Mesajı Okuyun
Old 18-04-2006, 12:17   #42
Fatma Çınar

 
Varsayılan

Ekte Borçlar Kanunun "Vekalet"i düzenleyen hükümlerini gönderiyorum. En az bizim kadar hukuk bilgisine ve yorumlama yeteneğine sahip olan Sayın ziyaretçilerimizin böylece vekalet konusundaki (süre, sorumluluk, sona erme gibi) tüm sorularının cevabını bulacakları düşüncesiyle, bu konu ile ilgili tartışmaların sona ermesini diliyorum. İyi çalışmalar...



VEKALET

A) TARİFİ
MADDE 386 - Vekâlet, bir akittir ki onunla vekil, mukavele dairesinde kendisine tahmil olunan işin idaresini veya takabbül eylediği hizmetin ifasını iltizam eyler.
Diğer akitler hakkındaki kanunu hükümlere tâbi olmayan işlerde dahi, vekâlet hükümleri cari olur.
Mukavele veya teamül varsa vekil, ücrete müstahak olur.

B) TEŞEKKÜLÜ
MADDE 387 - Vekilin tevdi edilen işi idare hususunda resmî bir sıfatı varsa veya işin icrası mesleğinin icabından ise yahut bu gibi işleri kabul edeceğini ilân etmiş ise vekâlet, vekil tarafından derhal reddedilmedikçe kabul edilmiş sayılır.

C) HÜKÜMLERİ
I - VEKALETİN ŞÜMULÜ
MADDE 388 - Vekâlet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tesbit edilmemiş ise, taallük eylediği işin mahiyetine göre tâyin edilir.
Vekâlet, vekilin takabbül eylediği işin yapılması için icabeden hukuki tasarrufları ifa salâhiyetini şamildir.
Hususi bir salâhiyeti haiz olmadıkça vekil, dâva ikame edemez, sulh olamaz, tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, hibe edemez, bir gayrimenkulü temlik veya bir hak ile takyit edemez.

II - VEKİLİN BORÇLARI
1 - TALİMAT DAİRESİNDE VEKALETİ İFA
MADDE 389 - Vekil, müvekkilinin sarih olan talimatına muhalefet edemez. Ancak, hal icabına göre müvekkilden mezuniyet istihsaline imkân olmamakla beraber şayet imkân olupta istizan olunsa idi müvekkilin muvafakat edeceği derkâr bulunan hususlarda, inhiraf edebilir. Bundan maada hallerde vekil aldığı talimata müvekkilinin aleyhine olarak muhalefet ederse, bundan mütevellit zararı deruhte etmedikçe, müvekkilünbih ifa edilmiş olmaz.

2 - HÜSNÜ SURETLE İFA MÜKELEFİYETİ
a) UMUMİYET İTİBARİYLE
MADDE 390 - Vekilin mesuliyeti, umumi surette işçinin mesuliyetine ait hükümlere tâbidir.
Vekil, müvekkile karşı vekâleti iyi bir suretle ifa ile mükelleftir.
Vekil başkasını tevkile mezun veya hal icabına göre mecbur olmadıkça veya âdet başkasını kendi yerine ikameye müsait bulunmadıkça müvekkilünbihi kendisi yapmağa mecburdur.
b) İŞİ BİR ÜÇÜNCÜ ŞAHSA YAPTIRMAK HALİNDE
MADDE 391 - Vekil, salâhiyeti haricinde başkasını tevkil ettikte onun fiilinden kendi yapmış gibi mesuldür.
Vekil, başkasını tevkile salâhiyettar olduğu takdirde, yalnız salâhiyetini kullanırken ve talimat verirken tekayyüt ve ihtimam göstermekle mükelleftir.
Her iki surette vekilin kendi yerine ikame ettiği şahsa karşı haiz olduğu bütün hakları müvekkil, doğrudan doğruya o şahsa karşı dermeyan edebilir.

3 - HESAP VERME
MADDE 392 - Vekil, müvekkilin talebi üzerine yapmış olduğu işin hesabını vermeğe ve bu cihetten dolayı her ne nam ile olursa olsun almış olduğu şeyi müvekkile tediyeye mecburdur.
Vekil zimmetinde kalan paranın faizini de vermeğe mecburdur.

4 - VEKİLİN İKTİSABETTİĞİ HAKLARIN MÜVEKKİLİNE İNTİKALİ
MADDE 393 - Müvekkil vekiline karşı olan muhtelif borçlarını ifa edince, vekilin kendi namına ve müvekkili hesabına üçüncü şahıstaki alacağı, müvekkilin olur.
Vekilin iflâsı halinde müvekkil, bu hakkını masaya karşı iddia edebilir.
Vekilin iflâsı halinde müvekkil, vekilin kendi namına ve müvekkili hesabına iktisap eylemiş olduğu menkul eşya hakkında dahi istihkak iddiasında bulunabilir. Vekilin haiz olduğu hapis hakkını, masa dahi haizdir.

III - MÜVEKKİLİN BORÇLARI
MADDE 394 - Vekilin usulü dairesinde müvekkilünbihi ifa için yaptığı masrafı ve verdiği avansları, müvekkilin, faiziyle beraber vermesi ve vekilin deruhte eylediği borçlardan onu kurtarması lâzımdır.
Vekil, vekâleti ifa dolayısiyle uğramış olduğu zarar ve ziyanın tazminini müvekkilinden isteyebilir. Meğerki müvekkil bu hususta kendisinin su'nu taksiri olmadığını ispat eyleye.

IV - BİRDEN ZİYADE MÜVEKKİLERİN MESULİYETLERİ
MADDE 395 - Bir kimseyi birlikte tevkil eden müteaddit kimseler, vekile karşı müteselsilen mesul olurlar.
Müteaddit kimseler, vekâleti birlikte kabul etmişler ise müvekkilünbihi yapmakla müteselsilen mesuldurlar ve kendi sıfatlarını başkasına devre salâhiyettar olmadıkça müvekkili yalnız birlikte yaptıkları tasarrufla ilzam edebilirler.

D) VEKALETİN HİTAMI
I - SEBEPLERİ
1 - İSTİFA, AZİL
MADDE 396 - Vekâletten azil ve ondan istifa her zaman caizdir.
Şu kadar ki münasip olmayan bir zamanda vekâletten azil veya ondan istifa eden kimse diğerinin zararını zamin olur.

2 - ÖLÜM, EHLİYETSİZLİK, İFLAS
MADDE 397 - Hilâfı mukaveleden veya işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekâlet, gerek vekilin gerek müvekkilin ölümüyle ve ehliyetinin zavali veya iflâsı ile nihayet bulur.
Şu kadar ki vekâletin nihayet bulması müvekkilin menfaatlerini tehlikeye koyuyorsa müvekkil veya mirasçısı veya mümessili bizzat işlerini görebilecek hale gelinceye kadar vekil veya mirasçısı veya mümessili vekâleti ifaya devam ile mükelleftirler.
II - HİTAMIN HÜKÜMLERİ
MADDE 398 - Vekilin vekâletinin nihayet bulduğuna ıttıla peyda eylemeden evvel yaptığı işlerden müvekkil veya mirasçıları, vekâlet baki imiş gibi mesuldür.