Mesajı Okuyun
Old 20-03-2004, 17:27   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Benim düşünceme göre görebi kötüye kullanma düşünülemez.Çünkü:

Evvela; Avukat ve işçi temeldeki akdi ilişkiye bağlı olarak (Vekalet-Hizmet), işverenlerine karşı işledikleri suçlardan dolayı ancak memur gibi yargılanabilirler.. Emniyeti suistimal, görevi kötüe kullanma, ihmal ve savsaklama, gibi...

İkinci olarak, Görevi ihmal duçu kasten işlenebilen suçlardan olup, olayınızda avukatın borçluya karşı görevini kötüye kullanma kastı ile hareket ettiğini ispat etmek olanaklı değildir.. (yada olanaklı olması zordur diyelim.:-) ..)

Usulsüz tebligat için kanunda düzenlenen yaptırım yapılan tebligat işleminin iptalidir.. ve 53. madde ile:

Madde 53 - (Değişik fıkra: 06/06/1985 - 3220/16 md.)(*) Bu Kanun mucibince tebligat yapılması gereken hallerde bir kimse kendisine veya başkasına ait isim veya adresi yanlış olarak bildirir ise fail hakkında bir milyar liradan üç milyar liraya(**) kadar ağır para cezasına hükmolunur.

Eğer bu yanlış bildirme yüzünden her hangi bir gecikme veya zarar husule gelirse yukarıki fıkra gereğince verilecek para cezasına üç aydan bir yıla(***) kadar hapis cezası da ilave olunur.


Başkaca bir müeyyide düzenlenmemiştir.

Tebligatın usulsüz olması Tebligat kanunu ile özel olarak dzüenlendiğinden, genel nitelikli ceza hukuku normları kanımca bu olaya uygulanamaz. Tebligat kanununda müeyyide olmasa idi durum farklı düşünülebilirdi..

Sanıyorum avukatı kurtarmak için epeyce kendimi zorladım)))