Mesajı Okuyun
Old 10-08-2008, 19:09   #23
üye15184

 
Varsayılan Son gelişmeler

Arkadaşlar merhaba,

Olayla ilgili son gelişmeleri size aktarmak istiyorum.
14.05.2008 günü yaşadığım kötü olay sonucu banka görevlileri hakkında yaptığım suç duyurusunu yeterli görmeyerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin ihlal edileceğini belirten bir dilekçeyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine 17 Haziran 2008 de başvurdum.

18 Temmuz 2008 de Hukukçu Ş. KARAKIŞ imzalı bir belge tarafıma gönderildi. Belgede başvurumun Mahkeme'ye ulaştığı ve en kısa zamanda Mahkeme'nin huzuruna sunulacağı yazıyordu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yazdığım dilekçe ise şöyle;




COUR EUROPEENNE DES DROITS DE L'HOMME

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ



Conseil de l'Europe - Council of Europe - Avrupa Konseyi
Strasbourg, France



REQUÊTE
APPLICATION
BAŞVURU






présentée en application de l'article 34 de la Convention europeenne des Droits de l'Homme,
ainsi que des articles 45 et 47 du Règlement de la Cour

underArticle 34 of the European Convention on Human Rights
and Rules 45 and 47 of the Rules of Court

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 34. ve Mahkeme İç Tüzüğü'nün
45 ve 47. maddeleri uyarınca sunulmuştur.





IMPORTANT: La présente requête est un document juridique et peut affecter vos droits et obligations.
This application is a formal legal document and may affect your rights and obligations.
Bu başvuru hukuki bir belgedir ve hak ve yükümlülüklerinizi etkileyebilir.



I- LES PARTIES
THE PARTIES
TARAFLAR

A. LE REQUÉRANT/LA REQUERANTE
THE APPLİCANT
BAŞVURUCU
(Renseignements à fournir concernant le requérant/la requérante et son/sa represantant(e) éventuel(le)
(Fill in the following details of the applicant and the represantative, If any)
(Başvurucu ve varsa temsilcisi hakkında verilmesi gereken bilgiler)
1. (Nom de familie/ Surname)
Soyadı : ÖNDER

2. (Prénom (s)/ First name (s))
Adı : Andaç

(Sexe: masculin/feminin
Sex: male/female)
Cinsiyeti:

Erkek
3. (Nationalité/Nationality)
Milliyeti :Türkiye Cumhuriyeti

4.(Profession/Occupation)
Mesleği : Avukat

5. (Date et lieu naissance/Date and Place of birth)
Doğum tarihi ve yeri : Burdur/TÜRKİYE

6.(Domicile/Permanent address)
İkametgahı : Burdur/TÜRKİYE

7. Tel. No:
8. (Adresse actuelle (si diffêrente de 6.)/ Present address (if different from 6.))
Şu anki adresi (6'da belirtilen ikametgahından farklı ise)
..........................
.................................................. ....................
.................................................. ....................
.................................................. ....................

9. (Nom et prénom du/de la représentant(e)/ Name of represantative)
Temsilcinin adı.......................................

10. (Profession du/de la représentant(e)/Occupation of represantative)
Temsilcinin mesleği........................................

11.( Adresse du/de la représentant(e)/ Adress of represantative)
Temsilcinin adresi...................................

12. Tel No.................................................. .......
Fax No.................................................. ............


B. LA HAUTE PARTIE CONTRACTANTE
THE HIGH CONTRACTING PARTY
YÜKSEK SÖZLEŞMECİ TARAF


(Indiquer ci-après le nom de l'Etat/des Etats contre le(s)quel(s) la requète est dirigée)
(Fill in the name of the State(s) against which the application is directed)
(Aşağıda başvurunun hangi devlet aleyhine yöneltildiğini belirtiniz.

13. Türkiye Cumhuriyeti Devleti

(*) Si le/la requérant(e) est represanté(e), joindre une procuration signée par le/la requérant(e) en faveur dulde la représentant(e) A form of authority signed by the applicant should be submitted it a reprasentative is appointed.
Eğer başvurucu temsil ediliyorsa, temsilciyi vekil atayan ve başvurucunun imzasını taşıyan bir Yetki Belgesi ekleyiniz.


II- EXPOSÉ DES FAITS
STATEMENT OF THE FACTS
OLAYLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre II de la note explicative)
(See Part II of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un II. Bölümüne bakınız)
14.

Türkiye’nin en küçük illerinden yaklaşık 70.000 nüfuslu bir il merkezi olan Burdur’da avukat olarak iki yıldır çalışmaktayım. 04.12.2004 Tarihli ve 5271 Sayılı Türk Ceza Muhakemesi Kanunu gereği, zorunlu müdafi ( avukat ) olarak Burdur Barosu tarafından görevlendirmelerimin ücretleri, Burdur Barosunun, XXX Bankası Burdur Şubesi ile 2007 yılı içinde yaptığı özel sözleşme gereği XXX Bankası Burdur Şubesi aracılığıyla bu bankada açtırılan özel hesaptan tarafıma ödenmektedir.

14.05.2008 günü saat 15:30 civarında hesabımda olan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından ödenen zorunlu müdafi( avukatlık ) ücretimi (2.464,34-Yeni Türk Lirası ) almak için XXX Bankası Burdur şubesine gittim. Hesap numaralarımın yazılı olduğu aynı bankaya ait bankamatik kartımı ve Avukatlık Kimliğimi bankada görevli personele verip, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından adıma gönderilen parayı almak istediğimi söyledim.

Görevli bana; Avukatlık Kimliği ile işlem yapılmasının mümkün olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanının veya Türkiye Cumhuriyeti tarafından verilmiş Sürücü Belgesi olmaksızın işlem yapmadıkların söyledi.

Ben de Avukatlık Kimliğinin, 1136 sayılı ve 1969 Tarihli Avukatlık Kanununun 9. maddesi gereğince resmi kimlik hükmünde olduğunu ve Türkiye Cumhuriyetinde bulunan tüm resmi ve özel kuruluşlarca kabul edilmesi zorunlu bir kimlik olduğunu, hesabımdaki paranın Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından adıma gönderildiğini, daha önceki banka işlemlerimi aynı bankadan ( yani XXX Bankası Burdur Şubesinden) Avukatlık Kimliği ile işlem yaptığımı, işlemim yapılmazsa tazminat dahil yasal şikayet hakkımı kullanacağımı ve bu konuyla ilgili olarak müdür düzeyinde bir görevliyle görüşmek istediğimi söyledim.

Bu görevli, abi diye hitap ettiği bir başka görevliyi çağırdı. Ona kısık sesle durumu anlattı ve pis pis gülerek “ Tazminat açacakmış “ dedi.
Bu ikinci görevli de bana hitaben yüksek sesle, tepeden ve aşağılayıcı bir ses tonunda;
-Neden zorluk çıkartıyorsun
-Kimliğini ver, yok mu senin kimliğin
-Kanun böyle gibi cümleler kurdu.

Ben de 1136 sayılı ve 1969 tarihli Avukatlık Kanununa göre Avukatlık Kimliğinin resmi kimlik olduğunu tekrarladım. Bunun üzerine bu ikinci görevli;
-Bu kimlik bizim kanunlarımıza göre geçmez,
-Bunun sahtesi çok kolay yapılıyor diyerek Avukatlık Kimliğimi masanın üzerine fırlattı.
Ben avukatım dediğimde,
-Nerden bileceğim senin avukat olduğunu, dedi.

Ben de bağlı olduğum Burdur Barosuna sorabilirsin dedim.
-Soramam ben diyerek ters ters cevaplar verdi.

Bu yaptığını şikayet ederim dediğimde,
-Edersen et diyerek, pis el kol işaretleri yaptı ( cehenneme kadar yolun var der gibiydi )

Tüm bu olanlar olup biterken, işlemimi yapmayan ilk görevli bana bakıp pis pis gülüyordu.

Ben de Avukatlık Kimliğimi ve bankamatik kartımı alarak hızla o bankadan uzaklaştım.

10 dakika sonra Burdur Cumhuriyet Başsavcılığına bana hakarette bulunan, aşağılayan ve görevlerinin gereğini 1136 Sayılı ve 1969 tarihli Avukatlık Kanununun 9. maddesindeki açık hükmüne rağmen yerine getirmeyen iki banka personeli hakkında “ hakaret ve görevi kötüye kullanma “ suçlarından ötürü suç duyurusunda bulundum. Burdur Barosu Başkanı Avukat Yusuf ÇİFTÇİ’ye giderek durumu anlattım. Baro Başkanı da ilgili tartışmanın yaşandığı banka şubesinin müdürünü telefonla arayıp olayın sebebini sordu. Banka Müdürü birkaç dakika içinde cevap vereceğini belirtip telefonu kapattı. Birkaç dakika sonra aradığında, ilgili banka personelinin beni avukat olarak yaşça çok küçük gördükleri için şüphelenip işlem yapmaktan kaçırdıklarını, normalde Avukat Kimliğiyle işlem yaptıklarını, olayı yargı kurumlarına taşımamam gerektiğini, hemen banka müdürünün yanına gidersem banka işlemimi yapacaklarını söyledi. Ben de bu teklifi reddedip, Burdur Barosunu bu olayla ilgili bilgilendirip, Türkiye Barolar Birliğiyle birlikte bana avukat olarak uğradığım bu durum nedeniyle hukuki ve manevi yardımda bulunmalarını istedim.
Daha sonra bu olayı XXX Bankasının internet adresinde bulunan şikayet bölümüne yazdım. Ayrıca bir hukuk sitesi olan www.türkhukuksitesi.com ‘da bulunan sayfama bu olayı yazıp, meslektaşlarımdan destek bekledim. İyi sayılabilecek bir destek gördüğümde de yaşadığım bu olayı bir e-mail zinciriyle tanıdığım tüm avukatlara gönderdim ve konuyu Türk Toplumunun gündemine getirmeye çalıştım. En son olarak da Türkiye de e-maili bulunan tüm barolara bu yaşadığım olayı bildirip bana destek olmalarını istedim. Bugüne kadar sadece İstanbul Barosundan tebrik mesajı aldım.

Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı 2008/YYY Soruşturma nolu dosyasıyla, Görevi Kötüye Kullanma Suçu bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 257 / 2. maddesi düzenlemesinden iki şüpheli hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ve Hakaret suçu bakımından da 5237 Sayılı Türk Ceza Yasasının 125 / 3. maddesi düzenlemesinden bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası olan suçlar bakımından soruşturma başlattı.

Olayla ilgili ayrıntılı ifademi 02.06.2008 tarihinde Burdur Cumhuriyet Başsavcılığına verdim. Soruşturma halen devam etmekte olup Burdur Cumhuriyet Başsavcılığınca bir kamu davası şu aşamada açılmamıştır.

Bankada adıma gönderilen 2.464,30-Yeni Türk Lirasını ise 14.Mayıs- 15 Mayıs ve 16 Mayıs 2008’de toplam üç gün içinde ( ilgili bankanın, bir günde ancak1.000-Yeni Türk Lirası (binyenitürklirası) kadar ödeme yapması sebebiyle) bankamatik kartımla çekebildim.



Si nécessaire, continuer sur une feuille séparée
Continue on a separate sheet if necessary
Eğer gerekli görüyorsanız ayrı bir sayfada devam edebilirsiniz.




III- EXPOSÉ DE LA OU DES VIOLATION(S) DE LA CONVENTION ET/OU DES PROTOCOLES ALLÉGUÉE(S), AINSI QUE DES ARGUMENTS Â L'APPUI
STATEMENT OF ALLEGED VIOLATION(S) OF THE CONVENTION AND/OR PROTOCOLS AND OF RELEVANT ARGUMENTS
BAŞVURUCU TARAFINDAN ÖNE SÜRÜLEN SÖZLEŞME VE PROTOKOL İHLALLERİ İLE İDDİALARIN DAYANAKLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre III de la note explicative)
(See Part II of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'ta III. Bölüme bakınız)
15.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Adil Yargılanmayı düzenleyen 6. maddesinin ihlal edildiğini ve edileceğini düşünüyorum.

Çünkü, 1136 Sayılı ve 1969 Tarihli Avukatlık Kanununun 9. maddesi, Avukatlık Kimliğinin resmi kimlik hükmünde olduğunu, tüm resmi ve özel kuruluşlarca kabul edilmesi gerektiğini açıkça belirtmekte ve Avukatlık Kimliklerinin arkasında bu madde hükmü görülebilir şekilde yazmaktadır.

Fakat Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından çıkarılan Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 6. maddesinde Avukatlık Kimlikleri resmi kimlik olarak kabul edilmemiştir.
Avukatlık mesleğinin taşıdığı önem ve özellikler gereği avukatlara, 1136 Sayılı ve 1969 Tarihli Avukatlık Kanunu ile tanınan Avukatlık Kimliklerinin resmi kimlik olduğu hakkı, hukuktaki normlar hiyerarşisi ilkesine ters bir şekilde, kanuna göre daha alt bir norm olan yönetmelikle kaldırılmasının hukuk açısından kabul edilemez bir yorum olduğunu düşünüyorum.
Ancak Türk Danıştay Yüksek Mahkemesi, 2004/2524 Esas, 2006/3512 Karar ve 10.10.2006 tarihli ve aynı yüksek mahkemenin aynı 8. Dairesinin 2005/1614 Esas, 2006/1140 Karar ve 22.3.2006 tarihli kararlarının incelenmesinden de görüleceği üzere, 1136 Sayılı ve 1969 Tarihli Avukatlık Kanunu gereği verilen bir hakkın kullanım alanının, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 6. maddesinde yönetmelikle kullanılamaz hale gelmesinde bir hukuka aykırılık görmemiş ve bu durum anılan yüksek mahkemece içtihat haline gelmiştir.


Türkiye Cumhuriyetinde Avukatlık Kimliği şu şekilde alınabilir; Avukatlık Kimliği almak isteyen ilgili avukatın Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanının, avukatın bağlı olduğu Baroya bir fotokopisinin verilmesi ile ve bu verilen nüfus cüzdanındaki bilgiler esas alınarak, ilgili avukatın ismi, soy ismi, doğum yeri doğum tarihi ve nüfusa kayıtlı olduğu yer bilgileri, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlık Nosu ( T.C. No) ve hatta nüfus cüzdanının seri numarasını dahi içeren, üzerinde 1982 Tarihli Türk Anayasasına göre Anayasal bir kuruluş olan Türkiye Barolar Birliği tarafından, ilgili avukatın fotoğrafının üzerine Türkiye Barolar Birliğinin soğuk damga mührünün basılması ile oluşan bir belgedir.

Türkiye Cumhuriyetinde, bir avukatın, Avukatlık Kimliğini alabilmesi için, ilgili avukatın bizzat bağlı olduğu Baroya yazılı olarak başvurması gerekmekte ve Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanı bilgileriyle birlikte, durum Türkiye Barolar Birliğine bildirilmektedir. Türkiye Barolar Birliği ilgili talebi değerlendirmekte ve kabul etmesi halinde ilgili avukata Avukatlık Kimliğini, ilgili avukatın bağlı olduğu Baroya ( avukatın doğrudan kendisine değil ) göndermekte, ilgili Baro da, doğrudan ilgili avukata imza karşılığında bu Avukatlık Kimliğini vermektedir. Yani uzun ve sıkı kontrolü olan bir işlemler zinciri söz konusudur.

Oysa Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 6. maddesinde resmi kimlik olarak belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanının ( her Türk vatandaşının sürücü belgesi veya pasaportu bulunmayabilir ama bu belgesi mutlaka vardır) resmi makamlar tarafından sahtesinin çıkarılması çok kolaydır. Şöyle; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin nüfus işlerine ilişkin resmi internet sitesi olan www.tckimlik.nvi.gov.tr adresi tüm dünyadan kolaylıkla erişilebilen bir sitedir. Bu siteye giren kötü niyetli bir kişi, adına resmi Nüfus Cüzdanı çıkartmak istediği kişinin nüfusa kayıtlı olduğu il- ilçesini, ilgili kişinin adını soyadını, anne - baba adını, cinsiyetini ve doğum tarihini de yıl olarak (1982 gibi 1985 gibi ) girip ekranda sorgulattığı takdirde o kişiye ait tüm nüfus bilgilerine kolaylıkla ulaşabilir. Bu ulaştığı bilgilerle, kendi fotoğrafını da ekleyip bir nüfus dairesine başvuru yaptığında kendisine, kendisinin fotoğrafını taşıyan ancak başka bir şahsın nüfus ve kimlik bilgilerinin yazıldığı Resmi Bir Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanı verilir. Bu belge aslında resmidir ancak başkasına ait bilgiler içerdiğinden sahte bir kimliktir.

İşte gerçek bir Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanının sahtesini bu kadar kolay ve resmi yollardan elde edilebildiği, ancak Avukatlık Kimliğinin ise sıkı bir kontrol ve takiple elde edilebildiği bir Hukuk sisteminde, Avukatlık Kimliğine, sahte bile olsa Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanı kadar değer verilmemesi aslında Avukatlık mesleğine karşı, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun mesleki kazanımını yok etmeyi amaçlamaktadır.

Bu konuda açılan ceza davaları ya daha savcılık aşamasında takipsizlikle sonuçlanmakta, ya da ilgili ceza mahkemesinin yaptığı yargılama sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı gibi kararlarla sonuçlanmaktadır. Bu konudaki emsal bir karar; Manisa-Akhisar 1. Sulh Ceza Mahkemesi 2005/1038 Esas, 2006/689 karar ve 31.10.2006 Tarihli ilamında ilgili sanıklar hakkında “Ceza Verilmesine Yer Olmadığına” karar vermiş olup bu karar içtihat niteliği taşımaktadır.

Benim Burdur Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığım başvuruyla açılan 2008/YYY Esas numaralı soruşturma sonucunda da savcılık tarafından ya takipsizlik kararı verilecek ya da küçük bir ihtimal açılacak hakaret ve görevi kötüye kullanma suçları bakımından, benim şikayetim doğrultusunda yetkili ve görevli Burdur Sulh Ceza Mahkemesi, sanıkları cezalandırma yoluna gitse ( Görevi Kötüye Kullanma Suçu bakımından alt sınır olan 6 (altı) ay ve hakaret suçu bakımından 1 (bir) yıl hapis cezası olmak üzere toplamda 18 (onsekiz) ay hapis cezasına hükmetse bile, bu cezalar sanıkların mahkemece iyi halli olmaları ötürüyle Türk Ceza Yasasının 62. maddesine göre altıda biri oranında indirime gidildiğinde, her iki sanık en iyi ihtimalle toplam 15 (onbeş) ay hapis cezanı çarptırılacaklar ) toplamda 15 (onbeş) aylık hapis cezası, Türk Ceza Yasasının 52. maddesi gereği günlüğü tahminen 20-Yeni Türk Lirası üzerinden değerlendirilerek toplamda 9.000-Yeni Türk Lira para cezasına çevrilecek olup, bu para cezası da Türk Ceza Yasasının 51. maddesi hükmü gereği iki yıldan ( yirmi dört aydan ) az bir suç olması nedeniyle “ erteleme kararı verilecek olup” bu kişilerin 15 ay müddetle bir suç işlememeleri halinde hiçbir yaptırımla karşılaşmadan bu yargılandıkları ceza davasından kolayca kurtulacakları ve sanıkların yaptıkları aşağılama yanlarına kar kalacaktır. ( olayla ilgili banka güvenlik kameralarının sessiz görüntüleri dışında, tek şahidimin olaydan sonra banka müdürüyle konuşan Baro Başkanı Avukat Yusuf ÇİFTÇİ olup, bu kişinin beyanlarına mahkemece şahit olmadığı gerekçesiyle dikkate alınmaması sonucu sanıkların delil yetersizliğinden beraat edip kurtulmaları da büyük bir ihtimaldir)

Bu ceza davasına ek olarak örneğin; Nöbetçi Burdur Asliye Hukuk Mahkemesinde, 20.000-Yeni Türk Lirası (yirmibinyenitürklirası) kadar bir manevi tazminat davası açtığımda ise bu davanın yargılama süresinin ( mahkemenin karar aşamasının en az 4 ay olacağı, ilgili kararın temyiz edilip Yüksek temyiz Mahkemesi Yargıtay tarafından incelenip geri gönderilmesi için en az 12 ay geçeceği, bu Yargıtay kararının da Karar Düzeltme yoluna gidilerek Yargıtay Genel Kurulunca en az 4 ay da incelenip karara bağlanacağı basitce hesaplanırsa ) en az 18(onsekiz) ay sürerek kesinleşeceği ve lehime hükmedilecek tazminat miktarının Türk Yargıtay ve Mahkemelerinin bu tip olaylarda 3.000-5.000- Yeni Türk Lirasını ( yaklaşık 2.500-Avro ) geçmeyeceği( Örnek olarak, Avukat Kimliği ile işlemi yapılmadığı gerekçesiyle Mustafa ÜNSAL isimli Avukatın Manisa- Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde, 2006/174 Esas, 2007/80 karar sayılı, ilgili banka aleyhine açtığı ve 20 Mart 2007 tarihinde sonuçlanan ve ilgili bankayı 4 bin YTL manevi ve 5 YTL maddi tazminata hükmeden ilgili karar içtihat niteliğindedir ) ve karşı tarafa ( her bir banka görevlisi ve Banka Genel Müdürlüğü kendilerini avukatla temsil etmeleri halinde, açacağım tazminat davasının kısmen kabul kısmen red kararı verilmesi nedeniyle) ödeyeceğim avukat ücreti de hesap edildiğinde daha da azalacak olan bu tazminat miktarının, şahsımda yaptığı manevi tahribat ve uğradığım prestij kaybını karşılamaktan çok uzak olacağı gerçekleri karşısında;
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen Adil Yargılanma Hakkımın ihlal edildiğini ve edileceğini düşünerek mahkemenize başvuruyorum.


Si nécessaire, continuer sur une feuille séparée
Continue on a separate sheet if necessary
Eğer gerekli görüyorsanız ayrı bir sayfada devam edebilirsiniz.






III- EXPOSÉ DE LA OU DES VIOLATION(S) DE LA CONVENTION ET/OU DES PROT

IV- EXPOSÉ RELATIF AUX PRESCRIPTIONS DE L'ARTICLE 35 § 1 DE LA CONVENTION
STATEMENT RELATIVE TO ARTICLE 35 § 1 OF THE CONVENTION
SÖZLEŞMENİN 35. MADDESİNİN 1. FIKRASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre IV de la note explicative. Donner pour chaque grief, et au besoin sur une feuille séparée, les renseignements demandés sous les points 16 a 18 ci-apres)
(See Part IV of the Explanatory Note. If necessary, give the details mentioned below under points 16 to 18 on a separate sheet for each separate complaint)
(Açıklayıcı Not'un IV. Bölümüne bakınız. Her şikayet için, gerektiğinde ayrı bir sayfa kullanarak, aşağıda 16'da 18'e kadar numaralanmış alt bölümlerde istenen bilgileri veriniz)


16. Décision interne définitive (date et-natura de la décision, organe - judiciaire ou autre - l'ayant rendue)
Final decision (date, court or authority and nature of decision)
Nihai karar (kararın tarihi, niteliği, Kararı veren merci -adli veya diğer-)

Burdur Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/YYY Soruşturma nolu dosyası ile ilgili iki kişi hakkında soruşturma halen yürütülmekte olup, yaşadığım olayla ilgili bugüne kadar kesinleşmiş herhangi bir yargı kararı bulunmamaktadır.




Si nécessaire, continuer sur une feuille séparée

Continue on a separate sheet if necessary
Eğer gerekli görüyorsanız ayrı bir sayfada devam edebilirsiniz.




17. Autres décisions (énumérées dans l'ordre chronologique en indiquant, pour chaque décision, sa date, sa nature et l'organe -judiciaire ou autre- l'ayant rendue)
Other decisions (list in chronological order, giving date, court or authority and nature of decision for each of them)
Diğer kararlar (tarih sırasına göre her kararın tarihi, niteliği ve kararı veren merci -adli veya diğer- belirtilmelidir.)

Konuya ilişkin diğer emsal (örnek ) sayılabilecek kararlar şunlardır;


1-Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin, Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararına karşı verdiği, 02.09.2005 Tarih, 2005/1708 Değişik İş Nolu kesin karar
2-Türk Danıştay Yüksek Mahkemesi 8. Dairesinin 2005/1614 Esas, 2006/1140 Karar ve 22.3.2006 tarihli kararı ( içtihat niteliğindedir )
3- Türk Danıştay Yüksek Mahkemesi 8. Dairesinin 2004/2524 Esas, 2006/3512 Karar ve 10.10.2006 tarihli kararı ( İçtihat niteliğindedir )
4-Manisa Akhisar 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2005/1038 Esas, 2006/689 Karar Sayılı ve 31.10.2006 Tarihli İlam ( içtihat niteliğindedir )
5- Avukat Kimliği ile işlemi yapılmadığı gerekçesiyle Mustafa ÜNSAL isimli Avukatın Manisa- Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde , 2006/174 Esas, 2007/80 Karar Sayılı olup 20.03.2007 tarihinde sonuçlanan ve ilgili bankayı 4 bin YTL manevi ve 5 YTL maddi tazminata hükmeden ilam ( içtihat niteliğindedir )

Si nécessaire, continuer sur une feuille séparée
Continue on a separate sheet if necessary
Eğer gerekli görüyorsanız ayrı bir sayfada devam edebilirsiniz.


18. Dipos(i)ez-vous d'un recours que vous n'avez pas exercé? Si oui, lequel et pour quel motif n'a-t-il pas été exercé?
Is there or was there any other appeal or other remedy available to you which you have not used.
If so, explain why you have not used it.
Başvurmadığınız başka bir çözüm yolu var mı? Eğer varsa, nedir ve neden bu yola başvurulmadı?


Ben olayla ilgili olarak sadece Türk Ceza Hukukunun korumasını, Burdur Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/YYY Soruşturma nolu dosyası ile ceza davası açılmasını isteyerek başlattım. Banka güvenlik kameralarında bulunan sessiz görüntüler dışında güçlü bir ispat aracımın ( delilimin ) bulunmaması karşısında yukarıda izah ettiğim üzere bu ceza davası benim istediğim şekilde ispatlansa bile bu yargılama sonucunda verilecek hapis cezası 15 ( onbeş ) ay olacak ve bu ceza da Türk Ceza Yasasının 51 ve 52 . madde düzenlemelerinden dolayı 9.000-Yeni Türk Lirası(dokuzbinyenitürklirası) para cezasına çevrilecek olup bu para cezası da sanıkların 15 (onbeş) ay boyunca suç işlememeleri şartıyla ertelenecek olup, bu süre sonunda suç işlememeleri halinde ise tümüyle ortadan kaldırılacaktır.

Bu ceza davasına ek olarak, örneğin Nöbetçi Burdur Asliye Hukuk Mahkemesinde, 20.000-Yeni Türk Lirası(yirmibinyenitürklirası) kadar bir manevi tazminat davası açtığımda ise bu davanın yargılama süresinin ( mahkemenin karar aşamasının en az 4 (dört) ay olacağı, ilgili kararın temyiz edilip yüksek Temyiz Mahkemesi Yargıtay tarafından incelenip geri gönderilmesi için en az 12 ay geçeceği, bu Yargıtay kararının da Karar Düzeltme yoluna gidilerek Yargıtay Genel Kurulunca en az 4 (dört) ayda incelenip karara bağlanacağı basitce hesaplanırsa ) en az 18(onsekiz) ay sürerek kesinleşeceği ve lehime hükmedilecek tazminat miktarının Türk Yargıtay ve Mahkemelerinin bu tip olaylarda 3.000-5.000- Yeni Türk Lirasını ( yaklaşık 2.500-Avro ) geçmeyeceği ( Örnek olarak, Avukat Kimliği ile işlemi yapılmadığı gerekçesiyle Mustafa ÜNSAL isimli Avukatın Manisa- Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde, 2006/174 Esas, 2007/80 karar sayılı, ilgili banka aleyhine açtığı ve 20 Mart 2007 tarihinde sonuçlanan ve ilgili bankayı 4 bin YTL manevi ve 5 YTL maddi tazminata hükmeden ilgili karar içtihat niteliğindedir ) ve karşı tarafa ( her bir banka görevlisi ve Banka Genel Müdürlüğü kendilerini avukatla temsil etmeleri halinde, tazminat davasının kısmen kabul kısmen red kararı verilmesi nedeniyle) ödeyeceğim avukat ücreti de hesap edildiğinde daha da azalacak olan bu tazminat miktarının, şahsımda yaptığı manevi tahribat ve uğradığım prestij kaybını karşılamaktan çok uzak olacağı gerçekleri karşısında ve bu uygulamalarının Türk Hukuk Sistemi bakımından içtihat-süreklilik oluşturmasından ötürü Burdur Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde manevi tazminat davası açmadım.




Si nécessaire, continuer sur une feuille séparée

Continue on a separate sheet if necessary
Eğer gerekli görüyorsanız ayrı bir sayfada devam edebilirsiniz.



.
V- EXPOSÉ DE L'OBJET DE LA REQUÈTE ET PRÉTENTIONS PROVISOIRES POUR UNE SATISFACTION EQUITABLE
STATEMENT OF THE OBJECT OF THE APPLICATION AND PROVISIONAL CLAIMS FOR JUST SATISFACION
BAŞVURUNUN AMACINA VE HAKKANİYETE UYGUN TATMİN TALEPLERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

(Voir chapitre V de la note explicative)
(See pat V of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un V. Bölümüne bakınız.)

19.
Ben yaklaşık 70.000 nüfuslu, hemen hemen herkesin birbirini tanıdığı küçük bir il merkezinde avukat olarak görev yapıyorum. Henüz 26 yaşında olup sadece iki ( 2 ) yıllık bir avukatlık tecrübem var. Yani mesleğimin henüz çok başındayım.

Küçük bir çevrede, mesleğimin başında henüz kendimi ispatlama aşamasında böyle bir olayla karşılaşmış olmakla manevi olarak yıprandım.
Avukatlık mesleğini seçmemdeki sebep, tıpkı çocukluğumda izlediğim çizgi film kahramanlarının yaptığı gibi adaleti sağlayarak; insanlara, belki de insanlığa iyi-güzel şeyler verebilmekti. Ama ben değil insanlığa hizmet etmek, bankada adıma devlet tarafından gönderilen parayı dahi çekemeyip, orda bulunan görevlilerce küçük düşürülerek, sahtekar yerine konulup aşağılandım.
Avukatlık mesleğine zaten Türk toplumunun bakış açısı da çok kötü. Örneğin bir yere gittiğinizde, avukat olduğunuzu söylediğinizde, insanların aklından geçen ilk şey; işte bir hırsız, yalancı, dolandırıcı. O kadar kötü bir bakış açısı var ki bunu kelimelerle anlatmak çok zor.
İşte böyle bir ortamda, kendisine bu gözle bakılan bir mesleğin, kariyerinin henüz başındaki bir temsilcisi olarak, ben Türk toplumundaki avukatlık mesleğini ve bu mesleğe bakış açısını yüceltmek istiyorum.
Eğer verilecek karar lehime olursa, Avukatlık Kimliği ile sorun yaşayan pek çok meslektaşım, bu sorunları artık yaşamayacak. Bu durum, Türk Avukatlarının mesleki kazanımı olacak.
Bir de manevi kazanım sağlamak istiyorum. Mahkemeniz tarafıma bir manevi tazminat verilmesine hükmederse, o tazminatın miktarı ne olursa olsun ( ister 5 Avro, ister 5.000.000 Avro olsun ) yarısını Dünya veya Türkiye çapında faaliyet gösteren UNİCEF ( Birleşmiş Milletler Çocuk Kalkındırma Fonu ) ve Lösemili Çocuklar Vakfı gibi 10 iyiliksever kuruma bağışlayarak Türk Toplumunun Türk Avukatlarına bakış açısını bir nebze olsun değiştirebilmeyi umut ediyorum.

Belirttiğim tüm bu sebeplerle; 1136 Sayılı ve 1969 Tarihli Avukatlık Kanununun, Avukat Kimliklerine tanıdığı statüyü, Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 6. maddesi ile engelleyen ve bu tutum karşısında hakkımı aradığımda, aşağılanıp küçük düşürüldüğümde, beni küçük düşürenlere adalete, uğradığım zarara uygun ceza ve şahsıma adalete uygun manevi tazminat vermeyecek olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen Adil Yargılama İlkesini açıkça ihlal etmesi sebebiyle, şahsıma olay tarihi olan 14.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 5.000.000. Avro (beşmilyonavro) manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesini ve bu dava sebebiyle adıma gönderilecek tüm bilgi ve belgelerin ve şahsımın mahkemenize göndereceği bilgi, belge ve tüm iletişimin ( Türkçeden başka dil bilmemem sebebiyle ) anadilim olan Türkçe olarak yapılmasını istiyorum.
Saygılarımla.



Si nécessaire, continuer sur une feuille séparée

Continue on a separate sheet if necessary
Eğer gerekli görüyorsanız ayrı bir sayfada devam edebilirsiniz.




VI- AUTRES INSTANCES INTERNATIONALES TRAITANT OU AYANT TRAITÉ L'AFFAIRE
STATEMENT CONCERNING OTHER INTERNATIONAL PROCEEDINGS
DİĞER ULUSLARARASI MAKAMLAR ÖNÜNDEKİ USULLERE İLİŞKİN AÇIKLAMA
(Voir chapitre VI de la note explicative)
(See Part VI of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un VI. Bölümüne ilişkin açıklama)



20. Avez-vous soumis à une autre instance internationale d'enquéte ou de règlement les griefs énoncés dans la présente requète? Si oui, fournir des indications détalilées à ce sujet.
Have you submitted the above complaints to any other procedure of international investigation or settlement? If so, give full details.
Bu başvurunuzdaki şikayetlerinizi başka bir uluslararası makama sundunuz mu?
Eğer sunduysanız, bu konuda ayrıntılı bilgi veriniz.



Bu olayı başka bir uluslararası makama sunmadım.



Si nécessaire, continuer sur une feuille séparée

Continue on a separate sheet if necessary
Eğer gerekli görüyorsanız ayrı bir sayfada devam edebilirsiniz.





VII- PIÈCES ANNEXÉES (PAS D'ORIGINAUX, UNIQUEMENT DES COPIES)
LIST OF DOCUMENTS (NO ORIGINAL ONLY PHOTOCOPIES)
BELGELER LİSTESİ (BELGELERİN ASLI DEĞİL SADECE ÖRNEKLERİ)


(Voir chapitre VII de la note explicative, joindre copie de toutes les décisions mentionnées sous ch. V et VI ci-dessus. Se procurer, au besoin, les copies nécessaires, et, en cas d'impossibilité, expliquer pourquoi ceiles-ci ne peuvent pas ètre obtenuès. Ces documents ne vous seront pes retcurnès.)
(See Part VII of the Explanatory Note. Include copies of all decisions refered to in Parts IV and VI above. If you do not have copies, you should obtain them. If you cannot obtain them, explain why not. No documents will be returned to you.)
(Açıklayıcı Not'un VII. Bölümüne bakınız. Yukardaki IV ve VI. alt bölümlerde belirtilen bütün kararların örneğini ekleyiniz. Eğer bu belgeler elinizde yoksa temin ediniz. Eğer temin edemiyorsanız bunun nedenini açıklayınız. Gönderdiğiniz belgeler size geri verilmeyecektir.)


21.

a) Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin, Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararına karşı verdiği, 02.09.2005 Tarih, 2005/1708 Değişik İş Nolu kesin kararın fotokopisi
b)Türk Danıştay Yüksek Mahkemesi 8. Dairesinin 2005/1614 Esas, 2006/1140 Karar ve 22.3.2006 tarihli kararı ( içtihat niteliğindedir ) fotokopisi
c) Türk Danıştay Yüksek Mahkemesi 8. Dairesinin 2004/2524 Esas, 2006/3512 Karar ve 10.10.2006 tarihli kararı ( İçtihat niteliğindedir )fotokopisi
d) Avukat Kimliği ile işlemi yapılmadığı gerekçesiyle Mustafa ÜNSAL isimli Avukatın istemiyle açılan Manisa Akhisar 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2005/1038 Esas, 2006/689 karar Sayılı, 31.10.2006 Tarihli İlamın fotokopisi ( içtihat niteliğindedir )
e) Avukat Kimliği ile işlemi yapılmadığı gerekçesiyle Mustafa ÜNSAL isimli Avukatın, Manisa- Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde, 2006/174 Esas, 2007/80 Karar Sayılı, 20 Mart 2007 tarihinde sonuçlanan maddi - manevi tazminat davasına ait ilamın fotokopisi ( içtihat niteliğindedir )
f) 1136 Sayılı ve 1969 Tarihli Avukatlık Kanununun ilgili 9. maddesi fotokopisi
g) 5237 Sayılı Türk Ceza Yasasının, Görevi Kötüye Kullanma suçuna ilişkin yaptırımlarını içeren 257. maddesinin fotokopisi
h) 5237 Sayılı Türk Ceza Yasasının, Hakaret suçuna ilişkin yaptırımlarını içeren 125 ve devamı maddelerinin fotokopisi
ı)5237 Sayılı Türk Ceza Yasasına göre verilen cezaların erteleneceğine ilişkin 51. maddesinin fotokopisi
i)5237 Sayılı Türk Ceza Yasasına göre verilen cezaların adli para cezasına dönüştürülmesine ilişkin 52. maddesi metni fotokopisi
j) Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 sayılı Kanunun Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin ilk altı ( 6 ) maddesinin fotokopisi
k)Olayla ilgili olarak, Burdur Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/YYY soruşturma nolu dosyası sebebiyle verdiğim ayrıntılı ifade tutanağı fotokopisi
l) İlgili banka personeli tarafından masaya fırlatılan şahsıma ait Avukatlık Kimliğinin fotokopisi
m) Şahsıma ait Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanı fotokopisi
n) Olayın yaşandığı bankaya ait olan bankamatik kartı fotokopisi
o)Olayın yaşandığı bankaya ait olan ve adıma Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından gönderilen 2.464,30-Yeni Türk Lirasını kendime ait bankamatik kartımdan aldığımı gösterir iki adet bankamatik makbuzu fotokopisi ( Bir makbuzu kaybettiğim için mahkemenize gönderemiyorum )







VIII- DÉCLARATION ET SIGNATURE
DECLARATION AND SIGNATURE
BİLDİRİM VE İMZA

(Voir chapitre VIII de la note explicative)
(See Part VIII of the Explanatory Note)
(Açıklayıcı Not'un VIII. Bölümüne bakınız)




22. Je déclare en toute conscience et loyauté que les renseignements qui figurent sur la présente formule de requète sont exacts.
I hereby declare that, to the best of my knowledge and belief, the information I have given in the present application form is correct.


Bu başvuru formunda vermiş olduğum bilgilerin doğru olduğunu bilgim ve inancım dahilinde beyan ederim.


Lieu/Place /
Yer : Burdur/TÜRKİYE


Date/Date /Tarih: 17.06.2008


(Signature du/de la requérant(e) ou du/de la représentant(e))
(Signature of the appilcant or of the representative)
(Başvurucunun veya temsilcinin imzası)



Andaç ÖNDER


Umarım hepimiz için iyi bir sonuç alırım.

Not: Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma ile ilgili olarak şu ana kadar dosyada sadece ve sadece müşteki olarak benim ve şüphelilerin ifadelerinin alınması dışında hiçbir işlem yapılmadığın gördüm.
Bunun üzerine de aşağıdaki dilekçeyi savcılığa sundum.


CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
BURDUR


SORUŞTURMA NO: 2008/

MÜŞTEKİ : Andaç ÖNDER,

İSTEM : Soruşturması tarafınızca yürütülen soruşturmayla ilgili olarak aşağıda belirttiğim eksikliklerin tamamlanması istemimden ibarettir.

AÇIKLAMALAR : 14.05.2008 tarihinde meydana gelen ve tarafınızca soruşturması yürütülen olayla ilgili olarak maddi sonuca ulaşılması açısından;

1- Olaydan hemen sonra bilgilendirilip ilgili bankanın müdürüyle görüşen Adliye Karşısı, Gedik İşhanı- Burdur adresinde ikamet eden Burdur Barosu Başkanı Avukat Yusuf ÇİFTÇİ ‘nin tanık olarak tarafınızca dinlenilmesini,
2- 14.05.2008 tarih ve saat 15:30’dan itibaren Burdur XXX Bankası Şubesinde 2 nolu peronu gösterir Banka Güvenlik Kamera Kayıtlarının ilgili bankadan istenerek incelenmesini,
3- Şüpheli ifadelerinde geçen ( benim 14.05.2008 ve devamı tarihinde ilgili bankanın internet adresinde bulunan şikayet bölümüne olayı yazarak bulunduğum şikayetle ilgili olarak ) Müşteri Memnuniyeti Masasından bayan iki görevliyle yaptığım ( bu kayıtlar ilgili bankaca kayıt altına alınmıştır ) konuşmaların ses kayıtlarının tarafınızca istenerek incelenmesini,
4- Olayın geçtiği bankayla Burdur Baro Başkanlığının yaptığı protokol de dahil olmak üzere, ilgili bankayla şahsımın yaptığı tüm işlemlerin( bu işlemlerin hangi kimlikle yapıldığını da gösterecek şekilde ) kayıtlarının tarafınızca istenilerek incelenmesini,
5- Gerek soruşturma gerek açılması muhtemel kamu davasında; hukukun genel ilkelerinin, Türkiye’nin tarafı olduğu, iç hukukun doğal bir parçası olan uluslarasrası antlaşmaların, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin özellikle Adil Yargılanmaya ilişkin 6. maddesinin sözel ve amaçsal yorumunun, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin maddeye ve konuya ilişkin içtihatlarıyla birlikte değerlendirilerek tarafınızca dikkate alınmasını,
6- Ekte fotokopisi sunulan 16.08.2005 tarihli benzer bir olayda Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 02.09.2005 tarih ve 2005/1708 Değişik İş Nolu Kararında da belirtildiği gibi ilgililer hakkında kamu davası açılmasını talep ediyorum.

7- Şüphelilerin yaptığı uzlaşma teklifini kabul etmiyorum.

8- Şüphelilerin ifade tutanağının uyap çıktısının da tarafıma verilmesini talep ediyorum.

Saygılarımla.04.08.2008.
Müşteki
Andaç ÖNDER


Eki : 16.08.2005 tarihli olayla ilgili olarak Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 02.09.2005 tarih ve 2005/1708 Değişik İş Nolu Karar Fotokopisi
Bu alındı mektubuna cevabım işe şuydu;


AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE
Strazburg/FRANSA



BAŞVURUCU : Andaç ÖNDER,Burdur/TÜRKİYE

YÜKSEK SÖZLEŞMECİ
TARAF : Türkiye Cumhuriyeti Devleti

KONU : Davayla ilgili ek belgeler ve davayla ilgili gelişmeler hakkında
Mahkemeye bilgi sunmaktır.

AÇIKLAMALAR :

1- Davamla ilgili gönderdiğiniz Ş. KARAKIŞ imzalı mektubunuz, 29 Temmuz 2008’de tarafıma iletildi. Bu kadar kısa bir zamanda davayla ilgili bir evrakın gönderilmesi beni umutlandırdı. Bu konudaki ilginiz için teşekkür ederim.

2- Dava konusu olayın yapıldığı Burdur Cumhuriyet Başsavcılığınca 2008/YYY Soruşturma Nolu başvurumla ilgili olarak yaşanan gelişmeler şunlardır;
a) Şüphelilerin olayla ilgili ifadesi 09.07.2008 tarihinde alınmış olup, ilgili şüpheliler hakaret olayı hariç, ilgili banka işlemimi yapmama gerekçelerini, yaşanan olaylara aykırı olarak anlatmışlardır. Bu ifadedeki tek doğru bilgi, ilgili banka işlemimin yapılmamasıdır.
b) Soruşturma sırasında ısrarla istediğim ilgili bankaya ait güvenlik kamera görüntüleri, ilgili bankayla yaptığım işlemlerin dökümü savcılıkça bu ana kadar istenilmemiş, tanık olarak dinlenilmesini istediğim Burdur Barosu Başkanı Avukat Yusuf ÇİFTÇİ dinlenilmemiştir.
Bu eksiklerin giderilmesini 04.08.2008 tarihinde özel bir dilekçeyle tekrar istedim.
c) Savcılıktan ayrıca ilgili bankanın internet şubesindeki şikayet servisine yaptığım ( şüphelilerin ifadesinde geçen müşteri memnuniyeti masası deyiminden kastedilen durum) şikayetle ilgili olarak, bankada görevli iki bayanla yaptığım iki adet telefon görüşmesinin ses kayıtlarının da istenilmesini 04.08.2008 tarihli dilekçemle istedim.
d) Bu 04.08.2008 tarihli dilekçemde ayrıca şüphelilerin benimle yapmak istedikleri uzlaşma teklifini de reddedip, ( Çünkü bu davada uzlaşmanın olması Türk Ceza Kanununun 73. maddesine göre, şikayete bağlı suç kapsamında olmadığından dolayı Türk Hukukuna göre mümkün değildir. Üstelik bu mümkün olsaydı bile, ben bu davada sergilediğim duruşu, sonuna kadar sürdürmeye kararlı olduğumdan, bu uzlaşma teklifini reddettim. ), şüpheliler hakkında kamu davası açılması dileğimi tekrarladım.
e) Son olarak bu 04.08.2008 tarihli dilekçemde olayla ilgili savcılık soruşturması ve yapılacak mahkeme kovuşturmasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, özellikle de Adil Yargılanmaya ilişkin 6. maddesinin dikkate alınmasını istedim
f) Burdur Cumhuriyet Başsavcılığınca bu güne kadar kamu davası açılması ya da açılmaması yönünde bir karar verilmemiştir.

3- Dava konusuna benzeyen ve Burdur Ziraat Bankası Şubesinin, Avukatlık Kimliğiyle ilgili işlem yapılmamasını gerekçeleriyle birlikte anlattığı 02.06.2008 tarihli yazılı belgenin fotokopisini de mahkemenize gönderiyorum. ( Bu belgede kanıtlanan ve 02.06.2008 tarihli Avukatlık Kimliğini kabul etmeyen Burdur LLL Bankası Şubesi veya görevlileri aleyhine Türk Yargısına ve başka bir ulusal - ulusalüstü yargı kurumuna başvurmadım. Çünkü Mahkemenize yaptığım başvurunun sonucunu bekliyorum.)

4- Mahkemenize sunduğum dava dilekçesinin 15. kısmındaki ‘BAŞVURUCU TARAFINDAN ÖNE SÜRÜLEN SÖZLEŞME VE PROTOKOL İHLALLERİ İLE İDDİALARIN DAYANAKLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA’ bölümünde geçen Türk Ceza Yasasının 62. maddesini ve onun bağlantılı olduğu 61. maddesinin fotokopisini gönderiyorum.

5- Son olarak mahkemenize sunduğum dava dilekçesinin 15. kısmındaki ‘ BAŞVURUCU TARAFINDAN ÖNE SÜRÜLEN SÖZLEŞME VE PROTOKOL İHLALLERİ İLE İDDİALARIN DAYANAKLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA’ bölümünde adı geçen Yönetmelik hukuki kavramıyla ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ilgili 124. maddesinin fotokopisini de gönderiyorum. (Kanun, yönetmelik ilişkisini açıklayan Anayasa kuralıdır)



İSTEM : Gönderdiğim belge ve bilgiler dikkate alınarak davamın kabulüne karar verilmesini şahsi ve mesleki; onurum ve saygınlığım adına diliyorum.

04.08.2008
Başvurucu
Andaç ÖNDER


EKLER :

Ek – 1 : Burdur LLL Bankasının, Avukatlık Kimliği ile işlem yapmayacağını bildiren 02.06.2008 tarihli belgenin fotokopisi

Ek – 2 : Burdur Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğum 04.08.2008 tarihli dilekçemin fotokopisi

Ek- 3 : Türk Ceza Yasasının, cezanın takdir edilmesine ilişkin ve iyi hal indirimini öngören 61 ve 62. maddelerinin fotokopisi

Ek- 4 : Türk Ceza Yasasının, Uzlaşma kurumunu düzenleyen 73. maddesinin fotokopisi

Ek – 5 : Yönetmeliklerin Kanunlar karşısındaki konumunu belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 124. maddesinin fotokopisi





Tekrar söylüyorum arkadaşlar, bu hepimizin savaşı ve mücadelesi.
Ben tek başıma gidebileceğim tüm hukuksal yolları sonuna kadar zorladım ve bu tutumumu sonuna kadar da sürdüreceğim.
Sizlerden tek istediğim, hep birlikte hareket etmemiz. Dilekçemde de yazdım. Bunu şahsi bir olay olarak değil, meslek onuru açısından değerlendiriyorum.
Benim aklıma şimdilik bu kadar şey geldi.
Yaratıcı olarak daha neler yapılabilir fikirlerinizi bekliyorum.

Teşekkürler.......