Mesajı Okuyun
Old 07-12-2006, 11:15   #1
canan ufuk

 
Varsayılan Bankanın içi boşaltılıyor, bilirkişi 'Dolandırıcılık yok!' raporu veriyor

Bankanın içi boşaltılıyor, bilirkişi 'Dolandırıcılık yok!' raporu veriyor
7 Aralık 2006 10:30
Türkiye yolsuzluklar yüzünden her yıl milyarlarca dolarlık servetini kaybediyor. Özellikle işadamları, bürokratlar ve siyasilerle anılan yolsuzluk dosyalarına bir kesimin daha adı karıştı.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek yolsuzluğu şeker hastalığına benzeterek, "Başka her türlü hastalığın temelinde bu var." dedi.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yolsuzluklarda bilirkişi müessesesinin de önemli rol sahibi olduğunu söyledi. Dürüst, namuslu bilirkişileri tenzih ettiğini belirten Çiçek, "Ama bazı bilirkişiler var ki, önce kendi işini biliyor. Bankanın içi boşaltılıyor. Devlet bu kadar borç ödüyor. Bilirkişi raporu geliyor. 'Bu bankada dolandırıcılık olmamıştır.' diyor. Başka bir galaksiden gelenler mi boşalttı bunların içini?" şeklinde konuştu. "Bu bilirkişi, önce kendi işini bilmiş." diyen Bakan, bunların yanında bildirenlerin de var olduğunu anlattı. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından ikincisi düzenlenen 'Yolsuzlukla Mücadele Konferansı'nın açılışında konuşan Bakan Çiçek, mücadele için yasal düzenlemeler yaptıklarını, ancak bunun da hap gibi bir ilacı bulunmadığını anlattı. Yolsuzluklar konusunda yeterli toplumsal duyarlılığın bulunmadığından yakınan Çiçek, yolsuzluk yapanların her gittikleri yerde baştacı edildiklerini belirtti. Sorunun temelinde meslek dayanışmasının bulunduğunu öne süren Bakan, "Herkes kendi hırsızını, kendi yolsuzunu koruyor." dedi.

Yolsuzlukla mücadele amacıyla gerçekleştirdikleri yasal düzenlemeler hakkında bilgi veren Cemil Çiçek, sorunun yalnız yasalarla çözülemeyeceğini vurguladı. Siyasete güveni artırmak amacıyla siyasetin finansmanı ve etik kurulunu öngören 2 yasa taslağı üzerinde çalıştıklarına işaret eden Çiçek, görüş için 172 kuruluşla irtibata geçtiklerini, ancak yarısından cevap alamadıklarını anlattı. Çiçek, yolsuzlukla mücadelenin süne zararlısı ile yapılan mücadele gibi mevsimlik olmadığını da belirterek, "Hazine süneleriyle 24 saat 365 gün ebediyen mücadele edilmesi lazım. Bizim bu zararlılar gece karanlığında da çalıyor, kar kış demeden de çalışıyor." dedi. Çiçek sözlerini şöyle sürdürdü: "Yolsuzluğa karşı olduğumuzu söyleyip işimize geldiğinde, 'Ya bu işin bir yolu yok mu?' arayışı devam ettiği sürece mücadeleyi devamlı sürdürmeniz lazım gelir. Rüşvet, ihaleye fesat karıştırmak ne zamandan beri serbest, dolandırıcılık ne zamandan beri cezai müeyyideden yoksun ki? Emniyeti suistimal, görevi kötüye kullanma yani yolsuzluk suçlaması olarak algılayabildiğimiz fiillerin tamamı eskiden beri suçtur." Bakan, özelleştirmenin sadece ekonomik bir olay olmadığını da belirterek, doğrudan toplumsal ahlakı koruma, duyarlılıkları güçlendirme adına önemli bir adım olduğunu bildirdi. Devletin elinde imkânlar var-oldukça, ihalelerin büyük kısmını devlet verdikçe yolsuzlukların da süreceğini ileri süren Bakan, "Yani havuç burada durduğu sürece tavşanlar da etrafında dolaşmaya devam ediyor." dedi.