Sayın Katılımcı,

Aile konutu olan evin ipotek edilmesi karşısında, buna rızası olmayan eş, açacağı bir dava ile ipoteğin kaldırılmasını ve evin aile konutu olduğunun tespitini talep ve dava edebilir.

Evi beraber aldıklarını belirtmişsiniz:

1-Ev 2002 öncesi alındı ise ve kadının bir geliri yoksa, evin alınışına somut katkısı maddi anlamda yoksa bu evden değer artış payı talep etmesi mümkün olmayacaktır. Ama eve, altınları veya ailesinin verdiği bir para ile vs...somut katkısı varsa bunu ispatlayarak dava ve talep etmesi mümkündür.

2- Ev 2002 sonrası edinilmişse, kadının ev üzerinde tasfiyeden kaynaklanan tasfiye payı alacağı (ev değerinin yarısı) bulunmaktadır. Ayrıca somut katkısı da varsa bunu da değer artış payı olarak talep edebilecektir.

Bu alacak haklarına boşanmanın kesinleşmesi ile karar verilir.

Açılacak boşanma davası ile, dava tarihinden itibaren nafakaya ve bunun kararın kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesi ve, maddi ve manevi tazminat olmak üzere iki ayrı tazminata hükmedilmesi istenebilir.

Bu tazminatlar edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından başkadır. Boşanma ile birlikte talep edilirler.

Boşanma dilekçesi davacı kim olacaksa onun tarafından mutlaka verilmelidir. Davaya cevap verme zorunluluğu yoktur. Dava açan iddialarını ispat etmek zorundadır.

Sayın Katılımcı,

Konu oldukça fazla detay barındırmakta ve yasal haklar da bir o kadar çeşitlidir.

Davanızı DOĞRUDAN bir avukatla takip etmeyerek hak kayıpları yaşayabilirsiniz. Bu nedenle MUTLAKA bir avukatla görüşerek yol haritası belirlenmelidir.Maddi durumunuz avukatlık ücreti ödemeye elverişli değilse, bunu ispatlayarak tarafınıza ÜCRETSİZ avukatlık hizmeti verilmesini bulunduğunuz yer barosundan yazılı olarak talep edebilirsiniz.

Saygılarımla