Mesajı Okuyun
Old 04-04-2014, 08:27   #20
av.halilari

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
23.Hukuk Dairesi
Esas: 2013 / 4997
Karar: 2013 / 6418
Karar Tarihi: 22.10.2013

ÖZET: Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Somut olayda; mahkemece, gerekçe kısmında yeni sıra cetvelinde alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptayarak icra müdürüne yol göstermesi, hüküm fıkrasında da sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesi gerekirken gerekçede yer alan sözlerin hüküm fıkrasında tekrarı, özel olarak İİK’na, genel olarak da hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin HMK'na aykırı olmuştur.
________________________________________

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Şikayetçi vekili, sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan şikayet olunanın haczinin kanuna uygun satış talebinde bulunulmadığı için düştüğünü, zira şikayet olunan tarafından satışa konu araç üzerine kayden haciz konulduğunu, daha sonra fiilen haciz konulmadığı gibi haczin de borçluya 103 davet kağıdı gönderilerek bildirilmediğini, satış avansının eksik yatırıldığını, ayrıca 03.12.2009 tarihli satış talebinden sonra satışla ilgili dosyada herhangi bir işlem yapılmadığını, bu sebeple satış talebinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, 20.12.2012 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.

Şikayet olunan vekili, sıra cetveline konu araç üzerine kayden haciz konulmasının yeterli olduğunu ayrıca fiilen hacze gerek bulunmadığını, müvekkilinin haciz tarihinden sonra bir yıl içinde satış talebinde bulunarak satış avansını da yatırdığını, satış tarihi itibari ile haczin devam ettiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunan tarafından araç üzerine 19.03.2009 tarihinde konan ihtiyati haczin süresi içinde kesinleştiği ve 03.12.2009 tarihinde satış avansı yatırılarak satış istenmiş ise de, daha sonra hiç bir satış talebinin olmadığı, buna göre bir yıllık satış isteme süresini sonu olan 03.12.2010 tarihinde haczin düştüğü ve yenilenmediği, yıllar önce yatırılan satış avansının satış talebi yenilenmeden sonsuza kadar haczi durdurmayacağı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile şikayet olunanın haczi düştüğünden sıra cetvelinden çıkarılmasına karar verilmiştir.

Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.

1- Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.

Şikayet olunanın alacaklı olduğu İstanbul 8. İcra Müdürlüğü'nün 2009/10362 E. sayılı dosyasında, 16.03.2009 tarihinde alınan ihtiyati haciz kararına dayalı olarak 19.03.2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığı ve bedeli paylaşıma konu araç üzerine aynı gün ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya 24.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz edilmemesi üzerine takibin ve ihtiyati haczin 04.04.2009 tarihinde kesinleştiği, alacaklı tarafından 03.12.2009 tarihinde satış avansı yatırılarak satış talep edildiği anlaşılmıştır.

İİK'da, süresinde satış istendikten sonra haczi ve satışı düşüren sebepler öngörülmemiş, sadece aynı kanunun 129/son maddesinde, ikinci ihalede alıcı çıkmazsa <satış talebinin> düşeceği düzenlenmiştir. İİK'nın 106 ve 110. madde hükümleri alacaklının takibi sürüncemede bırakmaması amacıyla getirilmiş olup, bu amaca uygun olarak şikayet olunan tarafından İİK'nın 106. maddesindeki 1 yıllık süre içerisinde İİK'nın 59. maddesine uygun olarak satış talep edilerek avansı yatırılmış olmakla, bir daha satış istemesine gerek kalmaksızın, haczi ve satışının ayakta olduğunun kabulü gerekir. Satışın da aynı iki yıl içinde yapılmasının zorunlu olduğu, aksi halde haczin düşeceği yönünde yasada bir hüküm bulunmamaktadır. Alacaklıya yüklenen görev, süresinde satış isteyerek avansı yatırmaktır. İİK'nın 123. maddesinde satış görevi, icra dairesine yüklenmiş olup, satış ne zaman yapılırsa yapılsın, haciz ve satış talebi ayaktadır. Dairemizin son uygulaması 27.09.2013 tarih ve 4460 E. 5835 K sayılı ilamında olduğu üzere bu yöndedir. İİK'nın kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri yapılamayacağını öngören 128/a-3 fıkrası, varılan bu sonucu bertaraf eden bir düzenleme değildir. Bu durumda şikayet olunanın haczi, ilk haciz olup, mahkemece, şikayet olunanın haczinin ve satışının ayakta olduğunun kabulü ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yasada öngörülmeyen haczin yenilenmesi gerektiği yolundaki yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

2- Kabule göre de; sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, gerekçede yeni sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesi, diğer bir anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, cetvelin hukuka uygun olmayan kısımlarını göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için İcra Müdürüne talimat vermesi (İİK'nın 17/1 md.) gerektiğinden, hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmelidir.

Mahkemece, gerekçe kısmında yeni sıra cetvelinde alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptayarak icra müdürüne yol göstermesi, hüküm fıkrasında da sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesi gerekirken gerekçede yer alan sözlerin hüküm fıkrasında tekrarı, özel olarak İİK'nın 17/1, genel olarak da hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olmuştur.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)