Mesajı Okuyun
Old 16-05-2011, 08:21   #7
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yeshilim
Üstadım yanlış anlaşım galiba, ben hakkaniyet indirimi yapılmasın demiyorum, hakkaniyet indirimi nedeni ile reddedilen kısım üzerinden işçi aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesin diyorum.

Birincisi tabiki işveren vekili lehine de vekalet ücreti hükmedilmelidir ancak hakkaniyet indirimi sebebiyle reddedilen kısım üzerinden değil, haksız talep edilen kısım üzerinden,

İkincisi işverenler samimi ve dürüst olsalar hiçbir işçinin hakkı olmayan bir talepte bulunacağını düşünmüyorum,

Üçüncüsü, ikinci fıkraya gerek kalmaksızın düzen sağlanır. Nasıl, giriş çıkışlarda kart bastırır, imza attırırsın, bordro imzalatır, bordroda herşeyi doğru gösterirsin, kuruma gerçek ücret bildirir aylık bordroları asarsın, ücret pusulasını imzalar işçine verirsin vs.

Dördüncüsü yaptığımız çamur atma ya da demagoji değil fikir jimlastiği ve hukuki tartışmadır. Tabi ki bunun için farklı fikirler olacaktır.

Son olarak kararın hukuki olduğunu zaten savunmuyorum. Karar esastan doğrudur, yanılgıdan dönülmüştür diyorum.

İyi çalışmalar

Sayın yeshilim

1. Hakkaniyet indirimi, hayatın olağan akışı, yasadan kaynaklı indirim vs. ilgili Sayın Nevra Öksüz detayları vermiş.

Fazla mesaiden yaptığı indirimi Yargıtay hakkaniyet sebebiyle değil de, hayatın olağan akışına aykırılıktan yaptığını söylüyor ama, bal gibi hakkaniyet indirimi yaptığı gibi, esasen Yargıtayın kendisi hayatın olağan akışını reddediyor. Gerçekten yıllarca hiç izin yapmayan, haftanın 7 g
nü, günde 12 saat çalışan işçiler var. Ama Yargıtay "olmaz" diyor!.

2. "İkincisi işverenler samimi ve dürüst olsalar hiçbir işçinin hakkı olmayan bir talepte bulunacağını düşünmemek" en hafifinden önyargıdır! İşçi mahkemeye başvurmakla, hakkı olduğunu ispatlamış olduğu gibi, işvereninin de samimi ve dürüst olmadığını da ispatlamış kabul edilir ki, bu halde Sn. Nevra Öksüz'ün de belirttiği gibi, işçilerin haklarını kollayacak hukukçulara da ihtiyaç kalmaz. Zira hakime de.