Mesajı Okuyun
Old 06-01-2010, 10:53   #3
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi son dönemde inanılmaz bir iş yükü altında. Sayın Adli Tip'in bu konuyla ilgili bir incelemesi, Hürriyet Gazetesi yazarlarından Şükrü Kızılot'un makalesine de konu olmuştu.

Yargıtay'ın aynı konuda iki farklı karar vermesinin iki gerekçesi olabilir:

BİR... Dosyaların hiç okunmaması.

İKİ... Üç farklı ekiple çalışılması yani üç farklı ekibin, farklı dosyaları inceleyip kararı hazırlaması, ekipler arasında görüş farkı oluşması ve sonucunda başkanla üyelerin bu kararları okumadan imzalaması.

----

İki durum da birbirinden kötü. Ama ikincisi daha az kötü. Kanımca sizin probleminiz de bu ikinci sebepten kaynaklanmış.

Bu işleyiş bir başkanın seminer aralarında, yanındaki tetkik hakimine "bizim bu konudaki görüşümüz neydi" diye sormasına yol açıyor. Üstelik başkanın sözünü ettiği karar daha bir ay önce verilmiş.

Sorunuzun çözümü için bence hukuki bir yol mevcut değil. Ne karar düzeltme yoluna gidebilirsiniz, ne yargılamanın yenilenmesi, ne de içtihadı birleştirme yoluna.

----

Pratik bir alternatif

Esasında iş yargılamasında karar düzeltme yolu yok. Ama bunu aşmak için şunu yapıyoruz:

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin kesinleşmiş bir kararına karşı "DAİRE"ye bir dilekçe verip kararda maddi hata olduğunu söylüyoruz. Maddi hatanın içeriğini de dilediğimiz gibi dolduruyoruz. Yargıtay'ın bu yolla bir iki kararını değiştirdiğini biliyorum. Ama çok istisnai hallerde böyle bir şeyi kabul ederler. Sizin olayınızda sonucu ne olur bilemem...

Denemeye değer görüşündeyim.

Saygılar