Mesajı Okuyun
Old 10-04-2007, 16:18   #17
aslıhankart

 
Varsayılan

bana göre mesele tamamen mantalitede,düşünce biçiminde bitmektedir.
kadınların "gezmeyi çok seviyordu",tecavüze uğradığında ise "kendisini kirletti"diye öldürüldüğü;
küçücük çocukların kendilerinden yaşça büyük adamlara satıldığı;
zorla delirtilerek intihar etmelerinin sağlandığı;
bir kadının namus(!)unun evin babasının,oğlunun,amcasının hatta mahallelinin namusu sayıldığı;
yapılan araştırmalara göre töre cinayeti işleyenlerin 51'inden yalnızca üçünün pişman olduğu ve diğerlerinin "yine olsa yine yaparım" dediği;
kadın bir hakimin "evinde oturup,çocuk doğursun" denilerek hem de mahkeme salonunda dövüldüğü bir ülkede,bu kişilere karşı, cezalar ne kadar caydırıcı,hukuk ne kadar acımasız olursa olsun,anlayış değişmedikçe, bunlar hiç bir işe yaramayacaktır ne yazık ki.
hele de bunlar çok büyük kitle iletişim araçlarıyla(bilerek veya bilmeyerek)güzel kızlar,yakışıklı erkekler ve göz kamaştıran bir şatafatla anlatılarak
destekleniyorsa,bu anlayışın çözülmesini beklemem biraz hayalperestliktir sanırım...
öyle ki bu ülkede "cinsel saldırıya uğrayan kadını namus yüzünden öldüren aile bireyleri yargılanırken tahrik indirimi uygulanmayacak" hükmü 2004 yılında getirilmiştir.ne mutlu ki sonunda eklenmiştir .ancak bunun 2004 yılında yapılmış olması da son derece düşündürücüdür.
söz konusu olaya gelince;bir avukatın yalnızca müvekkilini savunmak uğruna insani değerleri bu kadar ayaklar altına alması elbette içler acısıdır.bu,yalnızca masum bir savunma değildir.aynı zamanda,ne acı ki,kendisinin düşüncesini de açıkça ortaya koymaktadır."kafeste kuş","allah ve vatan aşkı" benzetmesi de kendisinin olaya ne derece gözü kapalı ve sakat baktığını zaten göstermektedir.
ama her şeye rağmen en acı olan,hala bu insanlara hak veren,kadını et ve zardan ibaret gören çok büyük bir kesimin bulunması;bunun ise kolay kolay aşılamayacak olmasıdır.

saygılarımla...

ASLIHAN KART