Mesajı Okuyun
Old 25-09-2007, 16:06   #10
Av.Görkem TURGUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan DMKY
Bu fikri ortaya atan alman politikaci, gerekce olarak, kendi yaptigi evliliklerde esine olan sevgisini yaklasik 7 sene sonra kaybettigini belirtmis.

7 sene çok subjektif bir rakam.Eğer bu tip gerekçelerle bu öneri hayata geçerse;2 sene sonra eşine eski sevgisinin kalmadığını iddia eden kişinin de boşanmaya hakkı olduğu düşünülebilir.

Türk Kanunlarına göre kimse katolik evliliği yapmıyor.Evlenmek nasıl bir haksa,boşanmak da bir hak.Evliliğinden memnun olmayan erkek ve kadınlar gerekli prosedürü yerine getirip boşanabilirler.Böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığı kanaatindeyim.

Boşanmayı tek tarafın iradesine bağlamanın,daha doğrusu tek tarafın iradesiyle evliliğin feshinin önünü açmanın,çiftlerin haklarının korunmasında problem oluşturacağını düşünüyorum.Nafaka,mal paylaşımı,velayet gibi boşanma davası sırasında çözüme kavuşan sorunlar bu durumda çözümsüz kalacaktır.

Olması gerekenler nasıl her konuda varsa bu konuda da vardır.Ancak birde toplumsal gerçekler var.Kendi ayakları üzerinde durabilen kadın zaten boşanmak istediğininde bunu gerçekleştirebiliyor.Ancak resmi nikahın bazı kadınlar için tek güvence olduğu Türkiye gibi ülkeler de bu hak erkekler tarafından kötüye kullanılacak,zaten mağdur olan kadınlar bir kat daha mağdur edilecektir.

Evlilik bir akid olabilir ama bir iş akdi değildir!



Saygılarımla.......