Mesajı Okuyun
Old 19-01-2008, 00:59   #20
Hak Hukuk

 
Varsayılan

Hukuk yaşayan bir organizmadır.Yasanın anlamına, somut olaya uygulanmasıyla ulaşılabilir.Aksi halde yasa, hukukçu da olsak yabancı bir dil gibi durur önümüzde.Bir hukukçu yasanın bütün halleriyle hayata uygulanmasına şahit olmaz.Bu bahşe sahip olan yegane organ Yargıtay gibi içtihat ve diğer mahkemeleridir.Bu nedenle “ yasa ne diyor” diye tıkanıp “yabancı bir dil”le karşılaşmışız gibi olduğumuzda sığındığımız liman Yargıtay kararları oluyor.Hayatı kolay kılacak olan, bu limana her hukukçu geminin rahatlıkla yanaşabilmesidir.Yasanın buyruğu da bu şekildedir. Bu, bugüne kadar maalesef mümkün olmamış.
İnternet gibi bir iletişimin her şeye hakim olduğu günümüzde, içtihat mahkemelerinin hatta tüm mahkemelerin gizli tutulmasında sakınca bulunmayan kararlarına ulaşmanın yakın zamanda çok kolaylaşacağı ve hukukta tekelleşmenin ortadan kalkacağı günlerin uzak olmadığı görülmektedir.
Hakkında mahkeme kararı oluşmuş her olayın somut olarak yer aldığı –gizli kalması gerektiğine dair bir unsur taşımıyorsa elbette- bütün kararlara isteyen her hukukçu ulaşabildiğinde, ancak o takdirde yasa Yargıtay içtihatlarından önce merak edilir.Önümüze konan koca koca kitapların, somut olayları aktarmak yerine, ne anlama geldiği bir türlü anlaşılamayan “ Somut olayın özelliğine, kararda yer alan gerekçelere..vs” kalıplarıyla şişirilmesi hayatımızdan ne çok şey götürmüştür.
Yukarıda belirtilen norm hiyerarşisinin belkemiğinde yasa yerine “ içtihat ve bilirkişi rapor”larının yer almasının nedeni, “gizlilik” bahanesi” ve “sana ne” sitemleridir.Bir hukukçunun önüne bu tür engellerin konulduğu yerde, yasalar uygulanır metinler olmaktan çıkar;evrilip çevrilir kedi topacına döner.Çünkü soyut yasa metninin yabancı dil gibi gelmenin ötesine geçmesi, somut olayları içerecek bütün mahkeme kararlarına, hukuk icra edenlerin rahatlıkla ulaşmasına bağlıdır.
Hukukta bilirkişi saltanatı yerine Hakim saltanatını tesis etmenin çözümü de, herhangi bir zamanda, Türkiye’nin herhangi bir mahkemesine sunulmuş herhangi bir bilirkişi raporuna herhangi bir hukukçunun en seri şekilde ulaşmasını sağlayacak bir yolun bulunmasına bağlıdır.Bu da yakında gerçekleşecektir.Çünkü başka çare yoktur.
Tekrarlamak gerekirse, Yasanın anlamını bilmek için hukukçu olmak yetmez;uygulamasına da şahit olmak gerekir.Bu, somut olayı içeren mahkeme kararlarına ve konu olmuşsa Yargıtay içtihadının dahi somut olayı esaslı olarak özetleyen yayınlanmış şekline her hukukçunun istediği zamanda ulaşmasını sağlamakla mümkündür.İyi hukukçular bu ortamlarda ortaya çıkar.