Tüm Meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum.
Davacı kurum 1976 yılında bedel ödemeyerek el attığı taşınmaz yönünden kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığı iddiası ile tescil davası açmıştır.
Tarafımızca da karşı dava olarak Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılmıştır.
Mahkeme davamızın bir eda davası olduğu yönünde karar vererek karşı davamızın kabulüne ve talep ettiğimiz bedele hükmediyor.
Yargıtay,kamulaştırma işlemine ait tebligatın malike yapılmış olduğundan kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığına ve asıl dava yönünden taşınmazın tesciline,karşı davamız yönünden ise Kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi davası açamayacağımızdan bahisle karşı davamızın reddi gerektiğini bozma kararında belirtiyor.
Mahkeme bozma kararına uyarak,kamulaştırma işleminin tebligat yapılmış olduğundan ve tamamlandığından asıl davanın kabulüne karar veriyor.Karşı davamız yönünden ise Kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi davası açamayacağımızdan bahisle davamızı reddediyor.Kararı temyiz ettik fakat onandı.Karar düzeltme talebimizde reddedilerek karar kesinleşti.
Sormak istediğim ;
Karşı davamızı açarken Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talepli dava açmıştık fakat hem Yargıtay hem Mahkeme talebimiz olmamasına rağmen davamızı Kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi davası olarak değerlendirmiş ve reddetmiştir.Fakat ne gerekçeli kararda ne de Yargıtay İlamında talep ettiğimiz Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebimiz değerlendirilmemiş ve bu yönde bir karar verilmemiştir.Taleple bağlılık ilkesi gereği talep etmediğimiz bir konuda karar verilmiş fakat asıl talebimiz (tazminat) yönünden hiçbir değerlendirme yapılmamış ve hüküm kurulmamış ve sadece davamız reddedilmiştir..Aleyhte veya lehte gerekçeli kararda belirtilmeyen tazminat talebimiz yönünden yeni bir dava açmayı düşünüyorum.Çünkü El atmanın önlenmesi ve tazminatın aynı şeyler olmadığı herkesin malumu?
Değerli cevap ve düşüncelerinizi bekliyorum.Saygılarımla