Mesajı Okuyun
Old 02-04-2012, 13:51   #3
avukat ışık

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

2.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/2678
Karar: 2002/4148
Karar Tarihi: 22.03.2002


VERASET BELGESİ - GAİPLİK - TEREKE MALLARININ TESLİMİ - GAİPLİK KARARININ GEÇMİŞE ETKİLİ OLMASI - TEMİNAT ALMA VE RESMEN İDAREYE SON VERME VE BU KONUNUN ŞARTLARINI DEĞERLENDİRME GÖREVİNİN İHTİYATİ TEDBİRLERİ ALAN HAKİME AİT OLDUĞUNUN GÖZETİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Teminat alma ve resmen idareye son verme ve bu konunun şartlarını değerlendirme görevi ihtiyati tedbirleri alan hakime ait olduğunun gözetilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 35, 575, 584) (743 S. K. m. 34, 517, 526)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Davacı annesi Münire'nin 18.10.1987 de öldüğünü çocukları Hacer, Nebiha ve Fahrettin'in kaldığını, ancak Bolu Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 1998/426 esas sayılı davası sonunda Fahrettin'in gaipliğine karar verildiğini ileri sürüp daha önce verilen 1994/303-327 sayılı veraset belgesinin iptali ile yeniden veraset belgesi verilmesini istemiştir.

Mahkemece 743 sayılı Kanunun 526-530. maddeleri dayanak gösterilerek istek ret edilmiştir.

743 sayılı Kanunun 34., 4721 sayılı Kanunun 35. maddesi "...mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır. Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur" kuralını içermektedir. Başka bir anlatımla gaiplik kararı geçmişe etkili sonuç doğurur. Bu sonuca göre mirasçıları belirlemek gerekir. Diğer yandan 743 sayılı Kanunun 517, 4721 sayılı Kanunun 575. maddeleri uyarınca "miras, miras bırakanın ölümüyle açılır." Mirasa ehil olanlar bu hakkı kendiliğinden iktisap ederler. Veraset belgesi murisle mirasçı olabilecek kişilerin bu bağlarını ve miras paylarını gösteren bir karardır.

Tarafların murisi Münire Ö. 18.10.1987 de ölmüştür. Çocuklarından Fahrettin'in 15-20 yıldan beri haber alınamaması sebebiyle gaipliğine dair 12.07.2000 günlü 426-364 sayılı Bolu Asliye 2. Hukuk Mahkemesi kararı kesinleşmiştir. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 528. maddesi uyarınca "Mirasın açıldığı gün hayat ve mematı ispat edilemeyen gaip mirasçının hissesi mahkeme tarafından resmen idare ettirilir. Bu durum mirasçının sağ olarak ortaya çıkmasına veya bunun hakkında gaiplik kararı alınmasına kadar devam eder (Prof.Dr. Zahit İmre, Prof.Dr. Hasan Erman, Miras Hukuku 1995 Sf: 273; Prof. Dr. Naim İnan, Prof. Dr. Şeref Ertaş Miras Hukuku 2000, Sf: 375) "Bir kimsenin gaipliğine hükmedilmiş ise mirasçısı kendilerine müreccah olan hak sahiplerine iade edeceklerine dair teminat göstermeye mecbur" (743 S.K.526) olarak tereke malına vaziyet edebilir gaip mirasçı hakkında gaiplik kararı alınmazsa resmi idare Türk Kanunu Medenisinin 530. maddesi uyarınca Hazinenin müracaatına kadar devam eder. O halde Hazinenin müracaatı üzerine gaipliğe ve tereke malının hazineye intikaline karar verilir.

Teminat alma ve resmen idareye son verme ve bu konunun şartlarını değerlendirme görevi aynı Kanunun 531 ve müteakip maddeleri uyarınca ihtiyati tedbirleri alan hakime aittir.

Şu halde veraset belgesi verilmesine dair bu davaya bakan hakimin görevi, muris Münire'nin füruundan Fahrettin'in en az on beş yıldır gaip olduğunun Bolu Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 12.07.2000 günlü 426-364 sayılı ilamı ile tespit edilmiş olduğuna, tereke mallarının teslimi sırasında 743 sayılı Kanunun 526. maddesi hükümlerinin gözetilmesi gerektiğine işaretle mirasçıları ve payları belirlemekten ibarettir. Bu yöne ve davanın özelliğine uymayan gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Hükmün açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 22.03.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı