Başka meslektaşlar farklı düşünüyor olabilir ama benim kişisel tecrübem: Büronun yerinin o çevreden yeni müvekkil kazandırma anlamında hiçbir etkisi yoktur. Zira hemen hiçkimse avukata tabelasını görüp girmez veya evine yakın olduğu için tercih etmez. Avukatlar her zaman referansla, eşe dosta sorarak, tanışıklık nedeniyle seçilir, bu açıdan büronuzu Taksim Meydanında Atatürk heykelinin bitişiğine dahi açsanız, dilekçe yazdırmak veya bedava fikir danışmak için gelecek olanlar dışında yeni müvekkil edinmenize yardımcı olacağını sanmıyorum.

Bu açıdan büronun yerini seçerken bence acaba hangi yerden daha fazla müvekkilim kazabilirim şeklinde düşünmemek gerek.

Ancak mevcut müvekkil portfoyünüzün size bağlı kalmaya devam etmesi anlamında büronun yerinin önemi olduğunu düşünüyorum. Bir diğer deyişle hiçbir şirket, kendi merkezine yakın diye size dava getirmez belki, ancak bir kez davasını aldığınız ve sizden memnun kalan bir şirket, sizinle bundan sonra düzenli çalışmayı çok uzaksınız diye de düşünmeyebilir! Bu açıdan merkezi bir yerde olmanın mevcut müvekkillerinizin size erişimini kolaylaştırması anlamında önemli olabileceğini düşünüyorum. Aynı şekilde danışma odaklı değil, dava/icra odaklı çalışacak bir hukuk bürosunun adliyeye yakınlığı da bence -avukatın kendisi için- oldukça önemli bir faktör. Adliyeye gitmek için 1 saat gidiş, 1 saat dönüş zaman kaybedeceğiniz bir lokasyondaysanız, mesainizinden hergün en az 2 saat çalacaksınız demektir, oysa o 2 saati dosyalarınıza çalışmak, kendinizi geliştirmek, yeni iş edinmek vs. için kullanabilirsiniz.