Mesajı Okuyun
Old 12-01-2010, 11:13   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
10.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/3680
Karar: 2006/11308
Karar Tarihi: 21.09.2006

TESPİT DAVASI - SİGORTALI OLMAK HAK VE YÜKÜMLÜLÜĞÜNDEN VAZGEÇİLEMEMESİ - YASAL ŞARTLARIN GERÇEKLEŞTİĞİ TARİHTE SİGORTALILIĞIN KENDİLİĞİNDEN BAŞLAMASI GEREĞİ

ÖZET: 1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde; sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği, aynı Kanunun 25. maddesinde ise, yasal şartların gerçekleştiği tarihte sigortalılığın kendiliğinden başlayacağı öngörülmüştür

(4956 S. K. m. 47) (1479 S. K. m. 18, 25, 26)

Davacı, 25.10.1991-14.09.1995 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Dava, hukuki nitelikçe; davacının; 25.10.1991 ile 14.09.1995 tarihleri arasında vergi ve oda kaydına dayalı olarak kendi nam ve hesabına faaliyette bulunduğundan bahisle, bu sürenin; 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.

Davacının, dava konusu dönemde; kendi nam ve hesabına çalışmasından dolayı meslek kuruluşu kaydı ve vergi kaydı olduğu ve bu sebeple sigortalılık niteliği taşıdığı halde dava tarihi olan 08.06.2005 tarihine kadar Kuruma kayıt ve tescilinin yapılmadığı, prim ödemesinin bulunmadığı tartışmasızdır.

1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde; sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği, aynı Kanunun 25. maddesinde ise, yasal şartların gerçekleştiği tarihte sigortalılığın kendiliğinden başlayacağı öngörülmüştür.

Ne var ki, 1479 sayılı Kanuna göre, hak ve mükellefiyetlerin belirli tarihlerde başlatılmasını zorunlu kılan düzenlemeler kapsamında;02.08.2003 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanunun 47. maddesiyle 1479 sayılı Kanuna eklenen geçici 18.madde hükmü ile; sigortalılık niteliğini taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmayanlara, 20.04.1982 ile 04.10.2000 tarihleri arasında vergi kayıtlarına dayalı çalışma sürelerini belli koşullarla borçlanma imkanı tanınmıştır. Bu yönde; davacının, yasanın yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihini takip eden 6 aylık süre içinde (02.02.2004 tarihine) Kuruma yapılmış herhangi yazılı bir başvurusunun bulunup bulunmadığının araştırılması, yazılı başvurunun varlığı halinde, bunun, vergiye kayıtlı bulunulan sürelerde borçlanma hakkı için yeterli olacağı, ayrıca başvuru tarihi itibarıyla vergi kaydının bu bağlamda, Kuruma tescili bulunmasının zorunlu olmadığı gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan geçici 18. madde hükmünde öngörülen ve hak düşürücü süre niteliğinde bulunan 6 aylık yasal süre içinde Kuruma yazılı bir başvurunun bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın davanın kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davalı Bağ-Kur vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açılanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.09.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları