Mesajı Okuyun
Old 17-04-2007, 10:57   #2
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

14 yaşında Guatemala ordusuna alınan Emilio:
"Ordu bir kabustu. Bize çok kötü davranıyorlardı. Ortada hiçbir sebep yokken sadece ortamı terörize etmek için dövüyorlardı. Hala dudağımda bir yara ve karnımda ağrılar var. Çok az yiyecek olurdu; bizi çok ağır yükler taşımaya zorlarlardı. Beni, ne için savaşıldığını anlamadığım bir savaşta düşmanı öldürmeye zorladılar".

* Eski bir İspanyol kolonisi olan Guatemala 1839'da bağımsızlığını kazandı. II. Dünya Savaşı sonrasında iktidara gelen Juan Jose Arevalo sosyal ve demokratik reformlar yapmaya, topraksız köylülere toprak dağıtmaya başladı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) menşeli United Fruit Company'nin topraklarının da kamulaştırılmaya çalışılması üzerine, ordu 1954'te ABD destekli bir darbe ile yönetimi ele aldı.

Darbeyi izleyen 40 yıl boyunca hükümet güçleri solcu gerillalar ve Maya yerlilerine savaş açtı; 200 binden fazla insan öldürüldü ya da kaybedildi, 1 milyon insan evlerinden ayrılmak zorunda kaldı.

Birleşmiş Milletler'de (BM) kurulan bir komisyon yaşanan insan hakları ihlallerinin yüzde 90'dan fazlasının Guatemala ordusu tarafından işlendiğini, ordunun çocukları asker olarak kullandığını söyledi; orduyu Maya yerlilerine karşı "soykırım" yapmakla suçladı.

Uganda'daki LRA tarafından kaçırılan 16 yaşındaki Susan:
"Bir çocuk kaçmaya çalışmıştı ama yakalandı. Ellerini bağladılar ve bizleri, yeni gelenleri onu bir sopayla döverek öldürmeye zorladılar. O çocuğu daha önceden tanıyordum, aynı köydendik, kusmak istedim. Onu dövmeyi reddettim ama bana bir silah doğrulttular ve yapmak zorunda kaldım.

Çocuk 'Bunu neden yapıyorsun' diye soruyordu ben de başka şansımın olmadığını söylüyordum. Onu öldürdükten sonra kanını kollarımıza sürmemizi; bunu yaparsak ölümden korkmayacağımızı ve kaçmak istemeyeceğimizi söylediler.

Hala köyümden olan o çocuğu düşünüyorum. Onu rüyamda görüyorum, bana onu bir hiç uğruna öldürdüğümü söylüyor ve ben ağlıyorum".

Liberya'dan 13 yaşındaki eski bir çocuk asker:
"Bana beni deliye çeviren haplar veriyorlardı. Hap aldığım zaman insanları kan gelene kadar dövüyordum. Etkisi geçinceyse suçluluk duyuyor ve gidip dövdüğüm kişiden özür diliyordum. Özrümü kabul etmezlerse kendimi kötü hissediyordum".

* Amerika'da özgürlüklerini kazanan Afrikalı köleler tarafından 1847'de kurulan Liberya, 10. yüzyılın son çeyreğine kadar demokrasiyle yönetildi. 1979'da artan pirinç fiyatları üzerine çıkan isyanda 40 kişi hayatını kaybetti.

1980'de ordu yönetimi ele aldı ve başkan Tolbert'i idam etti. Darbe o zamana kadar yönetimi elinde tutan fakat nüfusun sadece yüzde 5'ini oluşturan Afro-Amerikan azınlığı iktidardan indirdi.

Bozulan ekonomi ve yönetim boşluğu Charles Taylor başkanlığındaki isyancı Ulusal Milliyeçi Cephe'ye bağlı (NPFL) gerilaların darbeci başkan Doe'yu öldürmesiyle iç savaşa dönüştü.

14 yıl boyunca Liberya ordusu, NPFL ve Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler'e bağlı barış gücü arasında süren çatışmalar 2003'te sona erdi. İç savaş boyunca çocuklar asker olarak kullanıldı, 100 binden fazla insan göç etmek zorunda kaldı.

Burma/Myanmar'dan eski bir çocuk asker:
"İsyancılarla birlikte olduğum süre boyunca ön cephede savaştım. Düşmanın geçtiği yerlere mayın döşüyordum. Bu gibi işleri bize yaptırırlardı çünkü hem düşmanlar hem de köylüler çocuklara pek dikkat etmezdi".

* Eski bir İngiliz kolonisi olan ve II. Dünya Savaşı sırasında Japonya tarafından işgal edilen Burma 1948'de bağımsızlığına kavuştu. Burma 1950'liler boyunca Tarafsızlar Hareketi içinde yer aldı.

1962'de General Gen Ne Win liderliğinde bir darbe yapıldı. Win, "Burma Sosyalizmi"ni kurmak için bir tek parti yönetimi kurdu. 1975'de hükümet karşıtı yerel azınlıklar Muhalif Demokratik Ulusal Cephe'yi kurdu ve gerilla savaşı başlattı.

1987'de yaşanan devalüasyon hükümet karşıtı isyanların başlamasına yol açtı. 1989'da sıkıyönetim ilan edildi; ülkenin adı Myanmar olarak değiştirildi ve muhalefet yanlıları tutuklanmaya başlandı.

1990'da yapılan seçimleri muhalefet kazandı fakat sonuçlar ordu tarafından geçersiz ilan edildi. Muhalefet lideri Aung San Suu Kyi Nobel Barış Ödülü'nü aldı.

Bugüne kadar süren askeri cunta yönetimi boyunca Burma, aralarında çocuk işçiliği ve çocukların asker olarak kullanılmasının da yer aldığı bir çok insan hakları ihlali uygulaması ile suçlandı...