Mesajı Okuyun
Old 20-01-2007, 15:46   #16
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Aşağıdaki karar muacceliyet ve faizin kesinleşmeyle ilgisi konusunda güzel bir özet veriyor :

YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/15858
K. 2003/19864
T. 13.10.2003
• İLAM ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi )
• KARAR TARİHİ ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi )
• FAİZ ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi )
• HÜKMÜN İNFAZI ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu )
• KESİNLEŞME ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu )
• TAKİP TARİHİ ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu )
• FAİZİN HESABLANMASI ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Değerlendirilmesinin Gerekmesi )
ÖZET: Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de, ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin kesinleşme tarihinden takip tarihine kadar hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de, ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin kesinleşme tarihinden takip tarihine kadar hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. Somut olayda, boşanma ile birlikte verilen maddi tazminata ilişkin karar, 13.1.2003 tarihinde kesinleştiğine ve boşanmanın eklentisi olduğuna göre bu bölüm için alacaklı, işlemiş faizi kesinleşme tarihinden itibaren başlatabilir. O halde, hesaplamanın buna göre yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken infazının istenmesi için kesinleşmesi gerekli olmayan ilamlarla ilgili kurala göre hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi