Mesajı Okuyun
Old 27-06-2007, 22:05   #4
Av. Emrah GELEŞ

 
Varsayılan

Kişilik hakkı nedir diye bakıldığında üç ayrı alanla karşılaşırsınız. Bunlardan birincisi gerçekten herkesin
içinde bulunduğu ve herkesin de o anlamda diğer insanlarla beraber
yaşadığı alanlar vardır. Bakın hukuk buna "kişinin ortak yaşama
alanı" der. Yani bütün topluma açık olduğunuz alan sizin ortak yaşama alanınızdır. Toplumsal ilişkilerin içerisinde olursunuz, gizli herhangi bir yönü de yoktur. Hiçbir şey bu ortak yaşam alan içerisinde bir üçüncü kişi için sır niteliğini taşımaz.

İkincisi, yani hukukun söylediği ikinci alan ise özel yaşamdır. özel yaşam nedir diye bakılırsa kısaca çevreniz ve bilinen örneğin aile yaşamınız, iş çevreniz, arkadaşlarınız ve dostlarınızla birlikte olduğunuz alandır. Örneğin buraya üçüncü kişiler girer. Bakın, benim özel yaşamım bakımından şu an sizlerle beraber olduğum için bu
beraberlik içerisinde özel yaşamımda, şu an örneğin konuşmamla, fikirlerimle, sizinle özel yaşamımda ortak bir alan içerisinde
bulunuyorum.
Bir üçüncü alan daha vardır. Hukukta bunu bir başka
türlü tarif ederler, o da, baktık ki kişinin gizli yaşam alanıdır.
Başka türlü söylemek gerekirse, yalnız kalma hakkınızı kullandığınız alan, sizin için gizli yaşamınızı oluşturur. Benim için de gizli yaşam odur, başkalarından saklı tutarım. Ama bazen izin veririm, gizli yaşamımda olup bitenleri öğrenmenizi sağlarım.
Ben izin verirsem öğrenebilirsiniz. Dolayısıyla o aşamada da kendi özel yaşamımda gizli, yalnız kalma hakkımı kullanmadığım alan da doğrudan doğruya hepimiz için ortak yaşam alanı haline gelir.

Bu sebeple düğün fotoğraflarının hukuk terminolojisinde kişilik hakkı tanımına girdiği fikrindeyim...Sanırım Yargıtayımız da bu düşünce tarzından bakmamış...Gerekçeli kararı okumamız gereklidir...

Yine de bu kavramı bu kadar muğlak olarak ifade etmek yerine tam bir tanımının olması gereklidir...

Okuyanlara şimdiden teşekkür eder zahmetlerine değdiğini umarım.. ,teşekkürler!!!