Mesajı Okuyun
Old 16-07-2010, 14:57   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan Adım Adım...:)

Sayın AYMEN,

Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim.

Sanırım ben adım adım ilerleyeceğim

Alıntı:
Yazan Tuğçe AYMEN
...Konuya bir de ceza hukuku açısından bakıldığında tartışma konusu iştirak hükümlerinin çeki keşide eden vekil veya temsilci açısından uygulanıp uygulanmayacağıdır. Yani iştirak hükümlerinin uygulanması suretiyle temsilci veya vekilin sorumluluğuna gidilebilecek midir? Bence burada iştirak hükümlerini uygulamak mümkün değildir. Çünkü Çek Kanunu açıkça sorumluluğu gerçek kişiye yüklemiştir. Dolayısıyla adli para cezasından sorumlu sadece gerçek kişidir. Ancak çeki keşide eden temsilci ya da vekil hakkında m. 5/4’deki güvenlik tedbirinin uygulanması gerekir.

5941 S.K. m.5 te -"çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında"- ibaresi ile "karşılıksız çek keşide etmek" suçu (tabir-i caizse) mülga edilip "çekte karşılıksızdır işleminin yapılmasına sebebiyet verme" suçu ihdas ediliyor. Böylece hamilin şikayeti ile cezai sorumluluğuna hükmedilecek kişi de "çekin ibrazı tarihinde çekin karşılığını bankada bulundurmayarak -karşılıksızdır- işlemi yapılmasına sebep olan" çek hesabı sahibi oluyor. Bu ahvalde adli para cezasından sorumlu olan da keşide eden kişi değil, çek hesabı sahibi olup, ibraz tarihinde çekin karşılığını hesapta bulundurmayan gerçek kişi olarak düzenlenmiş oluyor.

"Karşılıksız çek düzenleyen..." şeklinde başlayan m.5/4 te ise suç: karşılıksız çek düzenlemek ve fail de "karşılıksız çeki düzenleyen kişi" olarak sorumlu tutulmakta; yani suçların ayrı ayrı düzenlenmiş olması söz konusu (diye düşünüyorum )

Saygılarımla...