Mesajı Okuyun
Old 23-11-2010, 17:39   #4
Av. Ceren Tekin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/2502
K. 2001/3534
T. 27.6.2001
• TASARRUFUN İPTALİ ( Tediye Kabiliyetini Kaybeden Borçlunun Mevcudunu Azaltacak Şekilde Alacağın Temliki Yoluna Gitmesi-İyiniyet )
• BATIL TASARRUFLAR ( Tediye Güçlüğü Çeken Borçlunun Mevcudunu Azaltacak Şekilde Alacağın Temliki Yoluna Gitmesi-Tasarrufun İptali Davası )
2004/m.277,280
ÖZET : Tediye kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybetmiş borçlunun, iyi niyetli bir şahıstan veya basiretli bir tacirden beklenilmiyecek tasarruflarla mevcudunu eksilttiği ve üçüncü şahsın bu durumu ve muamelenin mahiyetini bildiği veya bilmesi gerektiği hallerde yapılmış olan tasarrufları batıldır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK.277 ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davalılardan Torun Pazarlama A.Ş. vekili 23/11/1998 günlü cevap dilekçesinde; borçlu davalı Ekin Limitet Şirketine mahsul satımı yapıldığını, satış bedeli olarak çek alındığını ancak bedeli borçlu Ekin Limitet Şirketinin ödeme güçlüğü içerisine düştüğünden ödenemediğini, temlik işleminin kendilerine bu yüzden yapıldığını belirtmiştir. Şu hale göre, davalı üçüncü kişi Torun Pazarlama A. Ş. borçlunun tediye kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybettiğini, iyi niyetli bir şahıstan veya basiretli bir tacirden beklenemeyecek tasarruflarla -somut olayda olduğu gibi, alacağın temliki yoluyla- mevcudunu eksilttiğini ve kendisinin de bu durumun ve yapılan işlemin mahiyetini bildiğini kabul etmektedir. İİK.nun 280/1. maddesi uyarınca bu ortamda yapılan tasarruflar batıl olup iptale tabi tutulduğundan mahkemece Torun Pazarlama A.Ş. ile yapılan tasarruf işleminin de iptaline karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde ve yasa hükmü uygulamasında yanılgıya düşerek bu davalı hakkındaki davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle davacı alacaklı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 27/06/2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/1494
K. 2003/3342
T. 19.6.2003
• TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ( Borçludan Olan Alacağına Karşılık Davalı Şirkete Dava Konusu Taşınmazın Temlik Edilmesi )
• ALACAĞIN TEMLİKİ ( Tasarrufun İptali Davasının Para Veya Mutad Ödeme Şekillerinden Gayri Ödemeleri de Kapsadığı )
• FAHİŞ BEDEL FARKI ( Tasarrufun İptali Sebebi Olduğu )
2004/m. 277, 279, 283/2
ÖZET : Tasarrufun iptaline karar vermek için; taşınmazın gerçek bedeliyle satış bedeli arasında fahiş fark bulunması gerekir.Bu değerlendirmede sadece nakit olarak ödenen değil, para veya mutad ödeme vasıtalarından gayrı bir surette de yapılan ödemeler varsa bu değerlendirmede göz önüne alınmalıdır. Davalı şirket taşınmazı dava dışı bir kişiye satıp elden çıkardığından ve davacı da talebini bedele dönüştürdüğünden taşınmazın satış tarihindeki gerçek bedelinin araştırılarak davalı şirketin icra takibindeki alacağın asıl ve fer'ilerini geçmemek üzere bedelden sorumlu tutulmasına karar verilmelidir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Ayla geldi. Davalılar avukatı gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline ilişkindir. Mahkemece taşınmazın gerçek bedeliyle satış bedeli arasında fahiş fark bulunmadığından dolayı davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davalı şirket cevabında, borçlu Tayfun ile ticari ilişki içerisinde bulunduklarını ve alacaklarının bir kısmının dava konusu dairenin kendilerine temlik edilmek suretiyle ödendiğini belirttiğine göre bu tasarruf İİK.nın 279/2 maddesinde belirtilen ( para veya mutad ödeme vasıtalarından gayri bir suretle yapılan ödemeler ) kapsamına girmekte olup ve alıcı şirket, borçlunun hal ve vaziyetini bilmediğini ispat etmediğinden şartları oluşan tasarrufun iptaline karar verilmelidir. Ancak davalı şirket taşınmazı dava dışı bir kişiye satıp elden çıkardığından ve davacı da talebini bedele dönüştürdüğünden ( İİK.md.283/2 ) taşınmazın satış tarihi olan 13.9.2000'deki gerçek bedelinin araştırılarak davalı şirketin icra takibindeki alacağın asıl ve fer'ilerini geçmemek üzere bedelden sorumlu tutulmasına karar verilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan davanın reddedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davacı Banka yararına BOZULMASINA, 275 milyon lira duruşma vekillik ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 19.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi


T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/5534
K. 2004/6768
T. 27.12.2004
• TASARRUFUN İPTALİ TALEBİ ( Borçlunun Takipten Sonra Kızı ve Yeğenine Yaptığı Satışların Bağışlama Hükmünde Olup Batıl Olması - Kötüniyet Şartının Aranmayacağı )
• BAĞIŞLAMA HÜKMÜNDE SATIŞ ( Borçlunun İcra Takibinden Sonra Kızı ve Yeğenine Yaptığı Satışlar - Tasarrufun İptaline Karar Verilmesi Gereği )
• KÖTÜNİYET ARAŞTIRMASINA GEREK BULUNMAMASI ( Borçlunun Üçüncü Dereceye Kadar Yakınlarına Borcun Doğumundan Sonra Yaptığı Satışların Bağışlama Hükmünde Olması )
2004/m.277, 278
ÖZET : Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklının, 10.12.1998 tanzim tarihli senetlere dayanarak yaptığı icra takibinden sonra, borçlu 23.10.2000 tarihinde adına kayıtlı 410 ada 5 parseldeki 7 nolu meskenini kızı ve yeğeni olan diğer davalılara 1 milyar 500 milyon lira bedelle satmıştır. 3. dereceye kadar akrabalar arasındaki tasarruflar ivazlı da olsa bağışlama hükmündedir. Haciz veya acizden geriye doğru iki yıl içinde yapılan bağışlamalar da başka bir husus aranmaksızın yasa gereği batıldır. Bu yasal karine ortada iken, ayrıca iyiniyet-kötüniyet araştırmasına gerek yoktur.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Davacı alacaklının, 10.12.1998 tanzim tarihli senetlere dayanarak yaptığı icra takibinden sonra, borçlu 23.10.2000 tarihinde adına kayıtlı 410 ada 5 parseldeki 7 nolu meskenini kızı ve yeğeni olan diğer davalılara 1 milyar 500 milyon lira bedelle satmıştır. Borçlu ile kızı arasında 1. derece, yeğeni arasında 3. derece akrabalık mevcuttur. İİK.nun 278/1. maddesince 3. dereceye kadar akrabalar arasındaki tasarruflar ivazlı da olsa bağışlama hükmündedir. Haciz veya acizden geriye doğru iki yıl içinde yapılan bağışlamalar da başka bir husus aranmaksızın yasa gereği batıldır. Yasal bu karine ortada iken ayrıca iyiniyet-kötüniyet araştırmasına gerek yoktur. Mahkemenin bu nedenlerle davayı kabulü gerekirken yasaya uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı ya geri verilmesine, 27.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.