Mesajı Okuyun
Old 29-10-2006, 18:38   #11
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Merhaba,

Öncelikle konuda "zamanaşımı" olarak ifade edilen ibareyi "hak düşürücü süre" olarak değiştirmek gerekir.Hak düşürücü sürenin kesilmesi ise mümkün değildir.

Yine, İİK anlamında istirdat davasının usule ve esasa dair iki adet unsuru bulunmaktadır.Birincisi davanın "cebri icra tehditi altında ödenmesi" ikincisi ise "borçlu olunmayan paranın ödenmiş olması"dır. Siz icra takibinden önce açmış olduğunuz menfi tespit davasında sözkonusu borçla illgili "icra takibini önleyici" tedbir kararı almışsınız. İİK 72'ye göre açılmış olan menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşebilmesi için ortada bir "tedbir" kararı olmaması gerekir. Ortada bir tedbir kararı varken borcun ödenip ayrıca istirdata gidilmesi mantıklı ve hukuki değildir.

Çekler asıl borçtan bağımsız borç doğurduğundan menfi tespit davasına ayrıca ve açıkça konu edilmeliydi.Eğer kredi sözleşmesinde çeklere bu konuda açık atıfta bulunulmuşsa menfi tespit davacısı açısından ispat kolaylığı doğmuş olur.Aksi halde çeklerin teminat amaçlı olduğunun kesin delille kanıtlanması gerekir. Çekler hiç konu edilmeden alınmış olan menfi tespit ilamının bunlara da tevcih edilmesi kanımca imkansızdır.Bu anlamda davacı vekilinin davayı açarken ; davalı vekilinin de esas savunmasını yaparken bu hususlara dikkat etmemiş olduklarını düşünmekteyim.

Sonuç olarak düşüncelerim:
- İstirdat davasına konu edilmeyen çekler açısından, alınmış olan menfi tespit ilamı uygulanamayacaktır; ayrıca burada İİK anlamında istirdat davasından söz edilemez.

- Çeklerin mevzubahis alacağa mahsuben tahsil edilmesi konusunda karşı tarafça yazılı bir açıklama yapılmışsa veya bunların sözkonusu alacağın teminatı olduğu hususu kredi sözleşmesi gibi yazılı bir belgede öngörülmüşse BK 62 gereğince haksız zenginleşme davası açılabilir; rızaen ödeme sözkonusu değildir. (bu davada menfi tespit hükmü yazılan şartlar gerçekleşmise kesin delil sayılacaktır)

-BK 62 açısından dava açma süresi 1 yıldır.Bu süre zarar görenin istirdata hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlar.Menfi tespit davasında çekler dava konusu yapılmamış dahi olsa, yukarıda açıkladığım "karşı tarafça zımnen kabul" ve "kredi sözleşmesindeki atıf" gibi hususların bulunması dava açma süresini uzatır.Aksi halde dava açma süresi tahsilatın yapıldığı ve bunun öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıldır, bu sürenin kesilmesi ise sözkonusu değildir.

Çeklerin ilama konu borçla ilintisi yoksa veya bu husus ispatlanamamışsa davanın önce süreden aksi halde esastan reddedilmesi gerekir.

Kolaylıklar dilerim