Mesajı Okuyun
Old 21-05-2002, 22:55   #5
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan Bu Tartışmaya Katkı Sunanlara!...

Saygıdeğer Meslektaşlarım!

Bu tartışmaya katılarak görüş açıklamak isteyen ve tartışılmasını istediğim görüşlerin olgunlaşmasına katkıda bulunmayan isteyen dostlara bir çift sözüm olacak...

Tartışmayı açarken kullandığım ifadelere bağlı kalarak ne söylemek istediğimi anlamaya ve yorumlamaya çalışınız.

Görüşlerime elbette katılmak zorunda değilsiniz ama eleştirirken tartışmaya katkı yapma endişesi taşıyalım.

İkinci olarak, siyasi ve ideolojik şartlanmışlıktan ve saplantılardan bağımsız olarak düşünmeye ve tartışmaya çalışalım.

Bu forumdaki mesajlarımı izleyenler fark etmişlerdir: Hukukçu kimliğine ve formasyonuna sıkıca bağlı kalarak tartışmalara belli bir düzeyi düşürmeden katılmaya çalışıyorum.

Slogan düzeyini aşmayan kısır tartışmaların ne kadar zevkli ve eğlenceli olduğunu bilirim. Fakat yararına inanmadığım için hiç bir zaman bu forumu bu tür fantazilerin arenası haline getirmek istemem.

Şimdi bir örnek: Sevgili Aristo...

Yine tarafımdan başlatılan bir tartışmada benzer bir uslubu takındığı ve külhanbey edasıyla masaya (kürsüye) yumruğunu (tokmağını) vurarak görüş beyan ettiği için, kendisine bir tariz ve telmihte bulunmuş ve takma adını Aristeus (Ünlü Korinthoslu General) olarak değiştirmesini önermiştim.

Zararı yok. Herkesin aynı mizaçta ve üslupta olmasını bekleyemeyiz. Ama biraz insaflı olmasını bekleme hakkımız var.

Şimdi bakalım:
1961 Anayasası "insan haklarına bağlı devlet" diyor.
1982 Anayasası "insan haklarına saygılı devlet"...
Şimdi bu değişikliğin hiç bir anlamı yok diyorsanız, Anayasa Hukuku kitaplarına yeniden bakmanızı öneririm.

İkinci olarak, bu değişiklik bir geriye gidiştir.
Doğrusu, anayasamıza insan hakları konusundaki duyarlılığımızı daha iyi vurgulayan bir ilke (cümle) koymalıyız demenin ne sakıncası olabilir?
İşte Anayasanın 2, 4 ve 27/I düzenlemesine göre böyle demenin sakıncası var.
İşte ben yanlışa ve çelişkiye dikkat çekmeye çalıştım.

"Bu maddelerde, demokratik, laik, üniter, sosyal, hukuk devletinin nitelikleri sayılıyor. Devlet ve ulus için hayatî önemi haiz nitelikleriyle, devlet ve ulusun var olmasının "olmazsa olmaz" simgeleri ifade ediliyor. Değişmezlik ilkesiyle, hayatî nitelik ve simgelerinin sürekliliğini ve geleceğini güvence altına alıyor. çünkü, bu, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusunun bir vasiyetidir."

Peki ben anayasanın değiştirilemez hükümlerini mi tartışmaya açıyorum. Yoksa sadece insan haklarına saygılı devlet ibaresini mi? O halde yukarıdaki cümlenin bu tartışmada yeri ne? Yani, "insan haklarına saygılı devlet ilkesi" Ata'nın vasiyeti midir?

Lütfen, tartışmayı öngörülen mecrasından saptırmayın ve gülünç duruma düşmeyin sevgili Aristo..

Ayrıca bendeniz, "Ankara'nın başkent olması yanlış olmuştur, bunu değiştirmeliyiz" mi diyorum? Yoksa, bir bilim adamının günün birinde tamamen bilimsel endişe ve gerekçelerle böyle bir değişiklik teklifinde bulunabilme hakkından veya faraziyesinden mi söz ediyorum. Bu kişi, bir trafik uzmanı veya stratejik güvenlik uzmanı da olabilir.

Atatürk laikliği, her türlü hurafe ve doğmalardan uzak bir akılcılık ve bilimin rehberliğinde yürümek olduğuna göre, Atatürkün söyledikleri ve yaptıklarının bir kısmının da konjonktürel bir anlam ve öneme sahip olduğu kabul edilmelidir.

Hiç bir zaman değişmesi düşünülemeyen dogmaların (postüla), Atatürk devrimciliği ile de bağdaşır tarafı yoktur.

Dikkat edilirse, değiştirilemez hükümlerden sadece iki örnek verdim. Diğerlerinin tartışılmasını dahi gündeme getirmedim.

Ayrıca, bilenler iyi bilir ki, tartışmaya açtığım bu konu bendenizin keşfi değildir. Mümtaz Soysal'ı, Münci Kapani'yi okuyanlar ve bu alana birazcık ilgisi olanlar, Atatürkçülüğünden kimsenin kuşku duymayacağı düşünce ustalarının ve hukuk üstatlarının zaten bu konuları tartışmakta olduklarını bilirler.

15 yıla yakındır hukuk dersi anlatmaya çalışan bir öğretim üyesi olarak, bu tartışmada bunları yazmak zorunda kaldığım için üzgünüm.

Lütfen bu tartışmayı sevgili aristo tarafından başlatılan "Türbanlı Duruşma Yapılabilir mi?" başlıklı tartışmaya dönüştürmeyin.