Mesajı Okuyun
Old 05-10-2016, 16:27   #13
av__emrah

 
Varsayılan

2016 tarihli 12. C.D'nin kararı;




T.C YARGITAY
12.Ceza Dairesi
Esas: 2015 / 11810
Karar: 2016 / 9267
Karar Tarihi: 01.06.2016


ÖZET: Dava süresi açısından Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her halde davanın kararın kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle, kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraat hükmünün kesinleşmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği anlaşılmakla, incelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden Diyarbakır 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin …. karar sayılı dosyasındaki davacı hakkındaki beraat hükmünün 11.12.1997 tarihinde yüze karşı verilerek …tarihinde veya temyiz edildiğinin kabulü halinde de onama kararının verildiği ….tarihinde kesinleşmesi, davacının da hakkındaki beraat kararından sonra …tarihinde göreve başlaması nedeniyle beraat kararının kesinleştiğinden haberdar olması, davanın ise 12-13 yıl sonra 06.05.2011 tarihinde açılması karşısında, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş ve tebliğnamedeki dava açma süresinin kesinleşmiş kararın tebliği ile başlayacağından ve davacıya karar tebliğ edilmediğinden açılan davanın süresinde olduğuna ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.(6098 S. K. m. 60) (YCGK 23.03.2010 T. 2009/1-256 E. 2010/57 K.) (YCGK 06.05.2014 2014/12-141 E. 2014/229 K.)

Dava ve Karar: Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23.03.2010 tarih ve 2009/1-256 esas, 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21.04.1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak anılan kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesinin gerekli olduğu, Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.05.2014 tarih, 2014/141 esas, 2014/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların kesinleşme tarihinden itibaren her halde 10 yıl, kesinleşmiş kararların tebliğinden veya öğrenilmesinden itibaren ise 3 ay içinde tazminat davalarının açılması gerektiği ve dava süresi açısından Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her halde davanın kararın kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle, kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraat hükmünün kesinleşmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği anlaşılmakla, incelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden Diyarbakır 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1994/744 esas, 1997/426 karar sayılı dosyasındaki davacı hakkındaki beraat hükmünün 11.12.1997 tarihinde yüze karşı verilerek 18.12.1997 tarihinde veya temyiz edildiğinin kabulü halinde de onama kararının verildiği 08.10.1998 tarihinde kesinleşmesi, davacının da hakkındaki beraat kararından sonra 11.02.1999 tarihinde göreve başlaması nedeniyle beraat kararının kesinleştiğinden haberdar olması, davanın ise 12-13 yıl sonra 06.05.2011 tarihinde açılması karşısında, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş ve tebliğnamedeki dava açma süresinin kesinleşmiş kararın tebliği ile başlayacağından ve davacıya karar tebliğ edilmediğinden açılan davanın süresinde olduğuna ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Sonuç: Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin inceleme sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin davacı hakkında verilen beraat kararının davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle açılan davanın süresinde olduğuna, 3 aylık süre dışında kanunda başka bir sürenin öngörülmediğine, duruşmaya katılmayan ve sadece cevap dilekçesi sunan davalıya dilekçe yazma ücreti yerine vekalet ücreti verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak ONANMASINA, 01.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)