Mesajı Okuyun
Old 14-03-2007, 23:04   #5
Kayabey

 
Varsayılan

Derdest dava olmadıktan sonra aynı boşanma nedeniyle dahi fakat farklı maddi olgulara dayanarak üç yıl geçmeden boşanma davası açılabilir. Medeni kanundaki üç yıl eşler arasındaki boşanma davası kesinleştkten sonra eşler bir araya gelmezse boşanmaya karar verilir. Kanun evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve eşlerin artık bi araya gelemeyeceğini kabul etmiştir.
Madde 166 - Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
[Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı]

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

Esas : 1991/3199
Karar : 1991/6532
Tarih : 09.04.1991

ÖZET : Dava, 3444 s. Kanun ile değişik MK.nun 134/son maddesinde ifadesini bulan fiili ayrılık hukuki sebebine dayanılarak ikame edilmiştir.

Taraflarla ilgili boşanma davası redle sonuçlanmış ve karar 23/10/1987´de kesinleşmiştir. Bu dava ise 2 06/10/1990 gününde açılmıştır. Sair bir anlatımla, kesinleşme gününden itibaren üç yıl geçtikten sonra ikame edilmiştir. Toplanan delillerden tarafların 1984 yılından beri de ayrı yaşadıkları da gerçekleşmiştir. Redle sonuçlanan davanın 3444 s. Kanunun yürürlük gününden önce açılmasının da sonuca etkisi yoktur. O durumda mahkemece boşanmaya karar verilmelidir.

(743 sayılı MK. m. 134/son)

KARAR METNİ :
Hüsamettin ile Aysel arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle incelenmesi davacı tarafından istenilmekle; dosyadaki tüm kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, 3444 s. Kanun ile değişik Medeni Yasanın 134/son maddesinde ifadesini bulan fiili ayrılık hukuki sebebine dayanılarak ikame edilmiştir.

Taraflarla ilgili Elazığ Birinci Asliye Hukuk Hakimliği´nin 1984/615 s. boşanma davası redle sonuçlanmış ve karar 23/10/1987´de kesinleşmiştir. Bu dava ise 26/10/1990 gününde açılmıştır. Sair bir anlatımla, kesinleşme gününden itibaren üç yıl geçtikten sonra ikame edilmiştir. Toplanan delillerden tarafların 1984 yılından ben de ayrı yaşadıkları da gerçekleşmiştir. Redle sonuçlanan davanın 3444 s. Kanunun yürürlük gününden önce açılmış olmasının da sonuca etkisi yoktur. O halde, mahkemece boşanmaya karar vermek gerekirken delillerin değerlendirilmesinde ve kanunun yorumunda yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurması usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç : Temyiz edilen hükmün gösterilen nedenle (BOZULMASINA), duruşma için takdir edilen yüzbin TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 09/04/1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak : {YKD. Ekim-1991 s: 1475}