Öncelikle ilk aşam olarak sayın Pehlivanoğlu'nun görüşüne katılıyorum. Açılacak tahliye davasının (haksız işgal hükümlerine göre değil) kira hükünmlerine dayanarak açılması daha mantıklıdır. Ortada çok yakın bir akrabalalık yoksa da hyatın olğan akışına uygun oln karşı tarafın kiracı olarak meskende bulunmasıdır. Davalı kira ilişkisini inkar edecek olursa mutlaka yazılı bir kira akdi ibrazı zorunlu olmayıp her türlü delille kiracılık ilişkisi ispatlanabilecektir.
İlk planda izlenmesi gereken yol ihtiyaç sebebiyle tahliye davası olup ihtiyaç iddiasının samimi olduğu ispatlandığı takdirde dava kabul edilebilecektir.
Bunun dışında hakkaniyete aykırı bir yol olmakla birlikte eğer kiracı ödediği kira bedellerine dair herhangi bir yazılı makbuz almamışsa ve kötü niyetli olarak taşınmazı tahliye etmemekte israr ediyorsa (etik yönü tartışmaya açık olmak üzere) bazı meslektşlarımın daha pratik bir yöntem olan ilamsız tahliye yoluna başvurduğuna da şahit oldum.