Konu: Neyimiz var?
Mesajı Okuyun
Old 09-02-2010, 11:22   #229
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Savunma Mekanizmalarımız var.

Hukuk okuduğuma sevindiğim kadar lisede okuduğuma da seviniyorum. İnsanın kendisinin bile bilmediği direnme gücü bulunduğunu lisedeki psikoloji dersinde öğrendim. En sevdiğim konu savunma mekanizmaları konusuydu.

İnsanları anlamak ve affetmek için savunma mekanizmalarını bilmek her zaman işime yaradı. Ama asıl kendimi anlamak ve affetmek hoşuma gitti.

Savunma Mekanizmaları

İnsanlarda kendisinin bilinçli olarak algılayamadığı pek çok savunma şekli vardır. Bunlara Savunma Mekanizmaları denir. Savunma Mekanizmaları’ndan en çok rastlananlar aşağıda sunulmuştur:

BASTIRMA (REPRESSION)

En sık kullanılan savunma mekanizmalarından biridir. Bilinçaltından kaynaklanıp Ego tarafından bilinç düzeyine çıkarılarak doyuma ulaştırılmayı isteyen dürtüler, gerçek ilkesi alanında engele uğradıkları ve Ego da bu yüzden bir çatışma içine düştüğünde, bu dürtüyü bilinçdışı alana geri göndermek, bilinç yüzeyine çıkmasını önleyerek geriye bastırma yolunu seçer.

Yaşam boyunca pek çok dürtü bastırılmış olup, bilinçdışında her an bilinç yüzeyine çıkmaya hazır bir halde beklerler. Örneğin; belli bazı cinsel dürtülerini açığa çıkarmamak için zorlanmasında, kişinin tüm cinselliği reddeden bir davranış içine girmesi gibi bir savunma tepkisini benimsediği görülebilir.

Kendisi bir kadınla cinsel ilişkiyi isteyen, ancak bunu içinde bulunduğu toplumsal koşullar (yaşam biçimi koşulları, olanaklar ya da ahlak anlayışı vb.) nedeniyle gerçekleştirmesi güç olan bir erkeğin tüm cinsel ilişkileri ve bunu ima eden tüm davranışları (kız-erkek arkadaşlığı, açık giysiler vb.) hepten ayıplayıp kötülemesi ve reddetmesi durumunda bir tepki oluşumundan söz edebiliriz.

YÜCELTME (SUBLIMATION)

- Bilinç yüzeyine çıkarılıp doyuma ulaştırılması kabul edilemeyen, toplum tarafından yasaklanmış ya da engellenmiş bazı dürtülerin kabul edilebilir yüksek sosyal değerli bazı amaçlara yönelik dürtüler halinde değiştirilmesidir. Örneğin; saldırganlık, cinsellik gibi belli bazı ilkel dürtülerin açığa çıkmasının uygun olmadığı koşullarda, kişinin bu enerji birikimini güzel sanat yapıtları, spor ve iş başarıları gibi eylemlere yönelterek, olumlu bir biçimde kullanması gibi.

DÜŞLE DOYUM (DAY-DREAM).

- Gerçekte doyuma ulaştırılması güç ya da olanaksız olan bazı dürtülerin düş gücü ile doyuma ulaştırılmasıdır. Örneğin; fakir bir kimsenin bir piyango bileti alıp, büyük ikramiye çıkarsa neler yapacağını düşünmesinde de böyle bir düşle doyum söz konusudur.

YERİNE KOYMA (SUBSTITUTION)

Dürtülerin asıl amacına ulaşması engellendiğinde asıl amacın yerine başka bir amaç ya da nesnenin konarak dürtü boşalımının sağlanması, gerilimin giderilmesi söz konusudur.

YANSITMA (PROJECTION)

İnsanın kendinde var olduğunu kabul etmek istemediği dürtü uyartılarını, başkalarına yansıtmasıdır. Örneğin; okul ortamı içinde öğretmenlerine karşı kızgınlık ve nefret duyan bir öğrenci, böyle bir nefret duygusuna sahip olmanın hoş bir şey olmayıp ego suyla Superego su arasında çıkarttığı çatışmadan, bu nefret duygusunu öğretmenlerine yansıtarak yani "öğretmenlerim beni sevmiyor, benden nefret ediyor" düşüncesiyle kendini kurtarır.

GERİLEME (REGRESSION)

Herhangi bir çatışma durumu karşısında insanın ruhsal gelişim sürecindeki daha gerideki bazı dönemlere doğru gerileme göstermesidir. Çocuksu davranış, ağlama, saldırganlık, öfke veya korku anında çocuksu bir davranışla birine sığınmak gereksinimi veya aşırı yemek yemek veya kusmak da bu gibi davranış örnekleridir. Psikosomatik hastalıklarda da böyle bir gerileme süreci söz konusu olup, hastalık gösterisinde simgesel bir anlam taşıyan bir organ belirtisi bulunmaktadır.

YADSIMA (DENIAL)

Bilinç dışı bir işlemle dayanılması zor olan bazı kaygı, çatışma ve duyguların ve bunları doğuran olay ve eylemlerin kışı tarafından bilinmezlikten gelinmesi, varlığının kabul edilmemesidir. Yaşamını iyi bir sporcu olmaya adamış, bu yolda çalışmış ve başarıya ulaşarak o ilerlemekte olan bir spor yıldızının mesleğinin en parlak döneminde yapılan sağlık muayenesinde kalp yetmezliği saptandığında, böyle bir hastalığı olduğunu kabul etmeyip, kendisini inceleyen çeşitli hekimlerin yanlış bir tanıya vardıkları üzerinde ısrarla tedaviyi kabul etmeyip spor hayatını sürdürmeyi istemesi de bir yadsıma tepkisidir.

AKILCILAŞTIRMA (RATIONALIZATION)

Anxietenin gücünü azaltmak amacıyla ve çoğu kez yadsıma mekanizmasıyla birlikte kullanılan akılcılaştırmada, iki temel savunma öğesi bulunur:
(1) Kişinin davranışını haklı göstermesine yardımcı olan öğe,
(2) Ulaşılamayan amaçlara ilişkin düş kırıklığının etkisini yumuşatan öğe.

Örneğin; o gece arkadaşının daveti üzerine onunla yemeğe ve sinemaya gittiği için ertesi günkü sınavına hazırlanamayıp kötü not alan öğrencinin, gitmeseydi arkadaşını kırıp üzecekti ve ayıp olacaktı düşüncesiyle avunması da akılcılaştırma türünde bir savunma mekanizmasını harekete geçirmektedir.