Mesajı Okuyun
Old 11-11-2010, 17:19   #1
Iustitia

 
Varsayılan İlaç komplikasyonu ve Hekimin sorumluluğu

Değerli meslektaşlarım bir konuda görüşlerinize başvurmak istiyor, şimdiden teşekkür ediyorum. Kısaca olayı ve kanaatimi aktarayım:

Trafik kazası sonucu hastaneye bilinci kapalı olarak getirilen yaralının tedavisi yoğun bakımda müvekkil tarafından yapılıyor. 9 günlük tedavinin ardından hasta şifa ile taburcu ediliyor. Taburcu işlemi öncesi tanzim edilen evraklarda hastaya gerekli uyarıların yapıldığı ve 15 gün sonra kontrole gelmesinin önerildiği yazıyor. Bunun haricinde müvekkil beklenmeyen bir durumda 15 günü beklemeden gelmelerini sözlü olarak ifade ediyor. Müvekkil reçete ile bu 9 günlük tedavi sürecinde kullanılan ilaçları yazıyor ve kullanmaya devam etmelerini söylüyor.

Yakınlarının ifadelerine göre taburcu olduktan sonraki 14. gün hastanın vücudunda döküntüler başlıyor. Bundan 2 gün sonra yani taburcu olduktan 16 gün sonra ilk tedavinin yapıldığı hastanenin acil servisine geliyorlar ancak müvekkile haber verilmediği gibi tedaviyi yapmış olmasından dolayı müvekkilin görüşüne de başvurulmuyor. Acil serviste tedavi uygulanıp hasta evine gönderiliyor. 3 gün sonra durumu daha da kötüleşiyor ve hasta yakınları hastayı başka hastanelere götürüyorlar, 5 gün sonra da vefat olayı gerçekleşiyor.

Ölümden sonra otopsi yapılmamış, adli tıptan rapor istenmiş, adli tıp raporunda tedavide uygulanan ilaçların uygun dozda olduğu, otopsi yapılamadığı için iç organlardaki değişikliklerin tespit edilemediği, eldeki tıbbi belgelere göre müvekkilin yazmış olduğu ilaçlardan birinin içerdiği bir maddeye bağlı olarak gelişen komplikasyon sonucu vücutta sıvı elektrolit kaybı ve enfeksiyon meydana geldiği ölenin bu sebeple vefat etmiş olduğu belirtiliyor. İlaç içeriğindeki söz konusu madde ile ilgili tıbbi dokümanlarda alerjik reaksiyonların görülme olasılığının % 10 olduğu, bu reaksiyonların da genellikle tedavinin ilk 10 gününde kendini göstereceği ifade ediliyor. İlacın prospektüsünde ilaç kullanımına bağlı olarak vücutta büyük döküntülerin olması halinde ilaç kullanımına derhal son verilmesi gerektiği yazıyor. Ancak ölüme yol açabileceği yazmıyor.

Müvekkil ilaçları uygun dozda veriyor ve tüm ilaçların kullanımı tedavi için zorunlu. Taburcu edilmeden de gerekli uyarılar yapılmış ancak hasta taburcu olduktan sonra müvekkille hiçbir bir şekilde iletişime geçilmemiş.

Bizim kanaatimiz;
- Müvekkilin hukuki yükümlülüklerini yerine getirdiği,
- Ölüm olayının ilaç komplikasyonundan kaynaklandığını kabul etmemekle birlikte, ölümün komplikasyona bağlı gerçekleştiği kabul edilse bile otopsi yapılmadığı için ölüm olayının kesin olarak ilaç içeriğindeki maddenin meydana getirdiği komplikasyondan kaynaklandığının söylenemeyeceği,
- Eğer hastanın vücudunda meydana gelen döküntüler ilacın yan etkisinden kaynaklanıyorsa tıbbi verilere göre tahmin edilenden çok daha sonra meydana gelmiş olduğu için müvekkilin taksir derecesinde dahi kusurunun olmadığı,
- Ayrıca adli tıp raporunda ilaçların uygun dozda verildiğinin belirtildiği ve ölüm olayının ilaç komplikasyonundan kaynaklandığının tespit edildiği veçhile, ilaç komplikasyonundan doktorun sorumlu tutulamayacağı yönünde.

Çünkü aradan geçen süre dikkate alındığında ilacın yan etkisini o kadar süreden sonra göstermesi tıbbi dokümanlar ışığında öngörülebilir bir şey değil, öngörülemeyen bir neticenin önlenmesi de müvekkilden beklenecek bir durum değildir.


Siz değerli meslektaşlarımın değerli görüşlerini merakla bekliyorum. Ayrıca bu konuda elinizde yargıtay kararları mevcutsa paylaşmanızı rica ediyorum.