Salt hukuksal mümükünlük olarak baktığımda dava açılmalıdır diyebilirim.Ancak olayın özelliğini tam olarak bilmek ve şartları irdelemek gerekiyor.Böyle bir davanın asliye ticaret mahkemesinde açılması gerektiğini düşünürsek yargılama süreci uzun olacaktır.Bir de evrakın sahteliği olayı var ki bu durumda ceza davası dahi belkletici mesele yapılabilir ve dava epeyce uzun sürebilir.Tabi ki müvekkilinizin de böyle bir imzayı atıp atmadığını tam olarak hatırlayamaması da bir sorun.Bilirkişi incalemesinde ne denli sağlıklı bir sonuç alınır bilemiyorum.Olayın mahiyeti gereği aslında konu ilk genel kurula taşınabilir.Bu kişi yeniden aday olabilir ve seçilebilir.O zaman davanın da bir anlamı kalmaz.Yeniden seçilebileceğini düşünüyorsa bu yol da mantıklı görünüyor.Ama tekrar söyleyeyim sadece hukukusal mümükünlük açısından bakıldığında dava açılabilir diye düşünüyorum.Yargıtay kararlarını da kitaptan bakmıştım.O nedenle buraya aktaramıyorum.Saygılarımla.