Mesajı Okuyun
Old 04-11-2020, 19:42   #8
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avu.veysel
Merhaba bu konuda benim de bir sorum olacak.
Kira sözleşmesinde şirket yetkilisi sözleşmenin ilk sayfasına kaşe basmış imza yok ve son sayfasına kaşe basmadan sadece yetkili kendi ismini yazarak imzalamış ve sözleşmeyi vergi dairesine sunarak sözleşmeyi kabullenmiş. Kira borçlarına karşılık verildiği söylenen bir bono var fakat bonoda şirket kaşesi bulunmasına rağmen kaşe üzerine imza atılmamış. Bu durumda kiracı şirket sorumlu tutulamayacak. Kira sözleşmesinde kiraya karşılık senet verildiği de yazmıyor. Bu duruma rağmen bonoyu sırf yasa zorunlu kıldığı için icraya koymamız halinde takibe itiraz edileceği çok açık. Bu şartlar altında direk kira sözleşmesi icraya konularak tahliye talepli takip yapılabilir diye bir sonuca varıyorum. Olaydaki bononun icraya konulmaması ve sözleşme ile takip yapılması konusunda kıymetli fikirleriniz nedir. Cevaplarınız için teşekkür ederim.


Kira sözleşmeleriyle senet alınmasını eskiden beri anlamlandıramıyorum. Tahsil kolaylığı nedeniyle alındığı söyleniyor ama uygulamada hiç kolaylık yaratmıyorlar. Tam aksine senet üzerinden gidildiğinde hem kiracı menfi tespit davasıyla genelde sonuç alıyor, hem de daha önemlisi kira akdine dayalı yapılan "normal" takipleri de mükerrer takip şeklinde sakatlayabiliyor.

Kira akdinin kendisi hukuk tekniği anlamında olmasa bile, halkın anladığı anlamda zaten "senettir". Üstelik hem İİK, hem BK kira akdine özel tahliye yolları getirmiştir ve akde dayalı takip yapıldığında bunlardan yararlanmak mümkündür (iki haklı ihtar nedeniyle tahliye, 30 gün ödeme nedeniyle temerrütten tahliye vs.).

Uzun sözün kısası bence senet olayına hiç girmeyin, hatta senedi yok kabul edin, kira ödenmediyse 30 günlük icra takibi yapın, borç ödenmezse İM'de tahliye davası açın.