Roma Hukuku, Kara Avrupası sistemini kabul eden devletlerin hukuk sistemlerinin öğrenilmesi için gerekli bir derstir. Şu anda hukuk sistemimizin içinde yer alan kurumların nasıl oluştuğunu, kavramların içeriğini öğrenmek açısından bu dersin okutulması gerekmektedir. Kanun maddelerini sadece metnini okuyarak öğrenmek yeterli değildir. Hukuk fakültelerinde okumayan vatandaş da kanunu bu şekilde öğrenebilir. Hukuk fakültelerinin amacı ise kanunu değil hukuku (hukuğu değil. Hukuk kelimesini kullanırken de dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle hukukçular çok hassas olmalı) öğretmektir.

Türkiye'de Roma Hukukunun okutulması, Türk öğrencilerin Medeni Hukuk temel kavramlar, Borçlar Hukuku ve Eşya Hukuku derslerini daha kolay takip etmelerini sağlamaktadır.

Ayrıca Roma kültürünü, medeniyetini, hukuk düzenini öğrenmek de hukukun canlı, toplumun yapısına göre değişkenlik gösteren bir bilim dalı olduğunu görme açısından da önemli bir örnektir. Öğrencilere "Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu'nu İsviçre'den aldık" demek yeterli olmayacaktır.

Türk öğrenciler hep işin kolayına kaçıyorlar. Hukuk derslerini alırken sadece dersi geçmeyi amaçlıyorlar. Hukukun ancak kültür birikimi ile anlam ifade edeceğinin farkında değiller. Bugün çoğu fakültede "karşılaştırmalı hukuk" dersi verilmiyor. Verilen derslerin çoğu da sadece Common Law ile Kara Avrupası sistemleri arasındaki farkları açıklamaktan öteye geçmiyor. Örneğin Çin, Afrika, Hint hukuk düzenleri işlenmiyor. Başka devletlerin hukuk sistemlerini kabul eden devletlerin geçirdiği evreler öğretilmiyor. Uluslararası sözleşmelerin, uyumlaştırma çabaları sonucunda doğan UNIDROIT model sözleşmeleri, Avrupa prensipleri öğretilmiyor. Bunların hepsinin içerikli şekilde gösterilmesi beklenemez elbette. Ama öğrencilerin genel bir bakış açısına sahip olması sağlanabilir.

Roma Hukuku da bütün bu çalışmaların temelini teşkil etmektedir. Modern Türk devletinin hukuk sistemi incelenirken Roma Hukuku'nun ve elbette Osmanlı Hukuku'nun detaylı bir şekilde öğretilmesi gerekir. Belki derslerin bir sene olması yerine bir dönem olması düşünülebilir. Türkiye'de eğitim veren romanistlerin sayısı ve niteliği tartışılabilir ayrıca. Bunlar ayrı sorunlardır. Bu sorunların varlığı dersin kaldırılmasını gerektirmez.