Mesajı Okuyun
Old 30-04-2002, 21:04   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Aristo,

Avukatlar değişik yönlere koşuyorlar.

Bazıları baro komisyonlarında görev alıyor, kütüphanesinde
makale yazıyor, hukukun gelişmesi için başka emekler
harcıyor.

Bazıları, kendilerini pazarlama faaliyetleri içinde ortalıkta kabarmış hindi gibi geziyorlar. Bunları markalı giysilerinden tanıyabilirsiniz.
Nerede bir potansiyel müşteri toplantısı varsa oraya koşuyorlar.

Bazıları, çaresizlik içinde.Her sabah umutla bürolarına koşuyorlar ama bürolarında sadece kendi kendilerine söyleniyorlar. Kimseye
söyleyecek sözleri yok.

Avukatlar nereye koşturuluyor? Uçuruma.

Sayısız hukuk fakültesi açılması ve her mezun olanın doğrudan
mesleğe girmesi ile iş ve emek arasındaki arz talep dengesi
bozuldukça uçuruma koşturulmaktayız.

Baroların ve diğer ilgililerin toplanarak ''mesleğe kabul'' konusunda çözüm üretmeleri gerektiği kanısındayım. Yoksa, meslektaşlarımız uçurumun dibinde toplanacaklar.

Bu düşünceye hukuk fakültesi öğrencilerinin de sıcak bakması
gerekir. Kuralsız olarak mesleğe girmeleri halinde onlar da
uçuruma koşacaklar. Hukukçular için geniş bir iş yelpazesi bulunmaktadır. Avukatlık cehennemi yerine özel sektörde yöneticilik, devlet sektöründe bürokratlık daha huzurlu ve doyum sağlayıcıdır diye düşünüyorum. Bu işleri sıkıcı bulan serüvenciler gazetecilik gibi daha renkli işlere girişebilirler. Hukuk fakültesine girerken avukat olmayı düşlemiş olanlara düşlerinin aslında kabus
olduğu bir biçimde anlatılmalı. Bilmem dilim döndü mü? Uçurumdan
düşerken konuşmak zor oluyor. :-))

Saygılarımla