Mesajı Okuyun
Old 17-05-2011, 11:35   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla ilgili karar-3

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 1987/3708
K. 1987/5313
T. 28.4.1987
• AKDE AYKIRILIK NEDENİYLE TAHLİYE ( Kiracının Kiralayana Hakaret Etmesi )
• KİRACININ KİRALAYANA HAKARET ETMESİ ( Tahliye Sebebi Olması )
• KİRALANANI AÇIKTAN AÇIĞA FENA KULLANMA ( Kiracının Kiralayana Hakaret Etmesi )
818/m.256
ÖZET : Kiracının, kiralayana karşı görevlerinin ifasında kiracının ve kiralayanın aynı binada oturmaları şart değildir.

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.

Davacı, kiracı olan davalının kendisine hakaret ettiğini böylece kiralananı açıktan açığa fena kullandığını belirterek bu davayı açmıştır. Davalının, davacıya hakaret nedeniyle sulh ceza mahkemesinde mahkum olduğu ve buna ilişkin kararının kesinleştiği, getirtilen ceza dosyası ile sabittir. Mahkeme, hakaretin tahliye nedeni olabilmesi için hakarete uğrayan davacının da kiralananın bulunduğu apartmanda oturması gereğini öngörmüş, tarafların, aynı apartmanda oturmadıklarını gerekçe göstererek davayı reddetmiştir. BK.nun 256. maddesi uyarınca kiracının, kiralanana ve kiralayana zarar iras etmemesi ilişkilerinde özen göstermesi gerekir. Yasa koyucu kiracıyı komşularına karşı icap eden vazifeleri ifa ile mükellef kıldığına göre kiracının akidi olan kiralayana karşı evleviyetle gereken vazifeleri ifa ile sorumluluğunu öngördüğünü kabul etmek icap eder. Bu vazifelerin ifasında kiracının ve kiralayanın aynı binada oturmaları şart değildir. Mahkemenin kararına gerekçe yaptığı içtihatların olayla ilgisi yoktur. Zira, o kararlarda maddi olaylar açıklanmış, unsur olarak kiracı ve kiralayanın aynı binada oturmaları şartı belirtilmemiştir. Mevcut duruma göre, kiracının kiralayana karşı vazifesini yapmadığı, böylece kiralananı açıktan açığa fena kullandığı sabit olduğundan davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmek gerekirken aksi görüş ve düşünce ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.4.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.