1-Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre "İNŞAAT RUHSATI ALINMASI TARİHİNDEN İTİBAREN 24 AY SONRA" müteahhid edimini yerine getirmemişse, temerrüde düşerek MÜTEMERRİT olacaktır.İş bu tarihte basit bir hesapla KESİN olarak belirlene bildiğinden ihtara dahi hacet yoktur.
2-Müteahhidin temerrüdü sonrası, mal sahibinin B.Y. 106 v.d. maddelerince seçim ve talep hakları vardır.Anlatımınıza göre mal sahibi "AYNEN İFA ve GECİKME NEDENİYLE OLUŞAN ZARARLARINI" talep hakkını kullanmıştır.Kanaatimce mal sahibi bu talep hakkı doğrultusunda ikame ettiği davayı kazanır.
3-TTK uyarınca "HER TÜRLÜ İNŞAAT İŞİ İLE UĞRAŞAN TACİR" sayıldığından "BASİRETLİ BİR İŞVEREN GİBİ" davranma yükümü altında olan müteahhit, "EKONOMİK KRİZ V.S." savunmalara dayanamaz.
4-Yargıtayımızın yerleşik içtihatlarında belirtilen "BİRLİKTE İFA" kuralı gereği, "ÖNCE MÜTEAHHİT KENDİ EDİMİNİ YERİNE GETİRECEK, SONRA ARSA SAHİBİNDEN TAPU DEVRİNİ" isteyecektir.
5-Müteahhitten daire alan kişiler "müteahhidin şahsi hakkkını temlik alan 3. kişi" konumundadır.Bu 3. kkişilerin mal sahibine dava ikame ederek, bağımsız bölümlerine düşen arsa paylarını hak edebilmelerinin ilk koşulu "MÜTEAHHİDİN SÖZLEŞME UYARINCA YÜKLENDİĞİ BÜTÜN EDİMLERİ YERİNE GETİRMİŞ" olmasıdır.

Anlık bilgilerimle yardımcı olmaya çalıştım. Ancak daha net ve ayrıntılı bilgiler için Turgut UYGUR ve Cengiz KOSTAKOĞLU'nun İnşaat Hukuk ile ilgili eserlere başvurmanızı taktirlerinize sunarım.
Saygılarımla...