çocuklara musallat hasta ruhlu insanlar her zaman, her toplumda bulunur. Bunun önüne hukuk geçemez; hukuk hep arkadan gelir: bu adamlar için cezaların caydırıcılığı olamaz. Zaten çocuğa olan olduktan sonra sanığa ceza verilmesi de vicdanları tatmin etmiyor.

Sizin saydığınız, çocuklara haksızlık edilen olaylardan kurtuluşu ben yaşarken göremeyeceğimi biliyorum. Çocuklara işkence yapılmasının insanlığın gelişmesi ile ortadan kalkacağına ilişkin, ancak uzak gelecekten umudum var.

Demek ki utanmam gereken şey hukukçuluğum, yurttaşlığım değil, bizzat "insanlığım"...

Saygılarımla

Bir Dost