Mesajı Okuyun
Old 31-08-2006, 09:39   #1
ahmetsacit

 
Varsayılan Yargıtay'ın iki farklı tavrı

Yargıtay, kısa bir süre önce basına yansıyan kararında, basın özgürlüğünün abartma ve kışkırtmayı da içerdiğini vurguladı.



Yüksek mahkemenin basın özgürlüğüyle ilgili kararına rağmen birçok Yargıtay üyesi basında çıkan kendileriyle ilgili eleştirel haberlere dava açmaktan geri durmuyor.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın gazeteci Tuncay Özkan’a karşı açtığı manevi tazminat davasıyla ilgili kararında, “Kabul edilmelidir ki, basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir. Gazetecilerin yazılarında kullandıkları deyimler ‘polemik’ niteliğinde olsa da nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde bu ifadeler asılsız, kişisel saldırı olarak görülemez.” ifadesine yer vermişti. Görev yaptığı dönemde, Alaattin Çakıcı, MİT ve Yargıtay ekseninde ortaya atılan iddiaların hedefi olan eski Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, gazetelerde çıkan haber ve yazılar nedeniyle gazetecilere karşı çok sayıda tazminat davası açtı. Özkaya’nın açtığı davalar devam ediyor.

Daha önce başörtülü bir sanığı duruşma salonundan çıkaran eski Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Fadıl İnan da, gazetelerde çıkan eleştirel haber ve yazılara karşı tazminat davaları açmıştı. Bir sanığın başörtülü olduğu için salondan çıkarılmasını savunma hakkının ihlali olarak değerlendiren ve konuyla ilgili haberi “Yargı yoldan çıktı” başlığıyla duyuran YeniŞafak Gazetesi 133 bin YTL tazminata mahkum edildi. Eski Yargıtay Üyesi Engin Doğu, bir haber nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle Sabah Gazetesi’ne dava açarak manevi tazminat talebinde bulundu. Tazminat talebi reddedilirken, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, gazetenin tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi. Yargıtay’ın bozma kararında, basın özgürlüğünün sınırsız olmadığına işaret edilerek, “Bundan dolayıdır ki yayınlarda kişilik haklarına saygı gösterilmesi, gerek Anayasa gerek Medeni Kanun ve özel yasalarda güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.” denildi.

Basına yönelik davaların bir bölümü ise, haber konusu şahısların yaptıkları konuşma ve açıklamaların yayınlanması nedeniyle açılıyor. Yargıtay 10. Ceza Dairesi başkan ve üyeleri, “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” iddiasıyla eski ANAP milletvekili Ediz Hun ve açıklamayı yayınlayan Vatan Gazetesi hakkında toplam 90 milyar liralık manevi tazminat davası açmıştı. AK Parti Tokat Milletvekili Resul Tosun, Yargıtay üyelerinin basın mensuplarına karşı açtığı tazminat davalarıyla ilgili Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in cevaplandırması talebiyle yazılı soru önergesi vermişti. Bakan Çiçek’in soru önergesine verdiği cevapta, Yargıtay üyelerinin 3 yıl içinde gazetelerde çıkan haber ve yazılarla ilgili olarak 80’den fazla tazminat davası açtıkları belirtilmişti.

ZAMAN GAZETESİ