Mesajı Okuyun
Old 15-05-2019, 05:32   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Merhaba sayın meslektaşım,

Görev süresi
6102 s. TTK.m.362- (1) Yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. Esas sözleşmede aksine hüküm yoksa, aynı kişi yeniden seçilebilir.


T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/17486
K. 2014/269
T. 8.1.2014
SÜRESİ SONA EREN YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNİN DEVAMI TALEBİ ( Olağan Genel Kurulun Toplanamadığı/Yeni Yönetim Belirlenmediği/Davacının İmza Sirkülerinin Süresi Dolduğundan Sıkıntılar Yaşadığı - Davanın Esas Defterine Kaydı Gereği )

• DEĞİŞİK İŞ DOSYASI ÜZERİNDEN DOSYAYA BAKILAMAYACAĞI ( Mahkemece Dava Dilekçesinin Mahkeme Esas Defterine Kaydedilerek Davanın Esasına Girilmesi Gerektiği - Anonim Şirketin Yönetim Kurulu Üyelerinin Görevlerinin Devam Ettiğinin Tespitine Dair Dava )

• DAVANIN NİTELİĞİNİN GÖZETİLMESİ ( Davanın Talepte Bulunan Anonim Şirketin Yönetim Kurulu Üyelerinin Görevlerinin Devam Ettiğinin Tespitine Dair Olarak Açıldığı - Mahkemece Dava Dilekçesinin Mahkeme Esas Defterine Kaydedilerek Davanın Esasına Girilmesi Gereği )
6102/m. 362

ÖZET : Davacı, yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğini ancak, yeni genel kuruluna kadar yönetim kurulu üyeliğinin devam edeceğini iddia ederek yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar yetkisinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Yerel Mahkeme talebi reddetmiştir.Ancak, davanın talepte bulunan anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin devam ettiğinin tespitine dair olarak açıldığından, mahkemece dava dilekçesinin mahkeme esas defterine kaydıyla davaya bakılmak gerekirken, Değişik İş Dosyası üzerinden davaya bakılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.

DAVA : Hasımsız olarak görülen davada Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 13.9.2013 tarih ve 2013/127-2013/127 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi tespit isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşüldü düşünüldü:

KARAR : Tespit isteyen vekili, müvekkili şirketin 25.8.2010 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 3 yıllığına yönetim kurulu üyelerinin seçildiğini, 25.8.2013 tarihinde yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin sona erdiğini, ancak yeni genel kurulun yapılmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre yeni yönetim kurulu üyeleri seçilinceye kadar önceki üyelerin görevine devam edeceğini, müvekkilinin gerek bankalararası gerek gümrükteki mallarını çekebilmek için işlem yapmak istediğini, ancak imza sirkülerinin süresi dolduğundan gerek bankalarca gerek idarece işlemlerin yapılamadığını ileri sürerek, müvekkilinin hukuki menfaatlerini korumak amacıyla son genel kurulda seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin genel kurulda yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar devam ettiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; 6102 Sayılı T.T.K.nın 362. maddesinde anonim şirketlerde yönetim kurulunun görev süresinin en çok 3 yıl olarak belirlendiği, kanunda görev süresi biten yönetim kurulu üyelerinin yenileri seçilene kadar görevlerinin devam edip edemeyeceği hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı, kanunda belirlenen görev süresi süre bitmeden yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırmasının gerektiği, süre bitmeden genel kurul yapılamazsa genel kurulun toplantıya çağrılması ve toplantı yapılana kadar şirketin yönetilmesi için kayyım tayin edileceği, yönetim kurulunun yetkisinin devam ettiği kabul edilirse kanundan ve genel kuruldan yetki almayan bir yönetim kurulunun şirketi yönetmesinin gündeme geleceği, bu durumun hukuk devletiyle bağdaşmayacağı, yönetim kurulunun görev süresinin 25.8.2013 tarihinde dolduğu gerekçesiyle, tespit talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararı tespit isteyen vekili temyiz etmiştir.

1- ) Dava, yukarda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere talepte bulunan anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin devam ettiğinin tespitine dair olarak açıldığına göre, mahkemece dava dilekçesinin mahkeme esas defterine kaydıyla davaya bakılmak gerekirken, Değişik İş Dosyası üzerinden davaya bakılarak karar verilmesi doğru olmamış, kararın BOZULMASINA karar vermek gerekmiştir.

2- ) Bozma sebep ve şekline göre, tespit isteyen vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle kararın BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle tespit isteyen vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 08.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

**

Alıntı:
Gorev suresi dolan yönetim kurulu uyesi tarafımızdan tahsil edilen bu alacağın elden nakit olarak teslimini istemektedir. Şirket hesaplarindaki haciz ve blokeler nedeniyle sirket hesaplarina odeme gondermek mumkun degildir. Bu durumdaki bir avukat olarak ne yapılabilir?

Mola...