Mesajı Okuyun
Old 16-04-2008, 16:40   #11
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Siz o mesajdan "onu" anlıyorsanız söyleyecek fazla bir şey kalmıyor.Ama yine de açıklamaya çalışayım.Öncelikle olayın "medyatik" olarak nitelendirilmesi hiçbir şekilde küçümseme veya örtbas etme çabası değildir.Ne var ki şu ana kadar benzer şekilde toplumda infial uyandıran olaylara gösterilen yapay ve anlık tepkilerin , toplumsal hafızamızın zayıflığına ve medyanın gündemi değiştirmekteki ustalığına nasıl yenik düştüğünü ve asıl sorunun çözümüne zerre kadar fayda sağlamadığını çok kez gözlemledik.Bu itibarla, münferit bir olaya gereken tepkinin koyulması ile tartışmanın bilinçli olarak farklı mecralara kanalize edilmesi farklı şeylerdir. Anlık tepki doğaldır, ama yönlendirilen saik somut olaydan yola çıkarak makro çözümlerin üretilmesi çabasına destek olmaktan ziyade günlük çözümler üretmeye yönelik olduğu derecede etkisizleşecektir.Buna ilavaten, olayda asıl tartışılması gereken "kadına" uygulanan cinsel şiddetin sebep ve sonuçlarından daha çok "ulusal gurur" gibi ilgi çeken olgular olunca ,diğer deyişle daha çok tiraj getirecek ama esas mevzuun temelinden uzaklaşan noktalar olduğunda gerçek hadisenin kimler tarafından "örtbas" edildiği apaçık görülüyor.Bu nedenle düşüncenize katılmak mümkün değil.

Dahası, ben önceki mesajımda olaydaki somut gerçeklerin hafifletici sebep ve/veya haksız tahrik olarak nitelendirilme olasılığının ne kadar hukuk dışı olduğunu okuyabiliyorum.Yine, "itiraf edilmesi gereken" bir şey varsa, bunun aksinin iddia edildiğini de aynı mesajda göremiyorum.Ama, olaya milli duyguların dahli ve "rezil olduk elaleme" hissiyatının pompalanmasının asıl sorunun yanından bile geçmeyen argümanlar olduğunu biliyorum. Benzer durumdaki bir kadını, toplumsal bakışın "Aranma" , "kötü gözle bakma" gibi fiillerle özdeşleştirmesi ve bu zihniyetin yargılamada "hafifletici sebep" olarak vucut bulması ihtimallerinin tartışılması elbette ki gereklidir.Ama Şiddetin önlenmesi ve daha sonrasında cezalandırılması politikası bir bütün olarak algılandığında, bu politikanın aksayan tüm yanlarının gerek idari, gerek yargısal gerekse de toplumsal açıdan değerlendirilmesi de bir o kadar gereklidir.

Bugün İtalyanca ve büyük puntolarla "özür dileriz" şeklinde manşetler atan gazetelerin, yarın yabancı kadınların fotoğraflarının altında "türk erkeği çok çekici" vb. şeklinde asparagas haberler yapptığını da biz gözlemliyoruz.Bu nedenle gelin aramızda tartışmak yerine, bu çarpık ve seksist psikolojinin temellerini atan ve bunu devamlı önümüze sunan, yine münferit bir olayı salt rating kayıgısıyla asıl mecrasından bilinçli olarak farklı noktalara taşıyan odaklarla tartışalım.