Mesajı Okuyun
Old 02-04-2009, 11:31   #2
hilallal

 
Varsayılan

YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 3
Esas No.
2004/8496
Karar No.
2004/10283
Tarihi
04.10.2004
4077-TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ( TKHK )/6/10/23
1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/7/27
KREDİ KARTININ HAKSIZ ELE GEÇİRİLİP KULLANILMASI
MENFİ TESPİT VE İSTİRDAT DAVASI
ÖZET
DAVACI, KREDİ KARTI BORCU OLARAK ÖDEDİĞİ BEDELDEN BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ İLE İSTİRDAT TALEBİNDE BULUNMUŞTUR. KREDİ KARTI HAMİLİ İLE KREDİ KARTI VEREN ARASINDAKİ TÜKETİCİ İŞLEMLERİ 4077 SK KAPSAMINDADIR. ANCAK KREDİ KARTININ HAKSIZ ELE GEÇİRİLİP KULLANILMASI NEDENİNE DAYALI DAVALARDA TÜKETİCİ MAHKEMELERİ GÖREVLİ DEĞİLDİR. BU NEVİ UYUŞMAZLIKLARDA GENEL MAHKEMELER GÖREVLİ OLMASINA RAĞMEN AKSİ KANAAT İLE GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ HATALIDIR.
Dava dilekçesinde kredi kartı borcu olarak ödediği 370.000.000.- Lira yönünden borçlu olmadığının tesbiti, istirdaden faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay Kararı
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin hamili bulunduğu kredi kartını çalan dava dışı 3. kişilerin davalı işyerinden yaptıkları alışveriş nedeniyle ihtirazi kayıtla kartı aldığı bankaya ödemek zorunda kaldığı 370.000.000.- Lira için borçlu olmadığının tesbiti ile davalıdan istirdaden tahsilini, ihbar edilen olarak ilgili bankanın davaya dahil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 4077 Sayılı Kanunun 10/A ve 23. maddeleri uyarınca davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir.
4077 Sayılı Yasa kapsamında kalan tüketici işlemleri belirlenirken 6. maddesinde 10/A maddesinde düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmesinin yazılı olacağı ve şartları belirtilmiştir.
O nedenle kredi kartı hamili ile kredi kartı veren arasındaki tüketici işlemleri 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilebilir ise de, kredi kartı hamilinin haksız kullanım nedeniyle 3'üncü kişi ile olan ihtilafında genişletici yorum yoluyla bu madde kapsamında değerlendirilerek tüketici mahkemesi'nin görevli kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukanda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 19
Esas No.
2006/890
Karar No.
2006/1624
Tarihi
20.02.2006
4077-TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ( TKHK )/3/10/23
1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/7/27
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI
ADSL ABONMAN SÖZLEŞMESİ
İŞYERİNDE KULLANILAN İNTERNET
TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN KAPSAMI DIŞINDAKİ UYUŞMAZLIK
GÖREV
ÖZET
SOMUT OLAYDA DAVACI YANCA SAĞLANAN ADSL HİZMETİNİN DAVALININ İŞYERİNDE KULLANDIĞI TARTIŞMASIZDIR. BU DURUMDA DAVALININ TÜKETİCİ KAPSA­MINA GİRMEDİĞİ GÖZETİLEREK MAHKEMECE DAVANIN ESASININ İNCELENMESİ GEREKİRKEN, YAZILI ŞEKİLDE TÜKETİCİ MAHKEMESİ'NE GÖNDERİLMEK ÜZERE GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİNDE İSABET GÖRÜLMEMİŞTİR.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazdı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Karar
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ADSL abonman sözleşmesi imzalandığını, davalının aboneliğinden kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine başlatılan icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu, dava konusu olaya 4077 Sa­yılı Vatanın 2 ve 3. maddelerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacı yanca sağlanan ADSL hizmetinin davalının işyerinde kullandığı tartışmasızdır. Bu durumda davalının 4077 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde tanımlanan tüketici kapsa­mına girmediği gözetilerek mahkemece davanın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde Tüketici Mahkemesi'ne gönderilmek üzere görevsizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.02.2006 gününde oybirliği ile ka­rar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 13
Esas No.
2005/1510
Karar No.
2005/3823
Tarihi
09.03.2005
4077-TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ( TKHK )/1/2/3

İTİRAZIN İPTALİ
ABONELİK SÖZLEŞMESİ
GÖREVLİ MAHKEME
ÖZET
BİR HUKUKİ İŞLEMİN 4077 SAYILI YASA KAPSAMINDA KALDIĞININ KABUL EDİLEBİLMESİ İÇİN, TARAFLAR ARASINDA MAL VE HİZMET SATIŞINA İLİŞKİN BİR HUKUKİ İŞLEMİN OLMASI GEREKİR. DAVALININ, DAVACI İLE YAPTIĞI ABONELİK SÖZLEŞMESİNİN, İŞYERİNİN SU İHTİYACININ KARŞILANMASI AMACIYLA YAPILDIĞI VE 4077 SAYILI YASA KAPSAMINDA TÜKETİCİ OLMADIĞI ANLAŞILMAKTADIR. BU DURUMA GÖRE UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMÜ GENEL MAHKEMELERİN GÖREVİ İÇERİSİNDEDİR. GÖREVLE İLGİLİ DÜZENLEMELER KAMU DÜZENİNE İLİŞKİN OLUP, TARAFLAR İLERİ SÜRMESE DAHİ YARGILAMANIN HER AŞAMASINDA RE'SEN GÖZETİLİR
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü.
Davacı, davalı aleyhine ödenmeyen su/ksup bedeli olan 2.532.400.000 TL'nin tahsili için icra takibinde bulunduğunu, davalı borçlunun haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda davalının davacı ile yaptığı abonelik sözleşmesi iş yerinin su ihtiyacının karşılanması amacıyla yapıldığı ve 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici olmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın talep halinde iadesine, 9.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 13
Esas No.
2005/7945
Karar No.
2005/14196
Tarihi
29.09.2005
4077 SAYILI YASANIN KAPSAMI
MENFİ TESPİT DAVASI
İŞYERİ TELEFON ABONELİĞİ
ÖZET
BİR HUKUKİ İŞLEMİN 4077 SAYILI YASA KAPSAMINDA KALDIĞININ KABUL EDİLMESİ İÇİN YASANIN AMACI İÇERİSİNDE TANIMLARI VERİLEN TARAFLAR ARASINDA MAL VE HİZMET SATIŞINA İLİŞKİN BİR HUKUKİ İŞLEMİN OLMASI GEREKİR. YASAYA GÖRE, TÜKETİCİ BİR MAL VEYA HİZMETİ TİCARİ VEYA MESLEKİ OLMAYAN AMAÇLARLA EDİNEN, KULLANAN VEYA YARARLANAN GERÇEK YA DA TÜZEL KİŞİDİR. OLAYDA, TELEFON ABONELİĞİ SÖZLEŞMESİ DAVACI AVUKATIN İŞYERİNE AİT OLUP, TELEFON MESLEKİ AMAÇLA KULLANILDIĞINDAN, OLAYDA TÜKETİCİ MAHKEMESİ GÖREVLİ DEĞİLDİR
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, adına kayıtlı ve avukatlık bürosuna bağlı bulunan 212 2XX XX XX nolu telefonun Mayıs ayı döneminde 4.929.550.000 TL konuşma bedeli, tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk ettirilen bedelin fahiş ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesince karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde; "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlı ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımlan verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda davacının davalı ile yaptığı telefon abonelik sözleşmesi davacıya ait işyerine ait olup mesleki amaçla kullanıldığı ve 4077 Sayılı Yasa kapsamında tüketici olmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın talep halinde iadesine, 29.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.