Mesajı Okuyun
Old 30-03-2004, 12:33   #6
OKoseoglu

 
Varsayılan

Sanırım uygulamada Yargıtay'ın görüşlerinden bir kaç örnek de faydalı olacaktır.
Belirtmek isterim ki burada kararlar her olaya göre farklılık göstermekte, birbirine benzeyen iki olayda bile farklı sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir.Örneğin Prof. Dr. Ömer Teoman'ın karşı mütalaa bilidirdiği bir kararında Yargıtay, şirketi temsile yetkili yönetim kurulu üyelerince verilen genel vekaletnameye dayanarak şirket adına çek keşide eden vekilin bu işleminden dolayı şirketi borçlu kabul etmiştir.
Tarafların her ikisinin de tacir olduğu durumlarda ise tarafların birbirlerinin yetki belgesi ve imza sirkülerlerini istemelerinin basiretli bir tacir gibi davranma yükümünün bir parçası olduğu, bu özeni göstermeyen tarafın ,yetkisiz kişilerce yapılan işlemlerden dolayı karşı şirketi sorumlu tutamayacağı, objektif iyiniyet kuralına yaslanılamayacağı yönünde kararlar vermektedir.
Bence burada ölçüt şirketin malvarlığının dolayısıyla da tüm ortakların haklarının korunmasıdır. Her ne kadar şirketi kasdi davranışlarıyla zarara uğratan YK üyeleri veya müdürleri şahsen sorumlu tutmak mümkün ise de bunun uygulamada ıspatı oldukça zor olmakta, eylemlerin işletme riski kapsamında kolaylıkla değerlendirilebildiği veya ülkemizde bir türlü sonu gelmeyen ekonomik buhranlar sebep gösterilmektedir.
Yetkisiz temsilcilerin yani X,Y,Z murahhas olmayan müdürlerin işleri bakımından ise bence makul miktar sınırlamaları gözetilmelidir. Örneğin büyük bir akar yakıt firmasının satın alma müdürünün mutad miktarlarda akaryakıtı satın alması , bunu çeşitli yerlere sevketmesi durumu için imzaladığı sipariş mektupları, anlaşmalar bence de geçerli olarak kabul edilmelidir. Kaldı ki şirket genel kurulu her yıl yapılmakta, ortaklara hesapları inceleme fırsatı sunulmakta, bir önceki yılın faaliyelerini değerlendirme şansı tanınmaktadır ve artık bu noktadan itibaren örtük bir kabulden bahsedilebilir. Ancak aynı satın alma müdürünün çok miktarda yakıt için piyasanın çok üstünde bir fiyatla bir anlaşma imzalaması durumunda şirketin bu işlemle bağlı olması yukarıda açıkladığım gibi şirkete ve ortaklara zarar verecektir. Böyle bir işlemi temsile yetkili YK üyesinin veya murahhas müdürün yapması durumunda tabii ki sözleşme şirketi bağlamalıdır. Çünkü o kişilerin seçilmesi yönünde oy kullanan veya seçim kendi iradesinde olmasa bile böyle ir ansözleşmesi bulunan firmaya ortak olan kiş artık tüm riskleri de üzerine almış sayılmalıdır.