Mesajı Okuyun
Old 24-01-2007, 17:17   #6
av.adnanyilmaz

 
Varsayılan cb.'nin sorumsuzluğu

Alıntı:
Yazan şahin aksu
selam arkadaşlar cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemlere karşıu biliyoruz ki yargı yolu kapatılmıştır. Bunlara karşı AY.M 'nde dava açılamıyor. Ve cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemlerde anayasımız da belirtilmemiştir. Keza müşterek kararnamede de cumhurbaşkanının imzası şart koşulmuştur. Ama sorumlu tutulacak olan keza başbakan ve ilgili bakan olarak öngörülmüştür. Ancak yetki de paralellik ilkesi gereği sorumlunun cumhurbaşkanı olması gerekiyor idi. Yetkinin olduğu yerde sorumluluğun da olması gerekiyor idi. Bence ya cumhurbaşkanının karşı imza yetkisi alınmalı ya da ona da sorumluluk yükletilmelidir. SİZCE?

SAYGILARIMLA.

Sayın Aksu, öncelikle böyle bir tartışma başlattığınız için teşekkür ederim. Parlamenter demokrasilerde ve bu arada ülkemizde anayasalardaki bazı kurumlar, yılların birikimi sonucu ortaya çıkmıştır. Bu kurumların günümüzde yozlaştırılarak amaç dışı kullanılması söz konusu kurumların gereksiz olduğu anlamına gelmiyor. Bizde, bir milletvekili hırsızlık, yolsuzluk yapınca yasama dokunulmazlığı kalksın veya cumhurbaşkanı önüne gelen her kararnameyi iade edince cb.'nin dokunulmazlığı kalksın gibi tepkisel sözler söylenir. Ama hiç kimse hakimler yanlış karar verince hakimlerin dokunulmazlığı kalksın demez. Çünkü bunu söylersek karar verecek hakim kalmayacak. Ama birisi sürekli aynı hatayı yapıyorsa o zaman kanunu veya kurumu değil o kişiyi değiştirmek gerekir. Bence kurumda, kanunda sorun yok ve 1982 Anayasası şu andaki haliyle birçok avrupa devletinin anayasasından daha modern ve ilericidir. O halde biz toplum olarak seçimimizi yaparken daha dikkatli yapmalıyız. Cb.'yi seçemiyoruz ama onu seçen milletvekillerini biz seçiyoruz. Saygılarımla...