Mesajı Okuyun
Old 27-11-2011, 22:26   #9
fthcetin

 
Varsayılan maaş haczi

Mustafa Bey;
Vermiş olduğunuz faydalı bilgi için teşekkür ederim. Benimde müvekkilimin maaşıı Bankadan alınan tüketici kredisine kefilliği nedeni ile önceden alınan virman takas mahsup talimatına gereğince 09.11.2009 tarihinden bugüne 1200 TL ciarı olan maaşına banka tarafında el konulmuştur. İtirazlara rağmen halen kesinti devam etmiş yine 2009 tarihli cevap yazısında bu talimata istinaden kesildiği banka tarafında yazılı olarak bildirilmiştir.

Konu sanırım tüketici kanunu kapsamında çözülecek. Sizin yazınızda belittiğiniz tüketici hakem heyeti rakamı talep edilen bedelin toplamı için geçerli olduğunu düşünüyorum. Yani burda toplam talep edilen maaşların toplamı hakem heyeti bedelini geçmesi halinde hakem heyeti görevine girmeyecektir. Aylık maaşın hakem heyeti kapsamına girmesi önemli olmadığını düşünüyorum

Büyükşehir statüsünde bulunan illerde faaliyet gösteren il hakem heyetlerinin uyuşmazlıklara bakmakla görevli ve yetkili olmalarına ilişkin alt parasal sınır 01.01.2011'dan başlayarak 2.693,78 TL'dir.

Yani benim talebim aylık 1200 ancak 2009 dan bugüne 2 senelik yani 24000 TL bu durumda sanırım tüketici mahkemelri görevli olacak.

Sn.mustafa Bey;

Blokeye konu kredi konut kredisi olması sebebi ile tüketici mahkemesinde mi dava açmalıyım yoksa asliye hukuk mu?

Davada geriye dönük sebepsiz zenginleşme kuralı gereğince 1 yılı mı talep edebilirim yoksa itiraz tarihinden bugüne mi yoksa ilk kesintilerin tamamını mı iadesini talep edebiliriim

Faiz talep edebilir miyim, daha önce yazılı olarak başvurduğum için herhalde faiz talep edebileceğim ?

Birde banka dava açtıktan sonra kesintilere devam etmesini önlemek için tedbir dışında başka bir yöntem öneriniz var mıdır.

Uzun oldu ama cevaplayabilirseniz soru işaretlerim kaybolacak. İyi çalışmalar dilerim






Alıntı:
Yazan Mustafa BARAN
Arkadaşlar son zamanlarda bankalar Virman yetkisine dayanarak bankalarında maaş alan tüm kamu işçi, memur ve emekli sandığında emekli olan memur ve memurların borçlarından dolayı gerekse kefilliklerinden dolayı tamamına bloke koymakta olup bu tamamen yanlış bir uygulama olmaktadır. Bilindiği üzere ;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, kredi sözleşmesinde bankadaki mevduatın bloke edilebileceğine dair hüküm bulunsa dahi,
Bu hükmün ; Maaşlar yönünden baştan itibaren Borçlar Kanunu'nun 19 ve 20'nci maddeleri hükümleri uyarınca geçersiz sayılacağına ve fakat İİK.nın 83/2. ve 83/a maddeleri uyarınca mudinin memuriyet maaşına ilişkin hesabına yatırılan maaşının 1/4'ünün haczedilebileceğine karar vermektedir denilmektedir
Yasa bu şekliyle gayet açıktır. açık koruyucu yasa olmasına rağmen maaş hesabıma bloke konulması hakkaniyete uygun değildir.
Maaşından başka geliri olmayan çalışanın maaşının tamamına el konulması hukuk dışıdır. Yaşam hakkı evrenseldir yaşam içinse asgari sadece fizyolojik ihtiyaçlar için ailesinin ve kendisinin giderlerini karşılaması için para gerekir.
Bankanın elinde bulundurmuş olduğu sözleşmeye dayanarak bu şekilde bloke uygulaması yoluna gitmektedir oysaki taraflarca yapılan kredi sözleşmesine göre bankaca bu hakkın kullanıldığı, bir hakkın doğumundan önce feragat edilmesi genel hukuk prensiplerine göre geçerli değildir. Sözleşmenin tarafı olan bankanın sözleşme kurallarını belirleyen güçlü taraf olması nedeniyle borç yada hakkın ortaya çıkması yada muaccel olmasından önceki her türlü feragatin geçerli olmayacağı hususuda açıktır.
Konu ile ilgili olarak yasada hüküm ifade eden İİK.nun 83/2 ve 83/a maddesi açıktır.
Nitekim 4077 sayılı Yasanın 6 maddesi çerçevesinde satıcı ve sağlayıcının tüketici ile müzakere etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesiz olan sözleşme koşullarının haksız şart kabul edilmesi, taraflarca yapılan kredi sözleşmesine göre bankaca bu hakkın kullanıldığı, bir hakkın doğumundan önce feragat edilmesini genel hukuk prensiplerine aykırı olması karşısında, hukuka aykırılık teşkil etmektedir nitekim sözleşmenin tarafı olan bankanın sözleşme kurallarını belirleyen güçlü taraf olması nedeniyle borç yada hakkın ortaya çıkması yada muaccel olmasından önceki her türlü feragatin geçerli olamayacağı zira bankaca imzatılan sözleşmenin hazır ve standart olduğu açık olup, mahsup maddesinin tüketici ile müzakere edildiğine ilişkin bir bilgide yoktur. Bu hususun müzakere edildiğini sağlayıcı bankaca ispat edilmesi gerekir tüketici yasa maddesi açıktır.
Buna rağmen banka kötü niyetli olarak haksız bloke uygulaması yapmaktadır. öncelikli olarak bloke sorunu olan arkadaşlar bulundukları Kaymakamlık Bünyesinde Bulunan Hakem Heyeti Kurulu Başkanlığına gidip bankaca maaşına haksız olarak bloke konulduğunu haksız konulan blokenin kaldırılması talebinde bulunacaklar ayrıca kaç aylık maaşını alamıyorsa bunun toplam miktarı ile tarafına tahsisini isteyecekler. bu karar taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre beklendikten sonra Mahkeme ilamı gibi doğrudan icraya konulup haksız konulan para alınacak ve bloke uygulamasıda kaldırılmış olacaktır. Şayet aksine bir karar verilmesi halinde ise Hemen Tüketici Mahkemesine müracat edip Tüketici Hakem Heyeti Kurulunca verilen karara itiraz edecekler. ancak bu bahsettiğim olay maaş sınırı 830 YTL olanlar Hakem Heyeti Kuruluna müracaat edecekler maaşı 830- YTL Sınırını aşanlar doğrudan Mahkeme de karar isteyeceklerdir. Mahkemede hemen blokeyi kaldırıyor.
Yine Borçlar kanunun 123 Maddesi uyarınca bankaca haksız olarak konulan parayı ise borca takas gibi bir özelliği olmayıp kanun açıktır. bu sebeple halen konu ile ilgili sorunları olan arkadaşlar tarafıma mesaj atarlarsa kendilerine açıklayıcı bilgi vereceğimi herkesin bilmesini isterim.