Mesajı Okuyun
Old 03-10-2006, 22:24   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

HD 01, E: 2002/004200, K: 2002/004921, Tarih: 17.04.2002
[*]BAĞIŞTAN DÖNME

Basit olayları rücu nedeni kabul etmek, bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın baskısı altında tutmak sonucunu doğurur. Bu nedenle bağıştan rücu istemiyle açılan bir davada, olayların nitelikleri, kapsamı ve özellikle önem dereceleri gözetilerek delillerin değerlendirilmesi gerekir.

(818 s. BK. m. 244/2) (4721 s. MK. m. 510) (743 s. MK. m. 457)

(YHGK. Kararı-14.5.1976 tarih ve 1974/1-772 E., 1976/2065 K. s.)

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı; oğlu olan davalıya dava konusu 259 ve 2331 parsel sayılı taşınmazlarını bağışladığını, ancak davalının rızası dışında iki adet ineğini sattığını ve parasını da vermediğini, haberi olmaksızın ev eşyalarını alarak evini boşalttığını ve taşındığını, ağır hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, evlatlık vazifelerini yerine getirmediğini belirterek, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dava BK.nun 244/2. maddesine dayalı tapu iptali, tescil isteğine ilişkindir. BK.nun 244/2. maddesi "bağışlamadan yararlanan kişi, bağışlayana veya ailesine karşı kanunen yükümlü olduğu görevleri ehemmiyetli surette ihlal eder ise, bağışlayan bağıştan rücu edebilir" hükmünü getirmiştir. Yasa koyucu, aile görevlerinin yerine getirilmemesini başlı başına bir rücu nedeni saymamış "ehemmiyetli bir surette" riayetsizliği öngörmüş, böylece mirastan is-kat nedenlerini burada da tekrarlamıştır. (MK.nun 510) O halde, 244 maddenin 2 bendi, Medeni Kanunun 510. maddesinin (eski 457) özü ve kapsamı itibariyle bir tekrardan ibarettir.

Bu görüş ilmi içtihatlarla ile belirtilmiştir. (Alfret Marten, BK. şerhi, 319; Prof. Feyzi N. Feyzioğlu, Borçlar Hukuku, 1962, S.173) O halde, bağıştan dönme nedeniyle mirastan iskat nedenlerinin bir arada incelenmesi zorunluluğu vardır.

Hukuk Genel Kurulu'nun 14.5.1976 gün, 1974/1-772 esas, 1976/2065 sayılı kararı da aynı doğrultudadır. Gerçekten basit olaylar rücu nedeni kabul etmek bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın baskısı altında tutmak sonucunu doğurur. Aksine bir düşünce, yasa koyucunun BK.nun 244 ve MK.nun 510. maddeleri ile takip ettiği amaca aykırı düşer. Bununla da kalmaz, hak duygularını zedeler ve irade serbestisini de büyük ölçüde kısıtlamış olur. Onun için olayların nitelikleri, kapsamı ve özellikle önem dereceleri gözetilerek delillerin değerlendirilmesi gerekir.

Dosya içeriği ve toplanan deliller, yukarıda değinilen ilke ve olgulara göre değerlendirildiğinde: BK.nun 244/2. maddesindeki rücu koşullarının gerçekleştiğinden sözedebilme olanağı yoktur. Davalı oğulun davacı annesine karşı olan görevlerini önemli ölçüde yerine getirmediği kanıtlanmış değildir. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle kabul edilmesi isabetsizdir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kaynak=YKD Haziran 2003 Sayfa 867