Mesajı Okuyun
Old 31-01-2012, 15:27   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Dava, hayat sigortası poliçesinin feshine ilişkin işlemin geçersiz kılınması ile poliçeden doğan alacağın tahsili istemine ilişkin bir dava olacağından husumet sigorta şirketine yöneltilmelidir. Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
Sigorta şirketi somut olayda ,"sigortalının poliçe başlangıç tarihinden önce kalple ilgili kronik hastalığı olmasına rağmen bunun beyan edilmediğini, bu nedenle Hayat Sigortası Genel Şartları C.2/2.2 maddesi gereği beyan yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olduğunu, tazmin talebi ile öğrenilen ihlalin tebellüğ tarihi itibariyle yasal süre içinde TTK'nun 1290 ncı maddesi uyarınca cayma/fesih hakkını kullandığını" savunacaktır.
Açacağınız bu davada çözümü gereken husus, sigortalının sigorta akdinin kurulması sırasında beyan yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı, aykırı davranmış ise meydana gelen bu aykırılığın doğuracağı hukuki sonuçların tayin ve tespiti noktalarındadır.
Sigorta sözleşmeleri özellikle de hayat sigorta Sözleşmesi MK'nun 2 nci maddesinde ifade edilen iyiniyetle davranma ilkesine dayalı olarak kurulmaktadır. Nitekim TTK'nun 1290 ncı maddesi genel bir ifade ile sigorta ettireni sigortacı tarafından sözleşme yapılırken gerçek durumları bildiği takdirde sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektiren bütün hususları sigortacıya bildirmekle yükümlü tutmuştur. Şayet sigorta ettiren veya sigortalı sorulan sorulara karşı susmuş veya eksik bildirimde bulunmuş veya gerçeğe aykırı ihbarda bulunmuş ise bu durumları bilmemesi nedeniyle sigorta sözleşmesi yapan sigortacıya sigorta sözleşmesinden cayma hakkı tanınmış bulunmaktadır. Aynı düzenleme Hayat Sigortası Genel Şartları'nda da mevcut olup genel şartlarda eksik veya yanlış ihbarda kusurlu olup olmama hali de gözetilmiştir. Buna göre eksik veya gerçeğe aykırı bildirim hali sigorta ettirenin veya sigortalının kusurlu davranışına dayanıyorsa sigortacıya durumu öğrendiği tarihten itibaren 1 ay içinde cayma hakkı tanınmıştır.
Bu yasal düzenlemeler uyarınca sorunuza konu somut olay değerlendirildiğinde müvekkillerinizin murisi olan sigortalıya sigorta başvuru formunda kalp hastalığının olup olmadığının sorulup sorulmadığı, , sigortalının yanıt verip vermediği, sigorta akdinin kurulduğu tarihte sigortalının (ölenin) bu rahatsızlığının bulunup bulunmadığı ve sigortalının kendi rahatsızlığını bilip bilmediği, sigorta aktidin kurulması sırasında kendisinde bu hastalığın önceden mevcut bulunup bulunmadığı önem kazanacaktır. Bu durumda sigortalının akdin kurulması sırasında bu hastalığı mevcut olmasına rağmen kendisi de bu durumu bilmiyor idi ise sigortalının kusurlu davranışı bulunmadığıından sigorta şirketi cayma hakkını kullanamayacak ve ödeme yapmak zorunda kalacaktır. Şayet sigorta akdinin kurulması sırasında sigortalı zaten tedavi görmekte ve bu durumu bilmesine rağmen tedavi gördüğü kalp rahatsızlığını gizlemiş ve bu konuyla ilgili soruyu yanıtlamamış ya da yanıltıcı olarak yanıtlamış ise , sigorta akdinin kurulmasından iki ay sonra da gizlemiş olduğu bu hastalıktan dolayı geçirdiği rahatsızlık sonucu öldüğü anlaşılacağından sigorta şirketinin rizikonun gerçekleşmesi sonucu haberdar olduğu beyan yükümlülüğüne aykırı davranış nedeniyle poliçeden cayma hakkını kullanması ve ödeme yapmaması haklı sayılacaktır.
KOLAY GELSİN