Mesajı Okuyun
Old 07-02-2018, 08:49   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Yargıtay


T.C.
YARGITAY
20. HD.
E. 2015/4332
K. 2015/7919
T. 29.9.2015

DAVA : Kayyım tayinine ilişkin davada Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi ve Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, şirkette hissesi bulunan ve annesi ile menfaat çatışması olabilecek yaşı küçük çocuklar için kayyım tayini istemine ilişkindir.

Sulh hukuk mahkemesi, kayyım atanması istenilen mirasçıların ticari şirketin ortaklarından olduğu, asliye ticaret mahkemelerinin ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerinde görevli olduğu, TMK'nın 426 ve devamı maddelerinde, ticari şirketlere kayyım tayini yapılacağına dair bir düzenleme bulunmadığı, bu tür davalara bakma görevinin asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

Asliye ticaret mahkemesi ise, talebin şirkete kayyım atanması talebine ilişkin olmadığı, yasal temsilci ile mirasçı olarak şirkette pay sahibi olan çocuklara kayyım atanması istemine ilişkin olduğu ve TMK'nın 426/2 maddesi göreğince vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.

4721 sayılı Türk Medenî Kanununun İkinci Kitabının Üçüncü Kısmında vesayet, kayyımlık ve yasal danışmanlıkla ilgili hükümler bulunmaktadır.

Adı geçen kanunun ikinci kitabının üçüncü kısmında yer alan 397. maddesinin ikinci fıkrası gereğince “vesayet makamı, sulh hukuk mahkemesi; denetim makamı, asliye hukuk mahkemesidir.”

O halde, konusu Medenî Kanunun 2. Kitabının Üçüncü Kısmında yer alan davaya sulh hukuk mahkemesi bakmakla görevlidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/09/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.


Alıntı:
şirket hissesinin devir ve feragati konusundaki talebin ticaret mahkemesinin görevinde

Kahve molası...